Tuğbam » Şiir » Şiir gönder

Şiir gönder


Bu yazı

tarihinde

tarafından yazılmıştır.

Son güncelleme tarihi:

Sizinde paylaşmak istediğiniz şiirleriniz mi var. Bize yollayın burada paylaşalım. Sadece yorum bölümünde çıkmayacak. Şiirleriniz hangi kategoriye ait ise o kategori altında isminiz görünecek şekilde yayınlanacaktır.

Şiir gönderirken dikkat etmeniz gereken şeyler:

1- Gönderdiğiniz şiirinizin hangi kategoriye ait olduğunu belirtmelisiniz. ( Örnek, aşk şiirleri, ayrılık şiirleri, sevgi şiirleri gibi.. )

2- Şiir gönderirken lütfen şiirlerinizin hangi isimle yayınlanmasını istiyorsanız onuda belirtiniz.

3- Ayrıca şiirinizin yayınlanması gereken kategori bizde mevcut değilse onuda belirtiniz sizin için özel şiir kategorisi açalım.

Aşağıdaki yorum bölümüne şiirinizi yazın bir kaç gün içinde kategoriler kısmında sizinde şiirinizi bu sitede herkes okusun.

Reklamlar

Bu Yazıyı Facebook Twitter Sayfanda Paylaş


Bu yazı

tarihinde

tarafından yazılmıştır.

Son güncelleme tarihi:

Yorumlar

“Şiir gönder” için 61 yanıt

  1. ural giray çelikcan

    URAL GİRAY ÇELİKCAN’A

    Geceleri sessizce Ural’ı ve yaşadığı hayatı düşünürüz.
    Sevgi dolu güzel çocuğu ve asla üzgün olmayan yüzünü.
    Onu hiç göremesek de biliyoruz ki yakınımızda.
    Daima yaşayan ruhu için,
    Cennetteki sevgilimiz Ural’ın anısına
    Hergün güzel birşeyler yap,
    Ural ne isterdi,
    “Daha güzel bir dünya! “

  2. ural giray çelikcan

    URAL GİRAY ÇELİKCAN’A

    KAYIP MAVİ
    Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, turkuaz, mor
    Dizilmiş yan yana…
    Yedinci rengini kaybetmiş gökkuşağı, aramakta…
    Nereden bilsin ama,
    Maviye rengini veren, gözlerinmiş…!

  3. ural giray çelikcan

    HAYAL GÜCÜ

    Hayal gücü diye bir şey var,
    İstediğini yapabildiğin,
    Büyüyüp küçülebildiğin,
    Her zaman eğlenebildiğin.

    Hayal gücü diye bir şey var,
    Kral olup yönettiğin,
    En zeki olduğun,
    En güçlü olduğun.

    Hayal gücü diye bir şey var,
    Zamanı değiştirebildiğin,
    Ölümsüz olduğun,
    Uzaydan dünyaya atlayabildiğin…

    Ural Giray Çelikcan
    2008

  4. “canımın canına mektup” şiiri, 11 yaşında hayata veda eden URAL GİRAY ÇELİKCAN’a dedesi tarafından yazılmıştır

  5. Canımın Canına Mektup

    Nasılda bizi bırakıp gittiğine inanamıyorum,
    Zaman ilaçtır diyorlar kanmıyorum.
    Aldın gittin gözyaşlarımı artık ağlayamıyorum
    Her an her zaman aramızdasın, ama göremiyorum.

    Yaşıtlarını gördüğümde bakmaktan kendimi alamıyorum,
    Hiç ama hiç birini sana benzetemiyorum.
    O içten dede demeni unutamıyorum,
    Sensizliğe alışabileceğimi hiç sanmıyorum.

    Sen sonsuzluğa uçup gittiğinde yavrum,
    Bizi bu yalan dünyada bıraktın da Ural’ım.
    Meleklerle birliktesin, gelmeyeceksin biliyorum,
    İnan gün geçtikçe seni çok ama çok özlüyorum.

    Senin mekanın Cennet, biliyorum.
    Allah’tan Rahmet ve Şefaat diliyorum,
    Sana illaki geleceğim, ne zaman bilmiyorum.
    Seni meleklerin kucağında Allah’a emanet ediyorum.
    Deden
    20/04/2009
    04:00
    Kategori : Ayrılık şiirleri

  6. SİNAN KARA

    YİNE SANA GELİRİM(AŞK ŞİİRİ)

    Güneşe varmak olsa boşuna emek olsa
    Bin yıllık sefer olsa yine sana gelirim

    Başarmak hayal olsa kavuşmak yasak olsa
    Ömrümden bir gün kalsa yine sana gelirim

    Yerinde saymak olsa zamanı çalmak olsa
    Her başlangıç son olsa yine sana gelirim

    Yüzüstü düşmek olsa nefesim çıkmaz olsa
    Pes etmem canım yansa yine sana gelirim

    Güzelden geçmek olsa ellerim bomboş kalsa
    Bir ömre bedel olsa yine sana gelirim

    Sevgiler tuzak kursa yüreğim karşı koysa
    Peşimi süren olsa yine sana gelirim

    Dostlarım bir bir satsa bahtıma kara çalsa
    Gerçekler yalan olsa yine sana gelirim

    Kalbimi kıran olsa boynumu büken olsa
    Gözlerim yaşla dolsa yine sana gelirim

    Geceler zindan olsa uykular haram olsa
    Rüyalar kabus olsa yine sana gelirim

    Ekmeğim taştan başıma karlar yağsa
    Biçare derdim olsa yine sana gelirim

    Göklerden yıldız yağsa ateşten gömlek sarsa
    Yaşamak bir hiç olsa yine sana gelirim

