Savaş şiirleri sayfası – Ekleyen: Admin, Kategori: şiir, Konu özeti: Savaş ve barış için ünlü ve amatör şairler tarafından yazılmış en güzel savaş şiirlerini bulabileceksiniz. Buyrun savaş şiirleri:
Savaş Diye
Savaş borusunu çalıp da yoktan
Gencecik bebeler solmasın artık
İnsanlık barışa susamış çoktan
Savaş diye bir şey olmasın artık.
Kurbanı olmayın yanlış, yalanın
Hiç dostu bulunmaz yalnız kalanın
Yaşamak hakkıdır insan olanın
Savaş diye bir şey olmasın artık.
Savaş öncesinde baykuşlar öter
Savaşa katılmak hepsinden beter
Dünya nimetleri herkese yeter
Savaş diye bir şey olmasın artık.
Nice devletleri savaştır yıkan
Ayırım yapmadan her şeyi yakan
Var mıdır savaştan kazançlı çıkan?
Savaş diye bir şey olmasın artık.
Ruhların tekamül etmesi için
Sevginin evrene yetmesi için
Açlığın dünyada bitmesi için
Savaş diye bir şey olmasın artık.
—————–
Barış
Kan dökmek kolay gelir,
Barış zor, savaş derhal.
Öldürmek alay gelir,
Barış zor, savaş derhal.
Canlı kanı akıtan,
Kanla kendini tanıtan,
Kan ki açıkta isyan,
Barış zor, savaş derhal
İster el, isterse nas,
Öldürmek canlıya has,
Öldürür eder halas,
Barış zor, savaş derhal.
İnsanlık barış için,
Barış erdem, savaş kin,
Kinse yok etmek için,
Barış zor, savaş derhal.
Ey yüce olan insan! …
Geç önüne dursun kan,
Ölmesin daha da can,
Barış zor, savaş derhal.
—————–
En Büyük Afettir Savaş
İnsanın sebep olduğu,
En büyük afettir savaş;
Tüm dünyanın mahvolduğu
En büyük afettir savaş.
Nice can,mal yok oluyor,
İnsanlar,boşa ölüyor;
Uygarlıklar kayboluyor
En büyük afettir savaş.
Savaşa yer vermeyelim,
Nerde çıksa,önleyelim;
Yensek de sevinmeyelim
En büyük kayıptır savaş.
Nükleer ve biyolojik,
Kimyasal silah gelişik;
Kullanımı çok trajik
En büyük afettir savaş.
Hiroşima,Nagasaki
Japonya’nın iki kenti;
Atom bombası mahvetti
En korkunç afettir savaş.
Bütün dünya dost olalım,
Düşmanlığı unutalım;
Hep barışık yaşayalım
En büyük afettir savaş.
—————–
Gün İçime Hiç Doğmadı
gün içime hiç doğmadı,
Acılara vurgunum ben.
Benimledir nice savaş,
Gündüz savaş, gece savaş,
El değmeyin, yorgunum ben.
Hüzün doğar gülüşümde,
Korku dağdır gelişimde,
Bin can biter ölüşümde,
Azrail’e dargınım ben.
—————–
Yürün Aslanlarım Savas Edelim
Yürün aslanlarım savaş edelim
Buna kavga derler bey ne paşa ne
Haykırıp haykırıp kelle keselim
Seyreyleyin eli ayağı şaşana
Yürü beyler cenge harbi çalınır
İyi kötü bu meydanda bilinir
Kılıç değer adam iki bölünür
Nusret bizim beyler neci paşa ne
Gürzün kösteğini kola takmalı
Arap atı sağa sola yıkmalı
Kargılar mızraklar birden kalkmalı
Fırsat vermen Arap atlar kaçana
Köroglu der durman edek cengimiz
Bundan belli olsun yiğit hangimiz
Üç saat sürmeli burda hengimiz
Tarih yazın şu dağlara nişane
—————–
KIZ ÇOCUĞU (hiroşima)
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima’da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin,
şeker de yiyebilsinler.
