Yalnızlık Şiirleri
Yalnızlık, insanlığın en eski ve en evrensel duygularından biridir. Herkesin hayatında bir dönem deneyimlediği bu duygu, şairlere de ilham kaynağı olmuştur. Aşkın acısı, kayıpların getirdiği boşluk, hayatın anlam arayışı gibi birçok tema, yalnızlık duygusuyla iç içe geçmiştir. Bu yazımızda, yalnızlığın farklı boyutlarını yansıtan, bazen hüzünlü, bazen de düşündürücü şiirleri bulacaksınız. Kısa ve öz, etkileyici ve anlamlı yalnızlık şiirleriyle, bu evrensel duygunun derinliklerine ineceksiniz. Aşkın yalnızlığı, kalabalık içindeki yalnızlık, varoluşsal yalnızlık gibi farklı temalardaki şiirlerle, yalnızlığın insan psikolojisi üzerindeki etkilerini daha yakından inceleme fırsatı bulacaksınız. İşte yalnızlık şiirleri:
Attila İlhan – Yalnızlık
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım
Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin?
Atilla İlhan
Ayrıca bkz. Yalnızlık sözleri.
Ümit Yaşar Oğuzcan – Büyük Yalnızlık
Önce çaresizlik çaldı kapıları
Sonra yoksulluk
Bütün aşina çehreler silindi aynalardan
Bir anda boşaldı dünya
Yapayalnız kaldık
Tez tükendi umut ekmeği
Bitiverdi suların hayali
Çevirdik derin bir karanlığa gözlerimizi
Sen ey büyük yalnızlık
Bir sen terk etmedin bizi
Ümit Yaşar Oğuzcan
Orhan Veli Kanık – Yalnızlık Şiiri
Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.
Orhan Veli Kanık
Ayrıca bkz. Hasret şiirleri.
Yaşar Kemal – Yalnızlık
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin.
Su olsan kimse içmez,
Yol olsan kimse geçmez,
Elin adamı ne anlar senden?
Çıkarsın bir dağ başına,
Bir ağaç bulursun Tellersin
pullarsın Gelin eylersin.
Bir de bulutları görürsün,
bir de bulutları görürsün,
bir de bulutları görürsün.
Köpürmüş gelen bulutları.
Başka ne gelir elden?
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde
şu dünyanın ıssızlığı.
Tanrı kimsenin başına vermesin
böyle bir yalnızlığı!
Yaşar Kemal
Özdemir Asaf – Yalnızlık Paylaşılmaz
Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan..
Dışından anlaşılmaz.
Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan..
Paylaşılmaz.
Bir düşün’de beni sana ayıran
Yalnızlık paylaşılmaz
Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
Özdemir Asaf
Ayrıca bkz. Sitem şiirleri.
Nazım Hikmet – Kar Kesti Yolu
Kar kesti yolu
sen yoktun
oturdum karşına dizüstü
seyrettim yüzünü
gözlerim kapalı
Gemiler geçmiyor
uçaklar uçmuyor
sen yoktun
karşında duvara dayanmıştım
konuştum, konuştum, konuştum
ağzımı açmadım
Sen yoktun
ellerimle dokundum sana
ellerim yüzümdeydi
Nazım Hikmet Ran
Necip Fazıl Kısakürek – Yalnızlık
Yalnızlık bir fenerse,
Ben de içindeki mum,
Onu , billur bir kâse
Gibi doldurur nurum.
Dışardan bana neler
Getirir pervaneler !
Pırıltılar , nağmeler,
Renklerle eriyorum…
Necip Fazıl Kısakürek
Ayrıca bkz. Veda şiirleri.
Friedrich Nietzsche – Yalnız
Haykırışan kargalar
Darmadağın uçuşuyor kente doğru
Nerdeyse yağacak kar
Yeri yurdu olanlara ne mutlu!
Donmuş kalakaldın,
Hanidir gözlerin arkada!
Boşuna kaçışın, ey çılgın,
Kıştan uzaklara!
Dilsiz ve soğuk binlerce çöle
Açılan bir kapıdır dünya!
İnsan senin yitirdiğini yitirse
Bir yerlerde duramaz bir daha!
Sen şimdi solgun, sarı
Kış gurbetlerine lânetli,
Hep soğuk gök katlarını
Arayan bir duman gibi.
Uç git, kuş, söyle ezgini
Issız çöl kuşlarının sesiyle!
Göm, gizle, ey çılgın, kanayan kalbini
Buzların, alayların içine!
Haykırışan kargalar
Uçuşuyor kentten yana, dağınık:
Nerdeyse yağacak kar
Yeri yurdu olmayana çok yazık!
Friedrich Nietzsche
Yalnızlık Konulu Anonim Şiirler
Yalnızlık
Giderek saplandı yalnızlık yüreğime
Atmak istediğimde atamıyor
İhtiyacım olduğunda ise bulamıyorum
Bir şeyler itiyor beni sana
Sevgin yahut heybetli bir kasırga
Git aradığını orda bulacaksın diyor
Fakat adres vermiyor.
