Tuğbam » Şiir » Etkileyici Şiirler

Etkileyici Şiirler


Bu yazı

tarihinde

tarafından yazılmıştır.

Son güncelleme tarihi:

Bu sayfamızda ünlü şairlerden etkileyici şiirler kısa, etkileyici şiirler uzun, etkileyici şiirler sevgiliye, en güzel etkileyici şiirler sizler için olanlarını yayınladık.

Dudak Payı

Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine

Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin

Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize

Sunay Akın

Birisi

Bir şey var aramızda
Senin bakışından belli
Benim yanan yüzümden
Dalıveriyoruz arada bir
İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz belki
Gülüşerek başlıyoruz söze
Bir şey var aramızda
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek
Fakat ne kadar saklasak nafile
Bir şey var aramızda
Senin gözlerinde ışıldıyor
Benim dilimin ucunda

Nahit Ulvi Akgün

Aşk İki Kişiliktir

Değişir rüzgarın yönü
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşayamaz sevdasını,
Severken hiçbir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Ataol Behramoğlu

Seviyorum Seni

Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.

Nazım Hikmet Ran

Beklenen

Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar

Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar

Necip Fazıl Kısakürek

Seni Düşünmek

Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey…
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum…

Nazım Hikmet Ran

Ben Sana Mecburum

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun

Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy’de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin..

Attila İlhan

DENİZ KIZI

Belki siz de gördünüz, belki de anladınız !
Bu suskun sâhillerin uyumlu mavisinde,
Salınıp durur işte suların sezgisinde,
İçtenliğe duyarlı bir genç kızın hâyâli.

Ağlamaklı, sevecen, mahzun, bâzen öfkeli,
Bizden çağrışımlarla boyar ebrularını;
Bakışları tutunur yosun ipliklerine,
Esritir soluğuyla denizanalarını.

Dert dinlerken aldırmaz deryâ şenliklerine;
Dikkatini vererek ruh inceliklerine,
Anlam yüklemek ister insan yüreklerine.

Sınırsız dünyasında biçâre, yapayalnız,
Gamzesinden batarken gözyaşı renklerine,
Belki siz de gördünüz, belki de anladınız !

GECE VE BEN

Gecelerle paylaştım yalnızlığımı
Bilir o sırlarımı
Kaç kere görmüştür karanlıklar
Ağladığımı
Uyandım bu gece yine
İçimde bir sıkıntı
Uykularım kaçtı, kalktım
Saate baktım, gecenin yarısı
Dışarısı zifir karası
Yüreğimde yalnızlığın
Yüreğimde hasretin acısı
Salonun camını açtım
Rüzgar vurdu yüzüme
İçimde bir sıkıntı
Karanlıklara baktım kaldım
Gece çok sessizdi, ürperdim
İçimde bir sıkıntı
Duvarlar üstüme geliyor sandım
Ev bomboş, çok sessizdi, ürperdim
Mutfağa geçtim, çay demledim
Oturdum, sabahı bekledim
İçimde bir sıkıntı
Üst katta bir tıkırtı
Komşu kalktı, su içti yine yattı
Yine sessizlik çöktü, tüm ağırlığıyla
Yürüdüm, boş odalara baktım
Hani o oturduğumuz salonla
Hayali canlandı gözlerimde o günlerin
Sen ve oğlumla
Bir çocuk gibi ağladım
ve oynadım
Kalan birkaç kırık oyuncağıyla
Dili olsa da konuşsa bu ev
Ve anlatsa bana yaptıklarını
En sonunda her şey bitti ya
Kendini de düşürüp dile
Seni kullar değil, affetmeyecek Allah bile
Sonunda arkadaş ettin ya beni geceyle
Yolluğumuz bile duruyor, öylece serili
Gözlerimde canlandı o günlerin hayali
Sen ve oğlumla
Öptüm, kokladım, avundum
Kalan birkaç kırık oyuncağıyla
Biliyorum az kaldı sabaha
Sen baş başa kalacaksın, yaptıklarınla
Ben yoluma devam edeceğim oğlumla
İçimde bir sıkıntı
Çayımı yudumladım
Bir kitap aldım, sayfalarını karıştırdım
Saatime baktım
Çayım bitti
Tekrar demledim
Oturdum yine, sabahı bekledim