NAZIM HİKMET
—————–
ÇANAKKALE SAVAŞI
Gülmeyiniz ey düşmanlar,
Çanakkale geçilemez.
Bekler nice kahramanlar,
Çanakkale geçilemez.
Filo, filoya dayansa,
Yerler bomba ile yansa,
Siperler kana boyansa,
Çanakkale geçilemez.
On Sekiz Mart Zaferi’ni,
Herkes tanır Türk erini,
Ölür de vermez yerini,
Çanakkale geçilemez.
Türk’ün göğsü, Türk’ün kolu,
İman ile kuvvet dolu,
Aslan yurdu Gelibolu,
Çanakkale geçilemez.
Akan kanlar dönse sele,
Conkbayır’ı geçmez ele,
Dünya kopup gelse bile,
Çanakkale geçilemez.
Birçok milletin askeri,
Yenilerek kaçtı geri,
Anladılar Türk’ün yeri
Çanakkale geçilemez.
Ali Osman ATAK
—————–
ÇANAKKALE ZAFERİ
Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler
Bizi yok etmek için sürülerle geldiler
Türk’ü tanımadılar gafletlere daldılar
Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu
Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu
Düşmanlar tekniğiyle işini kolay sandı
Her taraf cehennemdi ateş barut ve kandı
“Çanakkale geçilmez” o ne müthiş destandı
Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu
“Ya ölüm Ya istiklâl” buydu şartı şurutu
Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu
Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu
Ölüme emir almış dualar okuyordu
Taarruz için değil ölmek için yürüdü
Düşmana dehşet saldı vatanını korudu
İşte böyle ölümü ölümsüzlük bilmişler
Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler
Anladı ki düşmanlar yanlış yere gelmişler
Onları aynı anda büyük korku bürüdü
Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü
Der Mikdatî askerin her biri bil ki zahit
Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit
Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit
Şadolsun ecdadımız vatanını korudu
Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü
—————–
DİLDE SAVAŞ VAR
İnsanoğlu düşmüş benlik peşine
Ağızda dudakta dilde savaş var
Baba evladına dikmiş gözünü
Akılda mantıkta belde savaş var
Asalakça yaşar seçimsiz oysuz
Ömrünü tüketir düğünsüz toysuz
İnsanlar türedi şerefsiz soysuz
Anada Babada dölde savaş var
Haramla geçinir gitmez işine
Yıllardır helal aş değmez dişine
Nadan olan düşmüş nefsi peşine
Adette törede yolda savaş var
Zalimler alimi sererken yere
Yasa yandaş oldu kötüye şere
Bir güreş tutuştu çarşafla bere
Kutnuda kumaşta çulda savaş var
ŞAHİNİ! insanda bozuldu maya
Hiç söz söylenmiyor bayana baya
Bir kısım insanlar giderken aya
Tarot’ta, yıldızda, falda savaş var
—————–
Savaş meydanı
Hadi et veda git alıp başını.
Vedanla heryerim savaş meydanı.
Kalmadı canın bak el tutan yanı.
Gönlümün heryeri savaş meydanı.
Öl acıyım ölen bilmez ölsede.
Harb yeriyim eden bilmez etsede.
Bırakmadın bende taş taş üstünde.
Gönlümün her yeri savaş meydanı.
Aşk ğülüyüm seven bilmez sevsede.
Mey tadıyım içen bilmez içsede.
Bed bir günüm gören bilmez görsede.
Gönlümün her yeri savaş meydanı.
Kış bir canım yaşar bilmez yaşasa.
Taş eviyim olan bilmez olsada.
Kör sancıyım tadan bilmez tadsada.
Gönlümün her yeri savaş meydanı.
Buz dağıyım donan bilmez donsada.
Kor ocagım yanan bilmez yansada.
Dert hanıyım dolan bilmez dolsada.
Gönlümün her yeri savaş meydanı.
Bak görmüyor bende şimdi göz gözü.