    Kurşunlar siper alsa korkudan ödüm kopsa
    Dönemem geri asla yine sana gelirim

    YAZAN:SİNAN KARA (HATAY)

  7. AYŞE

    SENİN O GÖZYAŞLARIN
    zaferlere yürüyor
    canımız sevgiyle
    dolu dolu ölüyo

  8. bugün 3 harf öğrendim
    sizede söyleyeyim ,
    “a,ş,k”
    acaba anla mı ne
    yoksa sevgimi
    gerçeğimi sahtesimi
    çoğu zaman sahtesini gördümde
    gerçeğine zor denk gelinir
    ne yaparsan yap
    insanları tanıyamazsın
    nedeni ise
    içleri değil dışlarına önemli diyorsun
    unutma gerçek güzellik
    iç güzelliktir

  9. ece

    daha gzl ve kısa şiirler ola bilir çünkü sitede kısa şiirler dio

  10. zeko

    ÇANAKKALE ŞAVAŞI

    Çanakkale GEÇİLMEZ deyince atam
    Siper aldı Mehmed’im mevzilendi tam
    Düşmana geçit yok çıkmadan son can
    Kurtulmaz bu vatan şehit olmadan

    Allahuekber diyerek yürüdü Mehmet
    Düşmanı önünde sürüdü Mehmet
    Binkere ölüpde bin dirilerek
    Namerde geçit vermedi Mehmet

    Denizden karadan saldırdı düşman
    Cephanemiz zayıf imanımız tam
    Başımızda korkusuz yüce komutan
    Vermedi geçit kurtuldu vatan

    Çanakkale boğazı gemiyle doldu
    Düşman mevzilerimizi toplarla dövdü
    Ya Allah diyerek seyit onbaşı
    Topun ağzına mermiyi sürdü
    İngiliz gemisini sulara gömdü
    YAZAN:AYŞE YILMAZ

  11. s3rs3ri cqcuk

    Gitmeseydin eğer
    Birkaç diyeceğim vardı sadece.

    Öpücüklere alıştırmazdım dudaklarını önce
    Acımazdım gözlerin uzaklara tutulduğunda
    Tutmazdım ellerinden ellerime aç kaldıklarında
    Hiç beklemezdim kalabalıkta yalnızlığımı bulmanı
    Ne sen tüterdin burnumda centilmen dumanınla
    Ne de ben yaralardım şarkıları gözyaşlarımla

    Yo hayır, unutmazdın beni dalgalarda
    Kurumazdın gözyaşlarına boğulduğumda
    Kaymazdın yıldızlarla dileğim sen olsun diye
    Tutuşmazdın çakmak çakmak parmak uçlarımla
    Yakalayamazdın kaçamak bakışlarımı
    Başedemezdi kulakların çınlamalarla bir kez bile

    Gidiyorum.
    Bir şiir yazıyorsun sessizce.
    Yaşanamayanları anlatacaksın içinde.

  12. İhT!MaL

    sana bakarken kaybetmiştim kendimi
    ama sen beni bırakıp gittin iyimi
    kırdın geçirdin o masum kalbimi
    durma git artık değeri varmı ki

    gidişinde canım kaldı
    seni sevmekte hakkım vardı
    uzaklaştığında aklım kaldı
    bittiğinde kalbim yandı

  13. esengül

    daha önce sizlere göndermiş oldugum şiir vb konuların yayın tarihini nasıl görebilirim bi liste varmı ekranda ulaşabilecegim saygılar

  14. ömer durmuş

    Güneşler eskiden bir başka idi
    Dağlar taşlar neçare,onlarda
    Sevmek ve sevilmek bir hayli başka
    Eskiden eser yok şimdi, herşey bambaşka!!!!

  15. CEREN MATUR

    BAAAAAY HEPİNİZİ ÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇOOOOOOOOOKKKKKKK SEVİOM

  16. şubatın 16 th

    DÜŞMANLARIN ELİNDEN.
    BİZİKURTARAN ATA’M
    BU VATANIYENİDEN.
    ÖZENLE KURAN ATA’M.

    ADINI KÜÇÜK BÜYÜK
    ANIYORUZ HER ZAMAN.
    ADI BÜYÜK ATATÜRK,

    CEREN MATUR YAZARIM DUYGULARIMI SİZE ANLATIYORUM BURDAKİ HERKESİ ÖPÜYORUM AAAAAAAAAAAATTTTTTTTTTTTTAAAAAAAAAATTTTTTTTTTTTÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜRRRRRRRRRRRRRRRRRRKKKKKKKKKKÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜ ÇOK SEVİYORUM

  17. Pajo

    KIRIK KALP

    Der Pajo aşkımı arar dururum.
    Sağa sola bakar dururum.
    İşte tam aradığımı buldum derken,
    Dizlerimi döver dururum.

    Bana Pajo derler.
    Gözü yaşlı derler.
    Bahtsız bedevi derler.
    Birde utanmadan sap derler.

    Kaç kere reddedildin saydın mı?
    Otuza merdiven dayandı mı?
    Saçların iyice dökülmeye başladı mı?
    Geçmiş olsun Pajo artık çok geç.

    Sevmek senin neyine?
    Kim takar seni şeyine?
    Kendine çok güvenme.
    Aynaya bak önce.
    Benziyorsun eşeğe.

    Pajo saçların kara.
    Gözlerin kara.
    Senden bu memlekette çok var.
    Düşünürsün kara kara.

    Önce Üniversite dediler.
    Sonra Askerlik dediler.
    Yetmedi iş bul dediler.
    En sonunda senden daha,
    yakışıklısını buldum dediler.

    Ailem ister ki oğullarını evlendirmek.
    En kısa zamanda torun görmek.
    Bilmezlerki oğulları kadersiz.
    Onlara düşer ömür boyu beklemek.