BEN SANA SENİ SEVİYORUM DİYEMEDİM

Uykusuz kaldığım o yaz gecelerinde
Hep seni düşünüyor ve seni düşlüyordum
Rüzgar saçlarını
Saçlarını savuruyordu dalga dalga
Biliyorum
Sen de beni düşünüyordun
Allahıma kitabıma yemin ederim
Sen de beni düşünüyordun
Ama ben sana hiç seni seviyorum diyemedim
Oysa sevmek ve seni seviyorum demek çok
Çok güzel
Ama ben sana hiç seni seviyorum diyemedim
Yaz gecesi masalıydı aşkım
Gün ağarır
Yıldızlar çekilirken
Uykusuz gözlerimi hasret rengine boyayan
Belli etmiyordum ama
Kalbimde bir yara vardı kanayan
Yanmaz mı, kahrolmaz mı sanırsın
Sevip te, sevdiğini anlatamayan
Bir yaz geceleri bilir halimi benim
Ve bir de yıldızlarım
Seviyordum ben seni ve söyleyemiyordum
Rüzgar saçlarını savuruyordu senin
Dalgalanıyorlardı
Yüzüme çarpıyordu rüzgar
Ben kokunu içime çekiyordum
Ve sen kollarımın arasında olsaydın
Ah bir olabilseydin
Ama ben sana
Sana seni seviyorum diyemedim
Biliyorum sen de
Sen de hep bunu bekledin
Ama ben söyleyemedim işte
Söyleyemedim
Neden uyuyamazdım, biliyordum
Boştu yatağım
Korkutuyordu yalnızlığım
Sen olmalıydın yanımda
Kollarımda
Başını göğsüme yaslamalıydın, yıldızların altında
Sensizlik değil, sen olmalıydın yatağımda
Rüzgar savuruyordu saçlarını
Ben duvarları yumrukluyordum
Kadere talihe lanetler yağdırıyordum
Yıldızlar şahitti
Ben seni çok, çok seviyordum

Ecel gibi
Ecel gibiydi seni kaybedişim
Hani gelir de önüne geçilmez
Bilirsin ya sonunu
Ne isyan ne ağlayış, haykırış
Hiçbiri fayda etmez
İşte, işte öyleydi seni kaybediş
Uykusuzdu gecelerim
O yaz geceleri
Bir ben, bir yalnızlığım, bir de yıldızlarım
Hep seni düşünüyor ve düşlüyordum
Rüzgar saçlarını
Saçlarını savuruyordu dalga dalga
Biliyorum sen
Sen de beni düşünüyordun
Şerefim üstüne yemin ederim
Sen de beni düşünüyordun
Ama
Ama ben
Ben sana hiç
Seni
Seni seviyorum, diyemedim

Derdi büyük yüreğim

Umutsuz sevda, dermansız dert benimk;
Derdim sevdadır, umudum aşk,
Derdi büyük yüreğimin.

Umudum gözlerinde, derdin yüreğimde;
Umut sende, dert bende.
Umudum sen derdim sensizlik
Derdi büyük yüreğimin.

Derdim umudumdur umudum derdim.
Derdim sevda, umudum aşk.
Sevdamda sensin, aşKta sen
Umudu büyük yüreğimin.

Sensizlik çare mi seni unutmaya,
Vazgecer miyim sandın sen olmayınca.
Ben seni bugün senle sevmedim ki unutayım,
Ben seni dün sensizken sevdim.
SENSİZLİK ÇARE Mİ DERDİ BÜYÜK YÜREĞİME.

BEN BİR YANGIN YERİYİM

Ben bir yangın yeriyim
Senden arta kalan
Korum sen, külüm sen
Zorum sen, gülüm sen
Sen yalnız dumanı gördün, tüten
Almadın ki nasibini, aşk denen ateşten
Ben bir yangın yeriyim
Yağmuru bekleyen
İlmeği boynuna kendi geçirmiş
Sana, gel, diyen
Ben bir yangın yeriyim
Bir diğer adı; senden sonrası
Hangi acı, hangi sızı
Yalın alevlerin bedene değmesi
İşte bu
İşte bu benim gibinin seni sevmesi
Ne avareyim ne deliyim
Ben
Ben, senden arta kalmış biriyim
Bir yangın yeriyim.

Kadınım

Sevdamsın kara gözlüm
Aşkımsın huzur saçlım
Hüzün tenli canım
Mürdüm dudaklım

Sen benim için çölde bir kaynak,
Kutuplarda bir barınak,
İnceliğin,zarafetin bir sığınak
Mutluluktan içtiğim bir bardak şarap

Beyazın kendini siyah göreceği,
O bembeyaz kardan elbiseni,
Meleklerin kendini şeytan göreceği,
O kristal yüreğini
Al gel bana.

Asaletin, hanımefendiliğin,
Daha ne isterim?
İşte sevdiğim, işte kadınım! …

İbrahim Ethem Bingül

Reklamlar

Bu Yazıyı Paylaş

Yorumlar

“Etkileyici Şiirler” için 3 yanıt

  1. demet

    AZ KAŞARDAN TOST ÇOK KAŞARDAN DOST OLMAZ

  2. Onlarda eklenecek yavaş yavaş arkadaşlar. Tabiki en güzel şiirler Hz. Mevlana’nın şiirleri.

  3. ada

    muhteşem ama neden mevlananın şiirleri yok.
    iştebuna üzüldüm
    en etkileyici şiiri olsun bence

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir