Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) için yazılmış olan kısa ve en güzel şiirler ile sizleri buluşturmak istedik dostlar.
Cehalet insanı, boğduğu zaman,
Yetiştin zalime, vermedin aman.
Adın anılıyor, inan her zaman,
Alemlere Rahmet, sevgili Nebi.
İnan ki candan, özledik seni,
Hasretin her an, yakar sinemi.
Hediye bıraktın, bana dinimi,
Minnettarım sana, Ey Şanlı nebi.
Güneşim, ayım, ışığım sensin,
Sensiz bu dünyayı, garip neylesin,
Allahtan sen bize, bir hediyesin.
Gönlümün sulatanı, Ey şanlı nebi.
Sen gideli inan, bozuldu bağlar.
Ümmetin dertlidir, bağrı kan ağlar.
Senden umut bekler, hastalar sağlar.
Ey dertlere derman, Ey şanlı nebi.
Necdet Erem
——
HZ Muhammed
Hz Muhammed (s.a.v)
Annesi ÂMİNE hatun,
Abdülmuttalip’e torun
İsmail’den gelir soyun
Muhammed Aleyhisselam
Yirmi Nisan Pazartesi
Beş yüz yetmiş bir gecesi
Doğdu cihan bir tanesi
Muhammed Aleyhisselam
——
Peygamber
Odur gaye insan, ufuk peygamber
O ki; ne hayal, ne rüya, ne de zan,
Ondan bize en kutsi haber;
Kuran, sünnet, ölüm, mahşer ve mizan…
O ki tüm çileye, derde hekimdir,
O ki içimdeki aşka hakimdir,
Beni ona aşık yapan da kimdir?
Ve yüreğime o sevgiyi yazan.
Onsuz boyun büktü baharda güller,
Ötmüyor bahçemde artık, bülbüller,
Hep gözyaşlarıyla soldu sümbüller,
Hasret çiçeğime vurdu bir hazan.
Mehmet Akif Uçar
——
MUHAMMED DOĞDUĞU GECE
Âlemler nûra gark oldu Muhammed doğduğu gece
Mümin münafık fark oldu Muhammed doğduğu gece
Arşın nuru yere indi,suyun rengi nûra döndü
Hep susuzlar suya kandı Muhammed doğduğu gece
Ananın rahmine düştü kafirlerin aklı şaştı
Bin kilise geçti Muhammed doğduğu gece
Hûri kızları geldiler,nurdan kundağa sardılar
Muhammede yüz sürdüler Muhammed doğduğu gece
Ağlayan oğlan avundu doğuran ana sevindi
Nice küffar dine döndü Muhammed doğduğu gece.
Yerden göğe nûr atıldı yediler kırka katıldı
Keşişlerin dili tutuldu Muhammed doğduğu gece.
Yunus derki : Hey Kardeşler, akar gözlerden yaşlar
Secde etti dağlar taşlar Muhammed doğduğu gece
——
Gülümsüyor
(Peygamberim gönül erim)
Güller açar gül yüzünde,
Hem neşede hem hüzünde,
Gecesinde gündüzünde,
Allah için gülümsüyor
.
Çağlar öncesi sonrası,
Adem peygamber tebası,
Halil ibrahim sofrası,
Peygambere gülümsüyor.
Melekler safa girince,
Yedi kat gök geçilince,
Ümmet ona verilince,
Allah için gülümsüyor.
Ahmet Yazıcıoğlu
——
Kabul Buyurur musun EFENDİM…
Ben Sana Yüreğimi Sunuyorum Ey YAR…
Nabzimda..Adını Soluyan Nefeslerimle..
Dermansız..Bahtıma Ağlarken..Her Bahar..
Sana Sevdamı Sunuyorum…Hüzünlerimle…
Ben Sana Yetimliğimi Sunuyorum..En Sevgili…
Yetim Bırakmayacağını Beni…Bile Bile…
Alevler Kuşatmış Bak!! Hasret Kokan Gurbetimi..
Sana Ömrümü Sunuyorum..Efendim..Seve Seve…
Ben Sana Selamımı Sunuyorum…Can Nebi…
Sana Çarpan Yüreğimden..Senin Yüreğine..
Kırık Gönlümde Büyüyen Sevdanla Ayaktayım Şimdi…
Sana Aşkı Sunuyorum..Can Efendim..Tüm Hücrelerimle…
Kabul Buyurur musun EFENDİM…
——-
HZ Muhammed
Hz Muhammed (s.a.v)
Annesi ÂMİNE hatun,
Abdülmuttalip’e torun
İsmail’den gelir soyun
Muhammed Aleyhisselam
Yirmi Nisan Pazartesi
Beş yüz yetmiş bir gecesi
Doğdu cihan bir tanesi
Muhammed Aleyhisselam
——
Kevser Yeşil
Gün,
Doğ doğudan yine,
Geri çekilsin sular karadan,
Okyanusların dibi dolsun yeniden…
Yürü be hey,
Resul Soyu’nun evlâdı!
Tek delikli şarap fıçısı akıtmakta zehrini,
İki melek, bayrak elde; hazır beklemekte.
Dön Taif’ten,
Hicâz’a örülmüş koca bir perde zaten,
Yedi kattan süzülmüş, Kevser bir yeşilden…
——-
Habib-i Kibriya
Habîb-i Kibriyâ, bâb-ı recâsın yâ Rasûlallah,
Muhammed Mustafa, hayrul verâsın yâ Rasûlallah!
Tecellây-ı cemâlinden elest’in bezmi şâd oldu,
Dil-i mecrûh-u uşşâka şifâsın yâ Rasûlallah!,,
ılâhî bir güneşsin, nûruna pervânedir âlem,
Yakan uşşâkı ol muhrık sâdâsın yâ Rasûlallah!
Nebîler Rûz-i Mahşerde, şefâat bekliyor senden,
Gönül şehrinde her medhe sezâsın yâ Rasûlallah
Bir yanıt yazın