Akdeniz, sadece coğrafi bir bölge değil, aynı zamanda maviliği, sıcaklığı ve tarihi dokusuyla ruhlara dokunan bir coğrafya. Şiirlerde sıkça konu edilen Akdeniz, şairlere ilham kaynağı olmuş, birbirinden güzel şiirlere ev sahipliği yapmıştır. Akdeniz’in masmavi denizi, kumlu plajları, tarihi kaleleri ve sıcak insanları, şairlerin kaleminde adeta canlanmıştır. Bu yazımızda, Akdeniz’in büyüleyici atmosferini yansıtan, kısa ve öz, etkileyici ve anlamlı şiirleri bulacaksınız. Akdeniz’in gizemli köylerini, tarihi kentlerini ve doğal güzelliklerini anlatan şiirlerle, bu eşsiz coğrafyaya sanal bir yolculuk yapabilirsiniz. Akdeniz’e duyduğunuz sevgiyi tazelemek ve yeni şiirlerle tanışmak için doğru yerdesiniz. İşte Akdeniz bölgesini anlatan şiirler:
Güzel Aydınlık – Necati Cumalı
Akdeniz göklerinden
Köpüklerden, limon çiçeklerinden
Gözlerimde kalan
Güzel aydınlık
-Nesrin’i bir defa öptüm
Beyaz badanalı odam
Annemin yüzüne, soframıza
Gençlik hülyalarıma düşen
Güzel aydınlık
-Ümitsiz kaldıkça seni düşündüm
Biz fakirdik ama iyi insanlardık
Bolluk yıllarında da
Felâket günlerinde de
Seni yanı başımda gördüm
Güzel aydınlık
Tatlı aydınlık
Necati Cumalı
Ayrıca bkz. Anadolu şiirleri.
Gülümse – Kemal Burkay
Hadi gülümse bulutlar gitsin
İşçiler iyi çalışsın, gülümse
Yoksa ben nasıl yenilenirim
Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse.
Sazlarım vardı, ırmaklarım vardı çok
Çakıltaşlarım vardı benim
Ama sen başkasın anlıyor musun
Tut ki karnım acıktı, anneme küstüm
Tüm şehir bana küskün
Bir kedim bile yok anlıyor musun
İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse.
Kemal Burkay
Akdeniz Şiiri – Fazıl Hüsnü Dağlarca
Sen Deniz Gök,
Bir an dursanız uykuda
Büyür bir yosun geceye karşı.
Tedirgin olur ölüler
Bir an yaslansanız karanlığa,
Sen Deniz Gök.
Dalarım engine
Ki yaşadığım
Anladığımdır.
Roma’yla Kartaca’nın arasında
Yüzer, sevgi sevgi
İstanbul.
Böler bir kuş düşüncemi ikiye
Maviden
Yarıda kalır içki.
Dersin ki
Ellerimize değecek
Yıldızlar
Büyüyecek büyüyecek de.
Dersin ki
Bir aydınlığı var
Sevgililer için,
Karanlık sessiz de.
Dersin ki
Uyuyamıyorum
Yalnızız
Gece, mavi de.
Sessizdi yeryüzü
Yeryüzünde biricik Akdeniz vardı
Akdeniz’de
Yalnız ikimiz.
Beni seviyor musun dedim,
Yumdu gözlerini uzaklığa,
Tam sorulacak an, diye gülümsedi,
Tam sorulacak yer.
Bir kocaman yeşil bir kocaman boz
Yellerde
Çarpar birbirine çarpar enginlere dek.
Dalgaların ucunda yıldızların ucu
Her köpük bir fırtına
Her köpük bir evren.
Su deniz su gök gizlenebilir
Seni sevdiğim
Gizlenemez.
Havaya da yalıma da ağaca da benzer ama
En çok suya benzer
Sevgimiz.
Morluğun acısı var sonu yok
Karışır yaşamımıza
Kendiliğinden.
Herkes ölünce toprak olurmuş
Hayır hayır
Bizim su olacağımız besbelli.
Akdeniz enginlerde kararmaktadır
Ama
Ben
Öyle maviyim ki.
Akdeniz bir gitmişlikle eski, uzak,
Ama
Ben
Sahibi gibiyim yıldızların.
Akdeniz seni bir daha yaratamaz
Ama
Ben
Seni bir daha sevebilirim.
Deli gibi bir gürültü, ansızın,
Yırtılırcasına yarılır sessizlik,
Düşünür Akdeniz.
İşte uçaklar geçer havalarından
Kalır mavilik üstünde apak izleri,
Akdeniz anlar ve sever.
Denizdir,
Her akşam üstü
Bütün düşüncelerde
Gelip gider.
Seninle
Acısı
Uzunluğu
Aksi.
Ve gece yarısıdır bu masmavi şey,
Senin
Uzaklarda
Unuttuğun sessizlik.
Duymuştun
Bu türküyü
Çok eskiden de.
Bu türküyle anlarsın yelden
Yeşilden
Kadırgaların dibindeki sessiz yosunları.
Bu Akdeniz dalgalarında bu türküde sen
Varsın ışıl ışıl
Ve yoksun biraz.
İyice düşün bu bütün yaşamamızdır.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Ayrıca bkz. Çanakkale şiirleri.
Akdeniz’den Geçerken – Kemalettin Kamu
Sular pırıl pırıl, rüzgârı mis kokulu,
Kuş uçmaz eski Türk kalyonlarının yolu
Sağda, sıra dağlarla kabaran Anadolu,
Yeşil eteklerinde tükeniyor Toros’un
Akşam pembeleşiyor bembeyaz tepelerde,
Eğiliyor bulutlar engine perde perde
Dönüyorken kıyılar koyu bir laciverde,
Sesini dinliyorum sularda Barbaros’un
Havada bir dost eli okşuyor derimizi,
Boynu bükük adamlar tanıyor sanki bizi;
İçimize çevirip nemli gözlerimizi
Geçtik yabancı gibi yakınından Rodos’un
Kemalettin Kamu
Akdeniz – Oktay Baykurt
Akdeniz, Zeus’un meyhanesi
Zeytinin kökü
Suyun maviye köprüsü
Akdeniz, mersin kokulu bir kadın
Athena mayalı şarap
Tanrıların tarihini yazar lodosu
Akdeniz, mandolin kıvrımlı bir arzu
Yakamoza en güzel yurt
Binlerce sevdalar tünedir Toros’u
Akdeniz, huzurun kırmızı mumu
İskelede susan şarkı
Gecesi tuzlu dudaklardaki arzu
Oktay Baykurt
Ayrıca bkz. Karadeniz şiirleri.
Akdeniz Yaraşıyor Sana – Can Yücel
Akdeniz yaraşıyor sana
Yıldızlar terler ya sen de terliyorsun
Aynı ıslak pırıltı burun kanatlarında
Hiç dinmiyor motorların gürültüsü
Köpekler havlıyor uzaktan
Demin bir çocuk havladı
Fatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yine
Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir
Denizi tokmaklıyor balıkçılar
Bu sesler işte sessizliğini büyüten toprak
O sesinin sardunyalar gibi konuşkan sessizliği
Hayatta yattık dün gece
Üstümüzde meltem
Kekik kokuyor ellerim hala
Senle yatmadım sanki
Dağları dolaştım
Ben senden öğrendim deniz yazmayı
Elimden düşmüyor mavi kalem
Bir tirandil çıkar gibi sefere
Okula gidiyor öğretmenim
Ben de ardından açılıyorum
Bir poyraz çizip deftere
Bir ada var sırf ebabil
Dönüyor dönüyor başımda
Senle yaşadığım günler
Gümüş bir çevre oldu ömrüm
Değince güneşine
Neden sonra buldum o kaçakçı mağarasını
Gözlerim kamaşınca senden
Ölüm belki sularından kaçırdığım
O loş suda yıkanmaktır
Durdukça yosundan yeşil
Kulaç attıkça mavi
Ben düzde sanırdım yıkıntım
Örenim alkolik asarım
Mutun doruğundaymışım meğer
Senle çıkınca anladım
Eski Yunan atları var hani
Yeleleri bükümlü
Gün inerken de öyle
Ağaçtan izdüşümleriyle
Yürüyor Balan tepeleri
Yürüyor bölük bölük can
Toplu bir güzelliğe doğru
Kadınım Yaraşıyorsun sen Akdenize
Akdeniz Kıyılarında – Semih Rıfat
Yaslı gittim, şen geldim,
Aç koynunu ben geldim.
Bana bir yudum su ver,
Çok uzak yerden geldim.
Korkma açıl şen yurdum;
Dağlara ordu kurdum;
Açık denizlerine
Süngümle kilit vurdum.
Rüzgârlardan atım var,
Şimşekten kanadım var.
Göğsümde al yazılı
Gazilik beratım var.
Rüzgâr bana at oldu,
Şimşekler kanat oldu.
Eğilin gökler dedim,
Bulutlar kat kat oldu.
Semih RIFAT
Ayrıca bkz. Türkiye şiirleri.
Bu Da Türk’ün Türküsü – Faik Ali Ozansoy
Ey Türk, ey güneş oğlu,
Yurdun güzellik dolu;
Toprağı gül kokulu
Cennettir Anadolu.
Dağ, yayla, sonra deniz,
Akdeniz, Karadeniz,
Marmara aradeniz,
Cennettir anadolu.
Nuruyla Atatürk’ün
Yükseldi her ay, her gün;
Bak, diyor, doğdukça gün;
Cennettir Anadolu.
Faik Ali Ozansoy
Akdeniz’e Doğru – Ömer Bedrettin Uşaklı
Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kalbimize yazdık cumhuriyeti..
Sakarya’dan su içen o çelik süngülerle,
Yuvaları dağılmış, yılmaz bir avuç erle,
“Hedef Akdeniz, asker!” diyen parmağa koştuk;
Zafer bahçelerinden gül koparmağa koştuk..
Yol gösterdi göklerden bize binlerce yıldız,
Kıpkızıl ufuklardan taştı al bayrağımız;
Koştuk aslanlar gibi kükreyip dağdan dağa,
Canavarlar dişinden vatanı kurtarmağa..
Vahşetlere dikilmiş gözlerimiz dumanlı,
Hürriyete susamış yanık bağrımız kanlı;
Çılgınca atılarak şanlı Dumlupınar’a,
Süngümüzden şan verdik coşkun yıldırımlara..
Sakarya’dan su içen o çelik süngülerle,
Yuvaları dağılmış, yılmaz bir avuç erle,
Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kalbimize yazdık cumhuriyeti…
Ömer Bedrettin Uşaklı
Ayrıca bkz. İstanbul şiirleri.
Bir yanıt yazın