10 kasım çocuk şiirleri – 10 kasım 1938 ile ilgili çocukları unutmadık ve sizlere bu sayfamızda yeni ve değişik kısa 10 kasım çocuk şiirleri hazırlamaya çalıştık.. Sizinde burada olmayan farklı 10 kasım ile ilgili çocuk şiirleri varsa aşağıdaki yorum bölümünden gönderebilirsiniz.
10 Kasım
Bir bulut inmiş,beyaz,
Karlı dağlar başına.
Her 10 Kasım sabahı,
Bir ateş düşer, döşüme.
Nerdesin, ey Ata?m nerede?
Sensiz millet, öksüz burada.
Sanat, ilim, fen seninle.
Sevinen, gülen seninle.
Olmak isterdik inan,
Ebediyen seninle.
Dağların, ak başı kar mıdır?
Kuşlar, Ata?mdan haber, var mıdır?
Yarım bıraktığın işler,
Bugün, sanki seni bekler.
Zengin millet hayalin,
Acep, neden emekler?
Sen gelmiyorsan, bir haber gönder.
Kim içimizdeki, Atatürk gibi önder?
Hüseyin Celep
—-
10 KASIM ATATÜRK
Atamdan bir hediye,
Vatanımız,yurdumuz.
Ölmemiş on kasım sabahı,
Yine bizimle beraber her yerde.
Atatürk ölmedi yüreğimizde yaşıyor,
Uygarlık savaşında bayrağı o taşıyor.
Saat dokuzu beş geçe,
Atam ın gözleri kapalı.
Bütün millet ağladı,
Ben atama doymadım,
Doysun kara topraklar,
Atamdan bir hediye cumhuriyet
Yazan: M.Yağız SELVİLİ
10 Kasımda Atatürk
On Kasımda Atatürk
Yurdundan ayrıldı
Bıraktı yurdu genç insanlara
Herkes tuttu sözünü, Atatürk’e karşı
Her on Kasımda
Atatürk’ü anarız
Bazıları sevinçli, bazıları hüzünlü
On Kasımda Atatürk
On Kasım 1938 de Atatürk herkeze elveda dedi
Yurduna elveda dedi
Bütün Cumhuriyet’e elveda dedi
Bizde ona elveda dedik
Yazan: Ceren ERSARAÇ
10 KASIM TÜRKÜSÜ
Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler,
Bozkır ovalarına, Erciyes’e Ağrı’ya,
Ulusun egemen olduğunu
Özgür olduğunu
Haykıracağım haykıracağım işte,
Senin sustuğunca!
Yolunda yürüyeceğim Atatürk;
Ana baba oğul kız,
Dere tepe bucak köy,
Yeryüzü yaşamalarımla değil
Oralarda, Senin gittigince!
Atatürk, taşıyacağım
Çanakkale’de, Sakarya’da, Çankaya’da, al al,
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken,
Senin bayrağını yücelteceğim.
Senin çıktığınca.
Şair: F. Hüsnü DAĞLARCA
10 kasım
Yıl bin dokuz yüz on dokuz,
Mevsim sonbahar,
Dolmabahce’de bugün,
Matem havası var.
Saat dokuzu bes gece,
Mavi gözler kapanmıs,
Atmamızın basında,
Gözyası dökenler varmıs.
Acı haber cok cabuk,
Bütün yurda dağıldı,
Düşmanlar yarı yarıya indi bugün,
Bir millet öksüz kaldı.
Yazan: arzu kırıcı
10 kasım
yıl otuz sekiz on kasım perşembe
hatırdan çıkmayacak bir sonbahar
sarsılıyor istanbul yedi tepe,
yaman esmiş dolmabahçe de rüzgar.
gerçek olamaz olsa olsa bir düş
dokuzu beş geçeatatürk ölmüş
böyle toptan bir yasş nerede görülmüş
beraber ağlıyoruz kurtlar kuşlar
bu memlekete en çok hizmet eden
bu aşk ile dağlara gücü yeten
on sekiz milyon omzunda giden
atam ankara sırtların da yatar.
Yazan: R. AYBÜKE CENGİZ
ATATÜRK’Ü DUYMAK
Ulu rüzgâr esmedikçe
Yaşamak uyumak gibi.
Kişi ne zaman dinç;
Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi.
Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik.
Ekmek olmak için önce
Buğday olmak gibi.
Silinir sözcüklerden sen hatıra geldikçe
Cılız sözler: Uzanmak, yorulmak, durmak gibi.
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene
Her ışık-kaynak gibi.
En yakınlar zamanla yüzyıllarca uzak gibi,
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz,
Daha da yakınsın, daha da sıcak
Bıraktığın toprak gibi.
Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz,
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi,
Ancak senin havanda sağlıklar esenlikler:
Olmaya devlet cihanda Atatürk’ü duymak gibi.
Şair: Behçet NECATİGİL
ATATÜRK
Bugün 10KASIM PERŞEMBE
MUSTAFA KEMAL DOLMABAHÇEDE
İÇERDE SIKINTI DIŞARDA HÜZÜN
BİRDEN ESMİŞ GÜZ RÜZGARI
ATANIN NAŞI KONULMUŞ TABUTA
HAKKA KAVUŞMUŞ ATA
KOYMUŞLAR ONU MEZARINA
NUR İÇİNDE YATSIN ATA
DALGALANDIRALIM ŞANLI BAYRAĞI
KAYBETMİYELİM BU BÜYÜK MİRASI
ATAM SEN ÜZÜLME KORURUZ VATANI
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Yazan: YİĞİT KÜLLÜOĞLU
10 Kasım
10 kasım bir doğumdur
Her doğum başlangıçtır ölüme
Ölüm;
sığdırılmışsa içine bir yaşam
yaşam adanmışsa yaşamlara
ve öldüğünde insan
selam duruyorsa hala
topuyla,tüfeğiyle ve elinde çiçeğiyle
gözyaşlarıyla damla damla
insanlar
ve varsa hala ardından
ağlayan kadınlar
ve çocuklar
doğduklarında yokken bile sen
senin resminse yakalarındaki
cepheye giderken
ve anılıyorsan hala her 10 kasım da
senin adını taşıyorsa sokaklar,okullar
akıyorsa damlalar gözpınarlarından
yığınların
ve hala adın yazılamıyorsa
nüfus kütüklerinde
ve hala varsa öldürmek isteyenlerin
ölümün adı değildir
10 kasım
olsa olsa bir merhabadır ölüme
Yazan: Yasin Yalçın
10 KASIM
Uyanda kalk Atam
Gözlerim seni özledi
Resmin duvarda dururken
Canlan da gel Atam.
Gelki bin teşekkür yağdırayım o yüce kalbine
Yüzlerce buse göndereyim o barışçı ellere
Kurban olayım gösterdiğin mücadeleye
Uyanda kalk Atam.
Cesaretimi göstereyim Türklerine
Elimde kılınç savaşayım ölümüne
Yurdumu,istiklalimi,bayrağımı,
Yücelteyim, büyüteyim
Uyanda kalk Atam
Yazan: SABRİ GÖKÇE
ATATÜRK GÜLÜMSEDİ
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Siz sınıfa girince
Dağıldı kara bulutlar
Açıldı gonca.
Baktı ki okul yenidir
Siz yenisiniz düşünceler yeni
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Saklayamadı sevincini.
Baktı ki gençsiniz bilgili
Eğitiyorsunuz yolunca yöntemince
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Sevindi onca.
Baktı ki karışmış aramıza
Çiziyorsunuz yolu
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Gözleri dolu dolu.
Anlaşılan bütün yaz
Atatürk gözünü kırpmamış
Çünkü boşmuş sıralar
Çünkü harf okunmamış.
Ama baktı ki gün doğmuş
Bir koşu varmışız okula
Özlemle açılmış kitaplar
Bir iştah kızda oğlanda.
Baktı ki zil çalmış sınıfa girmişsiniz
Bütün bakışlar sizde
Günaydın demiş derse başlıyorsunuz
Sımsıcak bir sevgi gözlerinizde
Baktı ki Türkiye’si Türkiye’miz
Aydınlık ufuklara yürüyor hızla
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Kürsüde kendini görünce.
Şair : Talât TEKİN
10 kasım
10 Kasım
Yıl otuz sekiz On Kasım Perşembe
Hatırdan çıkmayacak bir sonbahar.
Sarsılıyor İstanbul yedi tepe,
Yaman esmiş Dolmabahçe’de rüzgar.
Gerçek olamaz, olsa olsa bir düş,
Dokuzu beş geçe Atatürk ölmüş.
Böyle toptan bir yas nerede görülmüş,
Beraber ağlıyoruz kurtlar, kuşlar.
Bu memlekete en çok hizmet eden,
Bu aşk ile dağlara gücü yeten,
On sekiz milyonun omzunda giden
Atam, Ankara sırtlarında yatar.
Yazan: İlhan DEMİRASLAN
10 kasım
Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler,
Bozkır ovalarına, Erciyes’e Ağrı’ya,
Ulusun egemen olduğunu
Özgür olduğunu
Haykıracağım haykıracağım işte,
Senin sustuğunca!
Yolunda yürüyeceğim Atatürk;
Ana baba oğul kız,
Dere tepe bucak köy,
Yeryüzü yaşamalarımla değil
Oralarda, Senin gittigince!
Atatürk, taşıyacağım Çanakkale’de, Sakarya’da, Çankaya’da, al al,
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken,
Senin bayrağını yücelteceğim.
Senin çıktığınca.
Yazan: ahmet meydan
ATATÜRK
Sen Atatürk’ü tanımazsın çocuğum
Ne insandı O, ne insandı.
İzmir’e gelişini görseydin.
Ne şanlıydı O, ne şanlıydı.
Benzerdi sana, bana
Bizim gibiydi eli, ayağı
Ama bir yol baksaydın yüzüne.
İçin sevgisiyle dolardı.
Vapura biniyorsak dilediğimizde,
Sokakta geziyorsak hür,
İyi bak dört yana,
Atatürk’ün aklı görünür.
Arı Türkçe konuşuyorsak,
Türkçe düşünüyorsak bugün,
Her işimizde O’nun gücü.
Büyük öğretmeni Türk’ün.
Halkımızın arasında, halktan,
Davul vurur dengi dengine.
Dünya rastlamış mıdır?
Atatürk’ün dengine.
Şair: N. Ulvi AKGÜN
10 Kasım
Bir kalp durdu denilmiş
10 Kasım 1938’de
Hani ya durmuş mu?
O günden bu güne
Milyonlara ulaşmış
Durdu denilen kalp
Her geçen gün
Çoğalarak….
Dünyanın dört bir yanında
Ve ritim tutarak atıyor
Tüm yüreklerde…
Kalbimizdesin…
Yazan: Burhan Küçük
10 kasım
Ben hiç 10Kasım’a
”Günaydın demem ki”
Ben sensiz 23 Nisan’a
Hoş geldin diyemem ki
Seni özlesek bile
Elden ne gelir ki
Bir daha senin gibi
Gelecek mi ne belli
Bak 10 Kasım yine geldi
Gözlerde yaşlar tükendi
Aradan 78 yıl geçse bile
Senin hatıran hiç bitmedi
Sabahlar her zaman güzeldir
Seni hatırlatmadıkça
Günaydın denir ama
10 Kasım olmayınca
Yazan: sinem esen
ÖĞRETMEN ATATÜRK
Yine derse giriyorsun Samsun kapısından
Selâmlıyor, seviyor tek öğretmenini
İl il, köy köy, can can
Tüm Anavatan.
Hemen başlıyor mutlu ders
Erzurum’dan
Sonra derinleşiyor volkan-öğütle
Sivas’taki son oturumdan.
Bütün memleket tek sınıf
Bir yön bayrak, bir yön tan
Öyle bir ödev veriyorsun ki öğretmenim
Süngü-kalemle başlıyoruz Afyon’dan.
Sınıfımız her an kutlu bir savaş
Öğretiyor, eğitiyorsun Ankara’dan
Hep birden söylüyoruz özgürlük türkümüzü
Vatanın uzaklıkları kalkıyor da aradan.
Mavi gözlerin hep barış barış
Mavi yüceliğin hep duman duman
Öyle alev alev bir ders ki
Yanıyor, yanması gerektiğinde her düşman.
Anlatış tadı, kıvam kıvam öz
Son bölüm: İlk hedef, Dumlupınar’dan
Kocatepe, yalnız coğrafya değil
Dağ dağ ateş yağdırıyorsun her damla kandan
Öpüyorsun hepimizi göz göz
Şehitler birinci geldikçe hep destan destan.
Yağmurlaşıyoruz er er Akdeniz’e
Ektiklerini biçiyorsun İzmir yollarından
Bir özgür meyva doğuyor Türklüğümüze
Tattırıyorsun utku yemişi utku dallarından.
Öğrenmeye son yok
Cumhuriyet, bir ders aynı konudan
Öğrendikçe özleşiyoruz da hep geçiyoruz
Senin yarattığın vatan-kanıdan.
Anlatıyorsun açık ve seçik
Yıkılıyor her gölge fikir-kurşundan
Dövüyorsun her yüreği örsünde devrimlerin
Tümleniyor her eksik, yaratan vuruşundan.
Yaşatarak öğretmek senin elinde
Sonsuz ders, tek hayat, bize bayraktan
Seni özledikçe bellemek güzel
Fikir-toprak oldu vatan, gerçek topraktan.
Sor bize her şeyi, konuşsun her öz
Başlayı versin en zor imtihan
Özgürlük güneşin ilk cevap, inan
Ey vatan-sınıfta ey Ata-vatan!..
Şair: İ. Zeki BURDURLU
ON KASIM
Dün gibi hatırlarım
İlk on kasım anısnı
Atam kötüydü ayakta duramazdı
Yardıma koşardı herkez çare bulunamazdı
Atam bugün öldü
Bunu duyan herkez yerinden oldu
Atam bugün öldü
Yazan: yasemin çerçi
Bir yanıt yazın