Yalnızlık zifiri gecelerde kimsesiz kalmak
Temmuz ateşinde su bulamamak
Şubat ayında ateşi aramak
Günlerce aç kalmak gibi
Ama en önemlisi yalnızlık;
Seni özlerken,
Sessizce ağlamak gibi!
Yalnızlık
Yalnızlık, yalnızlık.
Ah şu yalnızlık.
Ne korkunç bir kelime.
Kimse inanmaz sevgine.
Düşersin hep el diline.
Yalnızlık, yalnızlık.
Ah şu yalnızlık.
Nereye gitsen dost yok.
Kimi gün aç, kimi tok.
Istırap ve kederse çok.
Yalnızlık, yalnızlık.
Ah şu yalnızlık.
Sırdaş desen bulunmaz.
Duvarlarla da konuşulmaz.
Sevgisiz, aşksız yaşanmaz.
Yalnızlık, yalnızlık.
Ah şu yalnızlık.
Yalnızlık Yalnızlık
Dilimden düşen ilk şarkıdır
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
her gönülde bir başkadır
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
yalan değil en acı gerçek
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
yıllar geçsede eskimeyecek
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
büyür saat saat gecelerde
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
değişmez acısı hiç bir dilde
ah bu yalnızlık bu yalnızlık
Renksiz Bir Yaşamdır Yalnızlık
Karanlık bir sokakta
Adım atmaktır yalnızlık.
En çok sevdiğinin yanında,
Kendini dinlemektir yalnızlık.
Rüzgarın fırtınaya döndüğü,
Gönülde soluklanmaktır yalnızlık.
Hasretin çöl sıcağına ulaştığı,
Kalpte yanmaktır yalnızlık.
Buğulu gözlerin derine daldığı,
Ufuklarda kaybolmaktır yalnızlık.
Kar tanelerinin eridiği yerde,
Sulara karışmaktır yalnızlık.
Yapraklar misali sağa sola savrulurken,
Bir dal parçasına tutunmaktır yalnızlık.
Hayalindeki sevgiliyi ararken,
Hayallerine yenik düşmektir yalnızlık.
Kimler olursa olsun yanında,
Kimsesiz olmaktır yalnızlık
Kendine bile küserek,
Kendinsiz olmaktır yalnızlık.
Tüm renklerin varlığına inat,
Siyah beyaz bir resimdir yalnızlık.
Yeşilde, pembede bütün renklerde,
Velhasıl!
Renksiz bir yaşamdır yalnızlık.
Yalnızlık ve Ben
Ne mavi, ne yeşil ne al tanımaz
Günbegün ününü yayar yalnızlık
Hiçbir sultan, hiçbir kral tanımaz
Aklını padişah sayar yalnızlık
Bir tenhada yalnızlığı ünlerim
O konuşur bense susar dinlerim
Dinledikçe yalnızlığı anlarım
Beni benliğimden soyar yalnızlık
Gene ne hayaller kurmak üzere
Karanlığı candan vurmak üzere
Yine ne hesabı sormak üzere?
Canı cendereye koyar yalnızlık
Yalnızlık
Bir engel oldu, yüce dağlar gibi
Önümde dikilip, durdu yalnızlık
Bazen kor olup, yürek dağlar gibi
Ruhuma bir damga vurdu yalnızlık
Yalnızsan eğer dermansız dizin
Şu fani dünyada kaybolur izin
Gözyaşı dinmeyen o kimsesizin
Sığınacak evi yurdu yalnızlık
Ne demeli yalnızlığın adına
Eremezsin lezzetlerin tadına
Bazen bir çocuğa bazen kadına
Adım nedir diye sordu yalnızlık
Bir nostalji olup mazide yaşar
Kükreyip, kabarır sel gibi taşar
İnsandır kaynağı, insanı aşar
Ve, tüm kainatı sardı yalnızlık
Kimine yalnızlık öcü gibidir
Kuşların sıladan göçü gibidir
Kimine sevenin gücü gibidir
Heyhat bir çözülmez sırdı yalnızlık
Sırt üstü yatmaktır bıçak üstüne
Düş kurmak ne zordur gerçek üstüne
Baharda tomurcuk çiçek üstüne
Lapa lapa yağan kardı yalnızlık
Kötü sözden arındır dilini
Lakin düşman eder gurbet ilini
Nicesinin bükülmeyen belini
Vura vura incitip, kırdı yalnızlık
Yalnızlıkla savaşan biçare kul
Yalnızlıktan kaçma, sen ona sokul
Yalnızlık bir mektep, bir güzel okul
İnsanlara hep ibret verdi yalnızlık
Yalandır, desem ki sırrına erdim
Ondan kaçmak için ne çok şey verdim
Kime dert sorduysam dedi ki; derdim
Cümle sultanların derdi yalnızlık
Hiç dinmedi benim şu ah’u zarım
Dertten, kederden ve gamdan bizârım
Davet eder yalnızlığa mezarım
Demek son gidilen yerdi yalnızlık
Kalem yalnızlığı tariften aciz
Yalnızlık ruhuma koymuştur haciz
Belağattan ârı, söz olmaz veciz
Nice romanlara girdi yalnızlık
Çok şeyler söylendi, çok şeyler dendi
Hiç kolay yıkılmaz yalnızlık bendi
Bir masum kavram ki insanı yendi
Ne zâlim insanlar gördü yalnızlık
Yalnızlık
Yalnızlığımı büyütür kalabalık
Gökdelenin gölgesine siner
Karanfil Sokak kalınlaşır
yoksul kadın çocuklarıyla
çöplerin üzerine konar
gözleri cam kırıkları
sevgilim gelir yalnızlığım büyür
çocukken gökkuşağına düştüğüm
gökyüzü gelir kirli güvercinleriyle.
