Deprem Haftası ile ilgili kısa şiirler
Sizlere yeni ve değişik Deprem Haftası ile ilgili kısa şiirler hazırlamaya çalıştık.. Sizde de burada olmayan farklı Deprem Haftası ile ilgili kısa şiirler varsa aşağıdaki yorum bölümünden gönderebilirsiniz.. Buyrun Deprem Haftası ile ilgili kısa şiirler ;
VERİN ZAVALLILARA (DEPREM)
Depremde yıkılmış bir köy… Şu yanda bir çatının
Çürük direkleri dehşetle fırlamışötede
Çamur yığıntısına benzeyen bir zemin katının
Yıkık temelleri gözüküyor uzakta bir ev
Yere doğru eğilmiş hemen yıkılıp gidecek
Önünde bir kadın…Of artık istemem görmek!
Bu levha yüreğimin çarpması içinse yeter;
Tevfik FİKRET
—-
Felaket
Depremlerden önce tedbir alınmalı
Okullara deprem dersi konulmalı
Deprem sırasında güvenli olunmalı
Olunmazsa felaket, olunmazsa felaket!
Deprem anında başımız korunmalı
Kilerde, banyoda hayat üçgeni oluşturulmalı
Balkon, asansör ve merdivenlerden uzak durulmalı
Durulmazsa felaket, durulmazsa felaket!
Depremden sonra panik yapılmamalı
Fısıltı haberlere asla kapılmamalı
Kontrolsüz dışarı çıkılmamalı
Çıkılırsa felaket, çıkılırsa felaket!
Telefonlar ihtiyaç kadar kullanılmalı
İnsanlara karşı saygılı olunmalı
İtfaiye, ambulansa yol bulunmalı
Bulunmazsa felaket, bulunmazsa felaket!
Malzemeler ihtiyaç kadar alınmalı
Afetzedelere hal hatır sorulmalı
Art niyetlilere engel olunmalı
Olunmazsa felaket, olunmazsa felaket!
Mahir Odabaşı
—-
Depreme, Önceden Önlem Alalım
En doğal,en büyük afettir deprem,
Depreme önceden,önlem alalım;
Zarara uğrarsak,duyarız elem
Depreme önceden,önlem alalım.
Binamızı,sağlam yere yapalım,
İnşa masrafını hiç kısmayalım;
Sigortalatmaktan kaçınmayalım
Depreme önceden,önlem alalım.
Yurdumuz, yüzde yüz,deprem bölgesi,
Çektiği acılar,bunun belgesi;
Yıkmasın bir daha,bu gam herkesi
Depreme önceden,önlem alalım.
Panik yapmayalım,deprem olurken,
Hiç atlamayalım,pencerelerden;
Seçelim güvenli,bir yer erkenden
Depreme önceden,önlem alalım.
Deprem çantamızı,hazır tutalım,
Para,ilaç,gıda ve su katalım;
Elektrik,gazı; tez kapatalım
Depreme önceden,önlem alalım.
İzin vermedikçe,o yetkililer,
Girmeyelim eve,yeniden bizler;
Kurala uymayan,bulabilir şer
Depreme önceden,önlem alalım..
Naim Yalnız
—
Karadeprem
karanlık bir gecede kahpe karanlık.
haykırdı gerçeği hayat bir anlık.
kalmadı ne saray ne de samanlık.
gönüllerde ki yuvayı yıktı bu deprem.
feryatlar duyulmaz toprak altından.
varlık bile vazgeçmiş saltanatından.
felaket kartalını allah katından
aldı yeryüzüne indi bu deprem.
uyuyan bir anda uyanmaz oldu.
yürekler acıya dayanmaz oldu.
azrail kapıda utanmaz oldu.
azraille pazarlığa döndü bu deprem..
bir taşın üstünde kalmadı bir taş.
hediyesi gözlerde dinmeyecek yaş.
oyun değil sanki can pazarında savaş.
hem öldürdü hem ölümle öldü bu deprem.
ölümle bölündü rüyası bebelerin.
haberi yok bu kahpelikten gecelerin.
şimdi ne anlamı var o süslü hecelerin.
rüyaları çığlıklarla böldü bu deprem.
ey kara deprem.bari bebelere acısaydın.
onlar yine gülseydi de sen beni alsaydın.
ben toprağın toprek senin sende benim olsaydın.
feryadıma sinsi güldü bu deprem.