Bin ölürümde bir tutmaz öl ölü.
Kök oldu kırkyıllık bende kök körü.
Gönlümün her yeri savaş meydanı.
Beni darmadagın etti gidişin.
Gönlümün her yanı savaş meydanı.
En başı ben oldum felaketlerin.
Gönlümün her yeri savaş meydanı.
Veda degildi bu aşkın hakkı.
Dünya ahret yarım kalmamalıydı.
Bir yeri bin yıkık kara yangınlı.
Gönlümün her yeri savaş meydanı.
Kalmadı canımın yollu bir yolu.
Böyle gider ise tez olcak sonu.
Ölü hasta kanlı yaralı dolu.
Gönlümün her yeri savaş meydanı.
Kızılca kıyamet görmüşcesine.
Kıran kırana harb edercesine.
Göz gözü öz özü görmezcesine.
Gönlümün her yeri savaş meydanı.
—————–
Savaş Bebek
Daha dün açtı, dünyaya gözünü,
Bu bebeğin adı Savaş!
Füzeyle, bombayla tanıştı doğar doğmaz,
Doğduğu günün adı savaş…
Ortada bir hengame, almış başını gitmekte.
Yağmur gibi mermiler yağıyordu her yerde.
Karanlıktı sokaklar, ışık yoktu gecede,
Her gece ağladığı yatağının adı savaş…
Babasını görmedi, yoktu yanında doğarken,
Yıkılmaktaydı evler, binalar, sokaklar,
O sütünü emerken.
Yaz sıcağı ve bombalar düşerken,
Sokulduğu annesinin göğsü savaş…
Huzur içinde uyuyamadı bir gün,
Huzur yoktu günlerde, ağlıyordu her gün.
Sen ağlama Savaş bebek!
Bunun adı savaş..!
İnsanla hayvanın farkı gördüğün…
—————–
Savaş Ve Barış
Hayatta bildiğimiz yalnız iki kelime:
Dolanır dilden dile savaş ve barış.
İyi günde kötü günde her birimize,
Sahiplenmiş durmakta,savaş ve barış.
Kimi malım dedi kimisi canım…
Merhem sürse yaraya olmakta kanım.
Bazen iyi gitse de şanstadır bahtım.
Sebeb fazla aranmaz,savaş ve barış!
Parayla satılır saadet bize.
Sırtına kırbaçtır gelmezsen dize.
Yoktur hakkın söyleyecek iki kelime!
Mahkeme kurulmuştur savaş ve barış!
Bir bakarsın yıldızlar yağıyor üstümüze.
Gözyaşı kan olmuş çocuktan da kime ne?
Dönüp bakmak ölümdür,yerde yatan anneye.
Alnına yazılmıştır savaş ve barış.
Günler artık geçmeli kansız ve yaşsız.
Hayat bahçe olsa,çiçek olamaz mıyız?
Bir maddeden daha çok insan durmalıyız.
Yeter çekil aradan; savaş ve barış!
—————–
Durmaz bu savaş
İnsanlığın yüreği pas tutmuş pas
Hergün yüzlerce ölü hergünümüz yas
Şeytan kutsal toprakta yapıyor dans
İnsanlık uyku da durmaz bu savaş
Beli kirli beyinler istiyor savaş
Sistem öyle mazlumlara,git dalaş
Em kanlarını? Bırak yavaş yavaş
Vijdanlar uyku da durmaz bu savaş
Kahpece eller uzandı çocuklara
İşimiz var bu kafadan uçuklara
Zehir olsa da versem şu kuçuklere
Mertlik uyku da durmaz bu savaş
Çoluk çocuk perişan arada kaldı
Soysuzluk vizesini soysuzdan aldı
Tüm namertliğiyle mazluma saldı
Merhamet uyku da durmaz bu savaş
Çark böyledir memoçilo dövün dur
İstersen kafanı duvarlara vur
Gitmek isterim cepheye değilim hür
Adalet uyku da durmaz bu savaş
Bir yanıt yazın