Kimin öznesiydi mevsimler
işkence öyküleri kimindi
ayrılığın sesi miydi adımlarım
suyu bekleyen uçurum mu
kanatlandım yalnızlığımla son mevsime
içimde bir kedi yavrusu.
Yalnızsan Eğer
Hayatın devraldığı
sessiz bir özsudur acı
birikir yüreğinin kıvrımlarında
ve ağar gözlerine ağır ağır
bulutlar yere inmiştir artık
ya da gurbettesindir
unutma
Bir hayalet gibi kapındadır
yalnızlık denen şey
ufkun kararabilir birden
için çölleşebilir
kaçışın bile bir adımdır
ya da dönüşündür kendine
unutma
Her sayfası kederle kararan
bir hüzün defterine döner günler
ve her sabah “merhaba hüzün”
“merhaba yalnızlık”
diyerek başlarsın hayata
ama hayat bağışlamayacaktır seni
unutma
Üstelik günlüğü yoktur hüznün
hiç bir zaman da tutulmayacaktır
serüvenlerin yorgun yeniği
elleri titreyen yaşlı bir kadındır hüzün
ya da hasta bir tanıdıktır ancak
hepsi o kadar
Yalnızlık
Gariplerin gönlünde bir hüzünle,
Acılar içinde geçer yalnızlık.
Gurbet söyleyen türküler sözünde,
Hasret şarabını içer yalnızlık.
Geceler geçit vermez aman aman,
Yüreğimde ki acılar pek yaman,
Acılara derman olmuyor zaman,
Acıları gönle döker yalnızlık.
Gözlerimde kanlı yaşlar dökerim,
Mecnun olup bu sevdayı çekerim,
Dertlerime dertler katıp sökerim,
Dertlere dertleri katar yalnızlık.
Hayat fani, zaman fani, ben fani,
Hani yanımda olacaktın hani,
Hasretinle yaşayabilsem bari,
Hasreti hayale atar yalnızlık.
Soğuk bir odanın içinde geçer,
Karga misali dil türküler söyler,
Hüzünlenir o anda gülen gözler,
Gözlerine yaşlar döker yalnızlık.
Yalnızlık Sadık’a neler söyletir,
Ayrı kalmış dostları bir eğletir,
Günü güne katıp yollar bekletir,
Aklını başına sokar yalnızlık.
Yalnızlık
Sevda senedine bir imza attım
Neyleyim icraya geldi yalnızlık
Seni vermem diye bin yemin ettim
Benden beni bile aldı yalnızlık
Lokman hekim libasını giyerek
Senin tek tabibin benim diyerek
Kanımı içerek ömrüm yiyerek
Derdime dermanı buldu yalnızlık
Senin suretinde kapladı beni
Aşk diye hicrana sapladı beni
Önce kendisiyle topladı beni
Sonra sensizliğe böldü yalnızlık
O şimdi padişah ben garip köle
Elveda mutluluk merhaba çile
Ezerdi sen varken karınca bile
Köleydi kapımda kuldu yalnızlık
Sende düşüp gittin kendi derdine
Gölgem firar etti hasret yurduna
Çekip gittim Kaf dağının ardına
Hoş geldin diyerek güldü yalnızlık
Yeter artık dedim kavgadan bıkıp
Ölüyorum seni yalnız bırakıp
Anlaştık diyerek elimi sıkıp
Peşimden toprağa daldı yalnızlık
Ayrıca bkz. Aşk şiirleri.
Heidelberg Ruprecht Karls üniversitesinden 2008 yılında mezun oldum. İngilizce, Almanca ve Türkçe bilmekteyim. Almanya’da ikamet ediyorum. Çeşitli sitelerde yazılar yazarak başladığım gazetecilik serüvenini serbest gazeteci olarak devam ettirmekteyim. Güzel sözler, şiirler ve çeşitli konularda 2008 yılından beri Tugbam.com sitesinde yazmaktayım.
Bir yanıt yazın