Yavuz Öz
—-
Deprem Korkusu
Sardı dünyamızı deprem korkusu
Ha oldu olacak bekler dururuz
Kuruldu komşuda sevgi köprüsü
Dostluğu dostluğa ekler dururuz
Kaynaştı insanlar yaralar sarar
Bak düşman düşmanın halini sorar
Kış olan günlere geldi ilkbahar
Küslerden barışı bekler dururuz
Oldu bir deprem dünyalar döndü
Çürük yapılardan ocaklar söndü
Az tamah çok zarar yürekler yandı
Ders almladık yine tekler dururuz
Bilmezler depremi öldürür sanar
YETİMİ gidenlere yürekten yanar
Depremler içimde kanarda kanar
Gündüzü geceyi yoklar dururuz
Adnan Durdağı
—-
Deprem
Birden esiyor, tıpkı rüzgârlar misali…
Bize kıyametten örmektir, bilelim ki
Her gelişinde yaralıyor yürekleri,
Deprem; korkunç bir rüyadan uyanmak sanki
Yoktur ki depremi önlemenin çaresi,
Yırtılıyor bir anda toprağın perdesi,
Kul beynini aşıyor, doğanın afeti,
Deprem; korkunç bir rüyadan uyanmak sanki
Depremde; ananın, babanın, yavruların…
Ruh halleri bozuluyor tüm canlıların,
Derin iz bırakır tarihinde insanın,
Deprem; adıdır bir kâbustan uyanmanın
Demoğlu; depremler, seller, doğal afetler,
İnsanı aşıyor, bazı kudretten güçler,
Tabiata hâkim olacağım diyenler,
Tabiat geniyle oynar, denge zedeler.
Haydar Demoğlu / Erzurum
Haydar Demoğlu
—-
Deprem
Ne yazıkki dünyamızın acı gerçeği
Bilinmez önceden ne zaman geleceği
Soldurur bir anda nice narin çiçeği
İnsanlığın korkulu rüyası deprem
İniltiyle gelir gürültüyle gelir
Güçlü olursa her şeyi devirir
Kurtulan kurtulur kurtulamıyan ölür
İnsanlığın korkulu rüyası deprem
Geleceği bilinir vakti bilinmez
Ansızın gelir gelmeden görünmez
Bıraktığı izler yıllarca silinmez
İnsanlığın korkulu rüyası deprem
Denizlerde olursa dalgalar yaratır
Karada olursa kaçacak yer aratır
Canlar alır evsiz barksız bırakır
İnsanlığın korkulu rüyası deprem
Fayların fayzonların kırılmasıyla bilinir
Birikmiş enerjinin boşalmasıda denir
Olmaya görsün ne büyük felâkettir
İnsanlığın korkulu rüyası deprem
Mehmet Taş Köylü Memed
—
Deprem sonrası
eller kazma olmuş hemde kürek
duyulur feryat dayanmaz yürek
sıkıştırdı beton derler az sabret
sabırlar biter deprem sonrası
bır ışık yok belli değil gecemi
görmüyor toz olmuş gözlerimi
haykırırım derim kurtarın beni
bedenler sıkışmış deprem sonrası
artcılar geldikce beden sıkışır
ulaşılmaz yaralılar can çekişir
yok olur beden sonra kokuşur
acı feryat duyulur deprem sonrası
toz duman kapladı her yeri
belli değil kim sağ kim ölü
söylemez enkazın yoktur dili
feryatlar göğe cıkar deprem sonrası
dilerim birdaha yaşamaz bu acı
çok idi burada insanların suçu
hırsızlar çaldı çimentoyu harcı
canlar yok oldu deprem sonrası
Şair Gencay
—-
DEPREM
Gürültü kopar uzaktan,
Sular fışkırır topraktan.
İnsanlar yolu bulamaz,
Oluşan bir karanlıktan…
Bu bir depremin sesidir.
Bir canavar nefesidir…
Karanlık kaplar her yeri.
Bilmem kentin neresidir?
Anne ağlar, yavrum diye,
Çocuk ağlar, annem diye.
İnsanların hepsi şaşkın…
Bakamazsın bu sahneye.
Elimizden bir şey gelmez,
Bu felâket hiç sevilmez.
Bu sarsıntı yer küreden…
Daha önceden bilinmez.
Sağlam temel sağlam evler,
Sözüm size mimar beyler.
Sağlam yapın her binayı!
Yıkılmasın kentler, köyler!
Halkım hiç acı çekmesin,
Artık gözyaşı dökmesin!
Sağlam yapın her binayı,
Deprem bize kükremesin!
Çok üzgünüm acılardan,
Kurtulalım sancılardan…
Çığlıklara dönüp bakın,
Ders alalım buncalardan.
İbrahim ŞİMŞEK
—
KONUT DEYİNCE
Konutumuz sağlam olsun,
Depremde hiç yıkılmasın.
Gece-gündüz neşe dolsun,
Kem gözlerle bakılmasın.
Konutumuz geniş olsun.
Eşyalara yer bulunsun.
Merdivenler dar gelirse,
Asansörden çıkış olsun.
Konutumuz temiz olsun,
Pencereler geniş olsun.
Her adaya güneş girsin,
Perdesinde korniş olsun.
Her durağa yakın olsun,
Mobilyamız takım olsun.
Gürültüden çok uzakta.
Konutumuz sakin olsun.
Aylık gelir dolgun olsun,
Kira, biraz uygun olsun.
Çarşılara gitmek zordur,
Manava da yıkın olsun.
Her köşede oyuncaklar,
Bahçesinde salıncaklar,
Mahallemizde çocuklar,
Benimle arkadaş olsun.
Bahçesinde çiçek açsın,
Ağacında kuşlar ötsün,
Komşularla hep birlikte,
Günlerimiz güzel geçsin.
İbrahim ŞİMŞEK
—-
Biri Yangın Biri Deprem Biri Sel
Üç şey var ki ona sual sorulmaz
Biri yangın, biri deprem, biri sel.
Üçünün de önlerinde durulmaz
Biri yangın biri deprem biri sel.
Diller lal olsa da konuşur gözler
Suskun gecelerde hayali özler
Çınlar kulağında büyülü sözler
Biri yangın biri deprem biri sel
Felaket aniden geldi başına
Zehir kattı ekmeğine aşına
Yanınca yüreği çatık kaşına
Biri yangın biri deprem biri sel
Özlemi dağları dereyi aşar
Sevgisi bir nehir durmadan taşar
Suskun gecelerde anılar yaşar
Biri yangın biri deprem biri sel
Bir çift kara gözü aklını aldı
Her seher özleyip düşlere daldı
Aşılmaz dağların ardında kaldı
Biri yangın biri deprem biri sel
SABİHA SERİN
—
Bu Zalım Deprem
Ben seni hergün anarım
Eşim dostuma yanarım
Eve giremem korkarım
Buzalim deprem yüzünden
Yüzlerce evler yıkıldı
Kolum kanadım kırıldı
Enkazda dostlarım kaldı
Buzalım deprem yüzünden
Şehir çadır kent oluyor
Millet çadırdan korkuyor
Enkazdan feryat geliyor
Buzalım deprem yüzünden
Marmara denizi taştı
Halkımız yardıma koştu
Buradan azrail geçti
Buzalım deprem yüzünden
Adil Oğuz
—-
Bu Deprem
Taze yavruların gözleri açık,
Göçtüler dünyadan bu deprem ile.
Ey gafil, ey hain çık ortaya çık,
Takken düştü gene bu deprem ile.
Can pazarı Marmara da kuruldu,
Acı haber geldi alarm vuruldu.
Enkazın altında canlar yok oldu,
Kesen şişti gene bu deprem ile.
Çimentodan çaldın demir koymadın,
Dürüstçe haykıran sesim duymadın.b
Kanunlara, nizamlara uymadın,
Miden çoştu gene bu deprem ile.
Karga gibi gelip cesede konma,
Ettiğin yanına kalacak sanma,
Arsızlık edip de peşim dolanma,
Fırsat geçti gene bu deprem ile.
Arlanmaz, utanmaz namussuz arsız,
Bilirim yapaman parasız, karsız,
Seni pek tanırım dinsiz, imansız,
Vurup kaçtı gene bu deprem ile.
Sabit İnce
—-
Deprem
Hıçkırıklar düğümlendi kelimelerimde
Gözlerim yanıyordu çaresizlikleri gördükçe
Acılar,gözyaşları,mutsuzluklar duyarsızdı
Her şey karaborsaydı deprem gecelerinde.
Salladı yüreğimin en ince noktalarını
Enkaz altında kalan insanlığımız
Duvarların böylesine düşmanlığı nedendi acaba
Azrail’in en büyük sözcüsüydü deprem
Evet ölümü öldürmüştü bazıları
Depreme meydan okuyanlar da vardı
Taş yığınları alamadı bazı canları
Yinede insanlığa kızgındı deprem.
Azrail olmuştu bazı müteahhitler
Hem parasını hem de canını aldı insanlığın
Yetmiş milyon insan mezara gitti diri diri
Onlar hala aramızdan biri.
Çaresiz ve kimsesiz kalan çocuklar
Kaybolan hatıralar,kahrolan yürekler
Ümitle bekleyen ümitsizler
Kısacası savaşa meydan okuyordu deprem.
Kemal Mert
—-
Deprem.
Zamanı belli olmaz.
Habersiz gelir deprem.
Dünyada ömrü olmaz.
Ölümsüz denen deprem.
Viraneden çok yıkar.
Bir allah başa çıkar.
Yaşayan canı sıkar.
Felç olmak denen deprem.
Kalplere açar yara.
Gün kara günden kara.
Canlara düşer hara.
Felaket denen deprem.
Kimi zaman alır can.
Kimi zaman akar kan.
Verir çok zarar ziyan.
Kıyamet denen deprem.
Sedat hünkar
Bir yanıt yazın