    Paran yok, pulun yok.
    İşin yok, gücün yok.
    En önemlisi tipin yok.
    Senin sevilmeye hakkın yok.

    Derler ki ; Önemli olan iç güzelliğin.
    Boş ver dışının güzelliğinin.
    İnanırsın sende saf gibin.
    Kalırsın öylece mal gibin.

    Aşkı aramak suç mu?
    Behlül gibi doğmamak ayıp mı?
    Çirkin yaratılmak şart mı?
    Reddedilmek farz mı?

    Sözde insan oğlusun.
    Reddedilir durursun.
    Yakışıklı doğmadın.
    Kahreder durursun.

    Mert oldun boşuna.
    Dürüst oldun boşuna.
    Güvenme eşine dostuna.
    Ağlarsın boşu boşuna.

    Kimse bana yar demek istemez.
    Gelip göz yaşımı silmek istemez.
    Oğlun Pajo kırılmak istemez.
    Eş dost beni anlamak istemez.

    Bu devirde boş kalp ayıp.
    Reddedilmek ise büyük kayıp.
    Behlüller sevgililerini sayıp sayıp.
    Öfkeden çıldırırsın, bir tane bile
    bulamadın ayıp ayıp!!!

    Pajom aklını başına al.
    Aşk için bütün kapıları çal.
    Hepsi yüzüne kapanacak.
    Yüreğine merhem çal.

    Pajo sen yakışıklı değilsin.
    Güzellere layık değilsin.
    İşe güce sahip değilsin.
    Reddedilirsin çünkü adam değilsin.

    Behlüller gezer üçer beşer.
    Senin gibiler gezer teker teker.
    Tam birini bulmak üzereyken,
    Behlüllerden biri rakibin olur ezer geçer.

    Doğduğum güne lanet olsun.
    Bütün yakışıklılar sözüm size!!
    En güzeller sizin olsun.
    Pajo çeker gider geçmiş olsun.

    Kızlar boş verin bizi.
    Reddedip durun bizi.
    Hiç şansımız yok biliyoruz.
    Görmemezlikten gelin bizi.

    Hayat Pajoyu yorar.
    Deli gönlünü oyalar.
    Behlüller karşısına çıkar,
    Tek şansı elinden alınır bocalar.

    Beni ne zorluklarla büyüttün çilekeş Anam.
    Karşılıksız olarak tek sen sevdin beni garip Anam.
    Kendinden önce hep beni düşündün dertli Anam.
    Sana gelin getiremedim affet beni canım Anam.

    Aşkla arkadaşlığı birbirine karıştırırsın.
    Duygularını saklamayıp şaşırırsın.
    Seni kırmadan defetmek isterler.
    Yanlış olan ne deyip şaşırırsın.

    Zor bulunur iyi bir eş.
    Behlüller çok kalleş.
    Kızlar der ki ; Ey Pajo,
    görüyoruz seni kardeş.

    Pajo kalbini verme herkese.
    Hiç deneme şansını çirkin ve güzelde.
    Senden daha yakışıklı mutlaka vardır.
    Sorun sizde değil tamamiyle bende.

    Pajo artık reddedilmeye alış.
    Her zaman Behlüllerle edersin yarış.
    Kızlar gidiyorlar kapış kapış.
    Tek başına yaşamaya çalış.

    Sadece bir aşk istedim.
    Ona bağlanmak istedim.
    Bir tek onu sevmek istedim.
    Ömür boyu böyle olsun istedim.
    Allah aşkına söyleyin,
    çok şeymi istedim.

    Pajo kim diye sorarsan.
    Etrafı araştırıp durursan.
    Kuytuda kırık bir kalp bulursan.
    Neden böylesin diye sorarsan.
    Onun kalbini boş bulursan.
    İşte pajolardan birini buldun unutmasan!!!

    YAZAN : PAJO

  18. Veli Efendi

    1.”Dini siirler” kategorisine ait.2.Bu siir Veli Efendi ismiyle yayinlansin

    “Sirlar hazinesinde”

    Durmadan aglat nefsimi
    Gözlerimde yash misali.
    Ugrunda ölmektir arzum
    Kurbanlik bir bash misali.

    Senden Rahmet uma-uma,
    Dua eylerim her cuma,
    Yagdir zülümkar topluma
    Müminleri tash misali.

    Sirlar hazinesinde,
    Bulutlarin ötesinde;
    Hapset secde kafesinde
    RABBIM,beni kush misali.
    Veli Efendi

  19. Veli Efendi

    “Sirlar hazinesinde”

    Durmadan aglat nefsimi
    Gözlerimde yash misali,
    Ugrunda ölmek arzumdur
    Kurbanlik bir bash misali.

    Senden Rahmet uma-uma,
    Dua eyledim her cuma,
    Yagdir zülümkar topluma
    Müminleri tash misali.

    Sirlar hazinesinde,
    Bulutlarin ötesinde
    Hapset secde kafesinde
    RABBIM,beni kush misali.
    Veli Efendi

  20. yaren deysen

    Günün Hikayesi;Dostluk İpliği 1 Ay, 2 Hafta önce Karma: 4
    Genç adam iyi bir terziymiş. Bir dikiş makinesi ve küçücük bir dükkânı varmış. Sabahlara kadar uğraşıp didinir ama pek az para kazanırmış. Çok soğuk bir kış gecesi dükkanı kapatırken elektrik sobasını açık unutmuş ve çıkan yangın onun felaketi olmuş. Artık ne bir işi varmış ne de parası. Günler boyu iş aramış ama bulamamış… Yük taşımış, bulaşıkçılık yapmış, yine de evinin kirasını ödeyecek kadar para kazanamamış. Sonunda ev sahibinin de sabrı taşınca, küçük bir bavula sığan eşyalarıyla sokakta bulmuş kendini…
    Mevsim kış, hava ayaz olsa da genç adamın köşedeki parktan başka gidecek yeri yokmuş. Bir sabah iş arayacak derman bulamamış bacaklarında. Açlıktan ve soğuktan bitkin bir şekilde bankta otururken, kocaman bir araba yanaşmış kaldırıma. Arka kapıyı açmaya çalışan şoförü kızgınlıkla yana itmiş arabadan inen yaşlı adam,
    “Yalnız bırakın beni, parkta dolaşırsam belki sinirim geçer” diye söylenmiş.
    Zengin bir işadamı olduğu her halinden belli olan ihtiyar, birkaç adım attıktan sonra bankta titreyen terziyi görmüş. Terzi, adamın üzerindeki paltoya bakıyormuş dikkatle. Birden siniri geçiveren ihtiyar,
    “Zavallı adamcağız kim bilir nasıl üşüyordur, ona nasıl yardım etsem acaba?” diye düşünmeye başlamış.
    Oysa terzinin düşlediği paltonun sıcaklığı değilmiş. O, çok kalın ve kaliteli bir kumaştan üretilen bu paltonun sahibine hiç de yakışmadığını ve onun vücuduna uygun şekilde dikilmediğini düşünüyormuş. Yaşlı işadam, terzinin yanına yaklaşıp,
    “Ne o evlat, bu ayazda parkta donmuşsun. İstersen paltomu sana verebilirim” deyince,
    “Hayır, teşekkür ederim. Ben sadece bu paltonun size göre olmadığını düşünüyordum. Kumaşı fazla kalın ve sizi olduğunuzdan şişman göstermiş” diye yanıt vermiş terzi.
    Yaşlı adam bu cevabı alınca hayli şaşırmış. Çünkü o da üzerindeki paltoya onca para ödediği halde kendisine bir türlü yakıştıramıyormuş.
    “Soğuktan titrerken nasıl böyle bir şeye dikkat edebiliyorsun?” diye soran yaşlı adam,
    “Ben terziyim” yanıtını alınca
    “Benimle gel, hayat hikayeni yolda anlatırsın” diyerek arabaya bindirmiş bizim terziyi.
    Bu karşılaşma, terzinin hayatındaki dönüm noktası olmuş. Böyle yetenekli bir insanın işsiz ve evsiz kalmasına çok üzülen iyiliksever yaşlı adam, terziye bir dükkan açmasına yetecek kadar para vermiş. Bunun karşılığında tek istediği kendi giysilerini bu genç adamın dikmesiymiş.
    Terzi yeniden bir işe hem de kendi işine başlamanın heyecanıyla deliler gibi çalışmaya başlamış. Bu arada yaşlı işadamı da desteğini esirgemiyor, onu kendi çevresinden zengin kişilerle tanıştırarak yeni siparişler almasını sağlıyormuş. Küçük dükkân önce kocaman bir modaevine dönüşmüş, sonra da pek çok ünlü marka için üretim yapmaya başlamış. Terzi artık “ünlü işadamı” diye anılır olmuş.
    Bir gün ihtiyar adam onu ziyarete gitmiş. Terzi çok büyük bir iş bağlantısı yapmak üzere yurt dışına gidecekmiş ve uçağa yetişmesine az bir zaman varmış. Biraz sohbet ettikten sonra yaşlı adam birden fenalaşmış, kalp krizi geçiriyormuş. Hemen bir ambulans çağırılarak hastaneye kaldırılmasını sağlamış. Yeni işadamımız ise büyük işi kaçırmak istemediği için uçağa yetişmiş. Yaşlı adam krizi atlatmış ve uzun süre hastanede yatmış, bir yandan da sadece bir kez telefon ederek durumunu soran terziyi bekliyormuş. Fakat terzi daha çok para kazanmak için oradan oraya koştururken bir türlü yaşlı adamı ziyarete gidememiş.
    Aradan o kadar uzun bir süre geçmiş ki bu sefer de utancından yaşlı adamın kapısını çalamaz olmuş. Bir süre sonra terzinin işleri yolunda gitmemeye başlamış. Fabrikalarını kapatmak zorunda kalmış ve elinde kala kala yine küçücük bir dükkan kalmış. Utana sıkıla yaşlı adama koşmuş hemen nerede hata yaptığını sormak için. Son derece kırgın olan ihtiyar yine de onu kabul etmiş ama anlatacağı öyküyü dinledikten sonra hemen çıkıp gitmesini istemiş.
    Ve başlamış anlatmaya:
    “Bir zamanlar fakir bir oduncu varmış. Ormandaki bir kulübede yaşar ve odun keserek hayatını kazanırmış. Bir gün kulübesinde yangın çıkmış ve bu yangın bütün ormanı kül etmiş. O çevrede kimse ona güvenip iş vermeyince, çıkınını alan oduncu, eşeğine binip yola koyulmuş.
    Ağaçların arasında yürürken birinin kendisine seslendiğini duymuş. Başını kaldırınca konuşanın bir bülbül olduğunu görmüş. Bülbül ona
    “Senin haline çok üzüldüm, şimdi öyle bir büyü yapacağım ki eşeğin çok güzel şarkı söylemeye başlayacak, sen de onunla gösteriler yapıp çok para kazanacaksın” demiş.
    Gerçekten de eşek birbirinden güzel şarkılar söylemeye başlamış.
    Oduncu o şehir senin bu kasaba benim dolaşıp eşeğine şarkı söyletiyor ve herkes onları izlemek için birbiriyle yarışıyormuş. Oduncu ve şarkı söyleyen eşeği bütün ülkede ünlenmişler. Bir gün yine bir gösteriye yetişmek için koştururlarken, bülbülün yardım isteyen sesini duymuş oduncu. Bir kedi bülbülü yakalamış ve yemek üzereymiş. Şöyle bir duraklamış ama gösteriye gitmemeyi, onca parayı kaçırmayı gözü yememiş, arkasına bakmadan kaçmış oradan. Gösteri başladığında ise eşeği her zamanki gibi güzel şarkılar söylemek yerine sadece bir eşeğin çıkarabileceği sesleri çıkarmış.
    Oduncu kendisini şarlatanlıkla suçlayan izleyicilerin elinden canını zor kurtarmış. İşte o zaman bülbül ölünce büyünün bozulduğunu anlamış. Ben de senin bülbülündüm ve sen beni öldürdün, büyü de o yüzden bozuldu. Keşke güzel giysiler dikerken dostluk ipliğini koparmasaydın…”
    Öyküyü dinleyince hemen çıkıp gitmiş terzi, çünkü söyleyecek bir sözü yokmuş…

    Dostluk iplerinizi koparmamanız dileğiyle…….

    …alıntıdır…

    Yetkiliye Raporla Kayıt Tutuldu

    “Forumun doğası nedir?” Küfür ve hakarete yer vermeden, forumun doğal sürecini ve akışını sekteye uğratmadan paylaşımda bulunmaktır, forum özgürlüğüdür bu…

    İnsanlar sizden kendilerini eleştirmenizi istedikleri zaman bile, gerçekte sizden övülme bekliyorlardır. (Somerset Maugham)

    Eleştiriler yapılırken nedense uçlar tercih edilir.Övgüyle göğe çıkarma-hakaretle yahut susturma.Ancak bu şekilde yankı oluşacağını zannederler…

  21. yaren deysen

    Bugün bir başka aydınlık yeryüzü,
    Bir başka ağaçların, evlerin yüzü.
    Bugün çocuklar güzel.
    Bugün sokaklar güzel…
    Elimizden tutan her el
    Daha sağlam
    Daha mavi gökyüzü;
    Bayraklar daha yakın.
    Bakın: geçiyor yarının büyükleri;
    Şarkılar tutuyor gökleri.

  22. yaren deysen

    23 NİSAN
    Sanki her tarafta var bir düğün.
    Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
    Bugün yirmi üç Nisan,
    Hep neşeyle doluyor insan.

    İşte, bugün bir meclis kuruldu,
    Sonra hemen padişah kovuldu.
    Bugün yirmi üç Nisan,
    Hep neşeyle doluyor insan.

    Bugün, Atatürk’ten bir armağan,
    Yoksa, tutsak olurduk sen inan.
    Bugün yirmi üç Nisan,
    Hep neşeyle doluyor insan.

  23. kader

    sen benimsin desemsakın üzülme sen istemesende beni
    bensenin sevgini istiyorum o bana yeter şimdi çek git ama kalbini bana bırak

    sen benimsin bende senin allah bilir bizi ikimizi zorunlu aşka kapılıp gitme
    üsten bakim derken bir anda içine yuvarlanırsın sen kalbini bana emanet et
    gerisini unut

  24. tugba

    sevmek emek ister … sevmek fedakarlık … sevmek yalansız bir ilişki bekler … böyle sevene can vermek gerek …

  25. YEŞİM TAVUKÇU

    Hayat yorabilir insanı bazen
    yerden yere vurabilir zaman zaman
    yıkılırsın bazen toparlayamazsın
    tam düzeldim derken bi pen altı daha

    acımazıs oldu bana çoğu kez
    ben acı duyuyordum o ise haz
    sonbaharda yaprakları dökülen ağaç gibiydim
    ufaktan ufağa dökülüyordum,ve rüzgarda uçuşuyordum
    dökülüyordu umularım,çırpınışlarım..
    ağlıyordum çoğu kez,tekrar istiyordum sevdalarımı,umutlarımı,hayata karşı o dimdik bakışlarımı.

    kendimi savaşmaya hazır bir tanrıça gibi hissediyordum
    sanki evrenin bütün gücü bende gibi
    artık her zorluğa karşı gelebilirim düşüncesi
    beyazın siyah karşısındaki meşakkatli duruşu gibi güçlü hissediyordum kendimi……………..

  26. ALİ FIRAT ŞEVKAN

    Gitmem Gerek
    Gitmem Gerek Artık,
    Ay yıldıza Kavuşmadan,
    Vuslat Yüreğime Vurmadan,

    Zamansız Sözleri Duymadan,
    Gözlerin Gözlerime Bakmadan
    Sana Uzaktan El Sallamadan
    Gitmem Gerek Sevdiğim
    Saat 12 ye Vurmadan
    Ve…
    Tek,Bir Veda Sözcüğü Bile Duymadan
    Gitmem Gerek Sevdiğim…

  27. semraa

    SERSERİME

    Elime son kez aldim kagit kalemi,
    Bu sana son mektubum.
    Postaci son bir kez haber getirecek
    Benden sana.
    Canim bilirim aldirmazsin hiçbirseye,
    Ne sevgiye ne de hislere.
    Simdi elimde bir sigara var,
    Bugün çok içtim.
    Bilirim kizacaksin, “Içme demistim” diyeceksin,
    Ama ben yine ayni cevabi verecegim: Dertliyim.
    Son kez bu kalp derdinle dolu.
    Bu mektubumda
    Seni ne kadar sevdigimi
    Özledigimi yazmayacagim.
    Artik degistim ben.
    Senin umursamaz tavirlarindan biktim SERSERIM.
    Takmiyorum artik ben de seni.
    Hani bende bir resmin varya,
    Arkadasima verdim SERSERIM.
    Çok begenmis seni,
    “Al senin olsun” dedim
    Ama dikkat etmesini de söyledim,
    Olur ya çikarsaniz “Boynuzlamasin seni” dedim.
    Yüzünün seklini görmeni isterdim SERSERIM.
    Bu mektup digerine benzemiyr degil mi?
    Dün gece yiktin, öldürdün beni SERSERIM.
    Dilindeki hece bir kursun gibi saplandi yüregime.
    Tüm gece kanadi durmadan,
    Gözlerim doldu aglayamadim.
    Yataklara düstüm ne zamandir.
    Ama iyi oldu aslinda
    Seni umursamiyorum artik,
    Sen ne demistin SERSERIM.
    “Üzülme!”
    Üzülmüyorum zaten gülüyorum,
    Bu acilarin getirdigi mutsuzlugu seviyorum.
    Lanet olsun sana SERSERIM.
    Bu kadar degersiz miydi sevgim?
    Biliyorsun ben seni çok sevdim.
    Bu sana son mektubum SERSERIM.
    Yak istersen,istersen baskalarina okut.
    Ya da evet
    Içip içip agla,
    Ama sunu bil ki bu sana son mektubum.
    Bundan sonra hain yazar mezar tasinda
    Bir ölüsün artik sen hatiralarimda….

    SERSERIDEN CEVAP
    Bugün hiç beklemedigim bir anda,
    Mektubunu aldim GÜZELIM.
    Son mektubum demissin, inanmam
    Sen dayanamazsin bensizlige,
    Erirsin,bitersin günden güne.
    Bak ne diyorum GÜZELIM
    Gönlün olsun,birkaç gün daha çikalim
    Sevinirsin belki.
    Hediye olur ya da bir elma sekeri.
    Sen bensiz yapamazsin GÜZELIM.
    Seni öptügüm o ilk ani hatirla,
    Nasil da çocuklar gibiydin,
    Bayilacaksin diye korkmustum GÜZELIM.
    Ben senin gibi neler geçirdim elimden,
    Bilirim haberim yok sevmeden, sevilmeden.
    Sen beni gerçekten sevdin mi GÜZELIM?
    Sana bu mektubu meyhaneden yaziyorum,
    Biraz önce birkaç çocuk dövdük GÜZELIM,
    Onlarin serefine içiyoruz.
    Bak GÜZELIM!Ben sana ne demistim hatirlamiyorum
    “Üzülme” yazmissin
    Sahiden dedim mi?
    Içkiliyken herhalde, bilirsin.
    “Yiktin” yazmissin
    Sahiden yikildin mi?
    Umursamazsin sanmistim
    Takmazsin diye ummustum,
    Ama madem beni umuttun,
    Bu sana son sözüm olsun
    Ben de seni sevdim haberin olsun GÜZELIM.

    KIZIN ARKADASINDAN SERSERIYE
    Seni tanimiyorum serseri,
    Ama arkadasim seni çok sevdi.
    “Son mektup” demisti dogru,
    Hem o seni çoktan unuttu.
    Seni çok begendim be serseri,
    Belki seversin, belki de…
    “Güzelim” demissin bizimkine,
    Ben de seni zevkli bilirdim.
    Ben ondan daha güzelim.
    Bak serseri!
    Ben seni ondan daha çok severim.
    Telefon numarami yaziyorum,arkada,
    Onu aradigin gibi beni de ara.
    Ayrica senin güzel gariplesti bu ara
    “Kalbim agriyor” diyor,
    Doktor bir teshis koyamiyor.
    Aman canim o da bir baska,
    Aglasa da gülüyorum der etrafa
    Sakin unutma beni ara.

    SERSERIDEN ARKADASA
    Bak kizim ben seni sevmedim daha en basta,
    Ben güzelimi sevdim herseyden çok.
    O bana “serserim” derdi canindan koparcasina,
    Sen ise “serseri” diyorsun sokakta kalmisçasina.
    Senin gibi arkadas olmaz olsun.
    Güzellige gelince,kimse yarisamaz benim GÜZELIMLE.
    Simdi birak bunlari “son mektup” derken yalan sanmistim
    Daha beter içer oldum,
    Her gece sarhosum.
    Bir daha ki mektupta güzelimden bahset bana.
    Simdi gerçekten mutlu mu?
    Yoksa baskasini mi seviyor?
    Hasta demistin,kalbinden hasta
    Yoksa bu ask hastaligimi?
    Benden baskasi ile…
    Çabuk yaz arkadas
    Herseyi arkadas, herseyi anlat bana.
    Anladim ki yasayamam ben onsuz bu dünyada.

    ARKADASTAN SERSERIYE
    Afedersin serseri yanlis yapmisim ben,
    O seni gerçekten çok sevmis.
    Son nefesinde bile adini söyledi,
    Yüregim parçalandi,anlayamazsin.
    éSERSERIM” deyisini duysaydin gözleri kapanirken.
    Askin öyle sarmis ki bedenini
    Kaybedince, yasayamadi öldü iste.
    Son mektunda ne yaptin?
    Içip içip agliyor musun?
    O simdi mezarinda huzurlu yatarken,
    Yilanlara bile seni anlatir süphen olmasin.
    Zaten mezar tasinda
    “SENI SEVMISTIM SERSERI”
    Yazisini görünce anlarsin.
    Belki bir umut vardi yasamasinda,
    Ama senin de ciddi olmandi.
    “Birkaç gün çikalim” demissin ona.
    “Elma sakari olur” demissin.
    Iste o vurdu senin güzelini,
    Indi zavallicigin yüregine.
    Simdi mezarinda derin bir uykuda,
    Sevgisi de sonsuzlasti onunla.
    Aslinda o hiç istemedi öldügünü bilmeni
    Ama dayanamadim yazdim iste.
    Simdi ne yaparsin,nasil yasarsin?
    Içer misin, adam mi döversin?
    Sen de onu sevmissin öyle yazmissin,
    Öyleyse birak askiniz yasasin.

    SERSERININ ODASINDAKI NOT ;

    SANA GELIYORUM GÜZELIM,
    SENI SEVIYORUM GÜZELIM.

  28. kemter

    ÇİÇEK DEMETİ
    Seni sabahyıldızı ile hatırlıyorum
    Fark etmez gece gündüz habersizim dünyadan
    Emin değilim kaç gün uykusuz kalıyorum
    İlmek ilmek çekiliyor damarlarımdan kan

    Nazende hallerin hep gözümde canlanıyor
    Göğsümü titretirdi yemyeşil bir bakışın,
    İsterdim ki beni seviyor musun diye sor
    Elbette derdim her zaman dün bu gün ve yarın

    Sıralanmış zihnimde bütün hatıralarım
    Nasır tuttu beynim her an seni düşünerek
    En son söylediğim cümleyi hep hatırlarım
    Ömür yetmez seni sevmeye bin ömür gerek

    Vicdanın mı yok bu umursamazlığın neden
    Zannediyor musun ki ben sensiz yaşıyorum
    İyiden iyiye dermandan düştü bu beden
    Denize gerek yok bir damlada sönen korum

    Yeşil bir yaprak bile bana senden bir haber
    Ecel dahi yeşil kaftanı ile gelecek
    O gün dudaklarımdan dökülen birer birer
    Mutluluğu kaybetmiş birinden son bir dilek

    Rastlarım belki diye hep dua ediyorum
    İnan bu sevda değil başka bambaşka bir iş
    Umutsuzca gönlüme unut artık diyorum
    Ruhum derbeder gönlümse çılgın bir deliymiş
    Meğer aşk denilen şey bir çiçek demetiymiş

  29. tolga enül

    Gözlerine baktığımda kendimi buldum
    senin kollarında hayata tutundum
    sıcaklığında sevgiyi şefakti buldum
    yürüdüğümüz yollarda mutluluğumuzu aradım
    yüreğimize sığmayan aşkımızı alemlere duyurdum
    ayrılık bize acı gelir millete tatlı gelir
    biz birbirimizi sevdikten sonra ayrılık bize zor gelir
    unutma bu deli yürek ayrılığa gelemez
    gelirsede senden başkasını sevemez
    kimselere sana verdiği kalbi veremez
    kimse seni benim sevdiğim kadar sevemez
    severek geldik bu günlere söz verdik birbirimize
    AYRILIK gelmez olsun bize.

    by-tolga1991@hotmail.com

  30. Hasan DAYA

    éLiF

    Yaşamak, sana haram dediler,
    Helal et dedim,
    Sevmek, suç dediler,
    Cezamı kes dedim,

    Aşk, zor dediler,
    Zorlar, bana kolay dedim,
    Hayal, boş dediler,
    Sana göre öyledir dedim,

    Sevgili, tektir dediler
    Şüphesiz dedim,
    Adam gibi admsın, dediler,
    TABİKİ de dedim!

    Hasan DAYA

  31. Hasan DAYA

    Arkadaşlar bu şiirime başlık bulamadım ama siz önerilerinizi yazıp bana yardımcı olmak isterseniz sevinirim…

    Hayat; yaşamayı bilene ,sevene ,
    Yaşam; aşkı bilene ,onun için ölene,
    Ömür; aşkını itiraf edene ,”seni seviyorum”diyene,
    Delikanlılık; bunların hepsini bilene.

    İnsanlık; insanı bilene,
    Cesaret; doğaya isyan edene,
    Sevmek; kalbini dinleyene,
    Delikanlılık; bunların hepsini bilene.

    Hasan DAYA

  32. Hasan DAYA

    Benim Olsun

    Al, bu gece senin olsun,
    Güneş benim olsun, ay da senin,
    Karanlık bassın dünyayı,
    Ufacık bir ışık benim olsun, arkası da senin…

    Al bu para senin olsun, aşkta benim…
    Ama para biter, aşk asla…
    Hem de aşk, bitmeyen bir zenginliğe benzer…
    Fedakar olmak yeter…

    Sevmek için insan olmak gerekmez…
    Yürek yeter…
    Şunu asla unutma,
    İnsan sevmez, yürek sever…

    Hasan DAYA

  33. UMUDUNU KESME

    Mutluluk nedir bilir misiniz siz?
    Ben bilirim nedir mutluluk
    O anlatılamaz bir şeydir
    İnsanın içi içine sığmaz o zaman.

    Mutluluk bir anda olur
    Ama uzun sürmez bir kaç saniyedir
    Ama o bir kaç saniye çok şey verir insana
    Dünyalara hâkim olan insan gibi

    Bir de üzüntüyü düşünün
    Mutluluk gibi insanın bir kaç saniyesinin almaz
    Üzüntü insanın her şeyini alır
    Bütün dünyasını alır…

    Mutlu mu olmak istersiniz?
    Yoksa mutsuz mu?
    Herkes için sorunun yanıtı aynıdır.
    Mutlu olmak isterim.

    Ama bazen insan mutsuz da olmak ister.
    Neden mi diye sorarsınız
    Mutluluk bir kaç saniye
    Üzüntü bütün dünyanı alır
    Ve hayatını değiştirebilir…

    Nasıl mı derseniz
    Sorunun cevabı zor ama
    Düşünsenize işten atıldınız
    Mutsuzsunuz iş başvurularına gittiniz

    Çoğu bakarız dedi
    Üzülürsünüz demi
    Ama bir arkadaşınız size
    Daha iyi bir maaşa iş buldu

    Hem mutlu olursunuz
    Hem de tam umudunuzu kestiğinizde
    Yeni bir hayat başlar
    Yani uzun lafın kısası

    Asla umudunu kesme
    Bazen sevinmelisin
    Bazen üzülmeli
    Küçücük bir şey bile hayatını değiştirebilir…

    UMUDUNU ASLA KESME
    HAYATTA HER AN HER ŞEY
    OLABİLİR…

    EZGİ NUR KARA

  34. Ayrılık
    Şahmar Bayramli (Genc Azeri Yazar)

    Saldı üzerime barmaklıkları
    Haps etdi zülmete, yaman Ayrılık!
    O, susdu, ben susdum, dindi intizar…
    Aşk uçurumundan atan Ayrılık!

    Bir kiyam kopardım, feryad eyledim,
    Azalmak yerine çokaldı derdim.
    Topraka kök saldım, ucaldı qemim.
    Ayağımı yerden alan Ayrılık!

    Kabusmu, gerçekmi?! Bilmek olmayır
    Ürek nece atır. nece yaşayır?!
    Ölmek ki, asandır, yaşamak ağır,
    Yaşarak öldürüb, gülen Ayrılık!

    Ömür yollarıma körpüler saldım
    Yolçu çıkıb gitdi çaresiz kaldım.
    Sevgimle uca bir bina kaldırdım
    Bir bakdım yok olub, söken Ayrılık!

    Azeri şair
    Şahmar Bayramlı
    Ayrılık şiiri
    Bakü

  35. SaLiH Keskin

    Kaybedecek bir şeyim yok
    Ama artık ondan bana olmaz bir yol
    Bana bir kalem bir kağıt yeter
    Şiir yazmak için bugünden yok daha beter

    Yine ben sana aşık
    Ama artık senden olmaz bana bir aşık
    Ne çorba ne bir dilim kuru ekmek
    Bana en çok koyan seni ömrünün sonuna kadar beklemek

  36. medarin

    Asık oldum ben bu gün
    Son buldu tebessümüm
    Ve son buldu hayatım
    Elinde bir gülün

    Asık oldum beyaz yüzündeki utangaçlığa
    Yazık olmuş ondan önce gecen hayatıma
    Mutlu olmayı istedim mutluluğu aradı gözlerim
    Ve sonra uzun uzun baktım ona…

    Bakarken anladım
    Bu da kaldı arasında imkansızların
    Ona bakınca hayalimde bir tatlı peri büyüdü
    ama Sonra anladım
    aynı betonların arasında olmama rağmen
    ben ondan çok uzağım

    ne kadar beyaz ve yumuşak elleri
    benimkine baktım yılların nasırı tutmuş içleri
    kapkara kaşları ne kadar güzel ela gözleri
    aynaya baktım baygın halimse anımsatıyor serseriyi

    tatlı gülüşü olsun yanımda bi de
    rüzgara kaptırdığı siyah sacları
    terbiye abidesi yere bakan başı omzumda olsun isterdim
    inan onu yanındakinden çok severdim

    bir sabah uyandığımda küfrederek ,
    kulağıma kadar gelir o sesi
    yüreğimi derinden inleterek,
    o anda benim ellerim gibi,sesimde titrek…

    tut ki rin hiç bahar olmazmış bu diyarda
    tut ki mutluluk güneş olup doğmayacak yarınlara
    ask sevgi bağlılık diye bir şey yokmuş bu dünyada
    senin askın sevgilin bağımlısı olduğun sadece bir tek sigara

    kendini derin bir sessizliğin içinde çırpınan kuş misali
    sonbaharın gamına vur ve alış
    onlar göremese de hakikati al yüreğine vur,gerçekle tanış
    bari bu sonbaharın olmasın kara kış…

  37. MUSTAFA UYANIK

    sen nerdesin Yine öğlen ezanı okundu rabbim çagırıyor bizi namaza saf tutaçak adam kalmamış sennerdesin güzel dost…..sokakta insanlar bi care avuç acıp dileniyorlar gelene gidene allah rızası için diyorlar sen nerdesin güzel dost….akşam oldu evinimi bulamadın gece oldu uykunumu almadın dünya yıkıldıda sen altındamı kaldın sen nerdesin güzel dost…yoksa sende vesveseyemi kandın şeytana dost oldun hayatamı aldandın onça öleni gördünde ölmemmi sandın sen nerdesin güzel dost…yağmur yagdıda senmi nasip almadın herkes doyduda senmi aş bulamadın yolunu kaybettin çöllerdemi kaldın sen nerdesin güzel dost …. manalı şiir

  38. Neslihan Arslan

    BABAMA SESLENİŞ
    Bir kez daha görmek gözlerini,
    Sesini bir kez daha duymak,
    Seninle güçlü olduğumu
    Hissetmek isterdim.

    Yokluğun kasıp kavursa benliğimi,
    Yalnızlığım karanlıklara itse beni,
    Izdıraplar içinde inlesem şaşkın,
    Seni bir an düşümde görmek
    Bana yeterdi…

  39. Arkadaşlar şiir gönderirken hangi kategori için şiir yazıyorsanız belirtin. Mesela Esra yazmış şiirini ama ben bu şiiri hangi şiirlere ekleyeyim, Okul şiirlerimi, aşk şiirlerimi artık hangi kategoride belirtinde ona göre bende ekleyeyim.

  40. esra

    ne kaldiki geriye senden bana
    sen benim icin tektin
    aglamsamda duyulmaz kahrolsamda duyulmaz
    sewen gonlume derman bulunmaz
    unut diyorlar unutabilirmiyim…..
    vazgec diyorlar
    vazgecebilirmiyim…
    sen benim mahruru gozlumdun miroglu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir