En Güzel Yalanlarla ilgili Sözler Sayfası – Herkes zamanın bir yerine hayatında bir kerede olsa yalan söylemiştir. Yalan sevgiliye arkadaşa dosta eşe söylendiği gibi çoğu zaman birşeyi saklamak içinde söylenmektedir. İşte Yalanlarla ilgili Anlamlı Sözler
Eski notlarımı okurken bunu bir yana ayırıyorum. Düşünüyorum da, gittikçe büyüyor kandırılma isteğimiz galiba…
Gerçek olduğundan daha ağır geliyor çünkü artık. Daha dayanılmaz, daha kaldırılmaz oldu… İç karartan, umutsuzluğa alıştıran, bezdiren, hani olmasa daha iyi olur bir hale geldi. İşte bu yüzden artik kimin umurundaki gerçek?
Kimin umurunda yani dayanılmaz sesli bir adamın bir ses yarışmasında ön sıralara çıkması? Kimin umurunda, ciğeri var mı yok mu bilinmez insanların köşe başlarında yol tutması? Kimin umurunda gözümüze baka baka var olanı yok diye gösterenler? Kimin umurunda her akşam yok olanı varmış gibi anlatanlar?
Geçtiğimiz günlerde Pakize Suda “Genç kızlar kandırılmak istiyor” diye yazdı. Nicedir aklımdaydı aşk ve yalan yazmak. Tam da üstüne geldi Pako’nun yazısı.
Üstelik sadece genç kızlar değil kandırılmak isteyenler…
Sıraya girdik hepimiz… “Dertli gönlümüze bir yalan daha söyleyiniz, ömrümüz mutlulukla nihayet bulsun” diye beklemekteyiz.
Bal gibi fakındayız oysa. Yazının başında anlatılan sevdalı gibi… Olmayacak bir iş ama birisi “olur” desin diye bekliyoruz… Bir yalanla avunacak kalbimiz… Hepsi bu!
Diyor ki notlarım: Aslında bir “yalan” avutacaktı onu. Gerçek umurunda değildi. Kalbinin beklediği tek şey biraz avutulmaktı işte. Sevdiği, onu sevmiyorsa bile seviyorum desin istiyordu. Adam belli ki hiçbir zaman istediği gibi sevmeyecekti onu. Ansızın çalmayacaktı kapısı mesela. Bir sabah çalıştığı masaya bir buket çiçek bırakılmayacaktı. “Bu şarkıyı anımsıyor musun?” diye sormayacaktı telefonun diğer ucundan. Birlikte bir yemek pişirilmeyecekti asla ve domatesler doğranırken haberlere birlikte kederlenilmeyecekti. Şefkatle okşanmayacaktı ateşlenmiş alınlar. Aşk için ertelenmeyecekti hiçbir iş…
Ve… Terk edilmeyecekti hiçbir “alışkanlık”… Sıradışı olmayacaktı bu ilişki. Bütün bunları biliyordu ama birisi ona tersini söylesin istiyordu. Biri ona “özel” olduğunu, her şeyin düzeleceğini, bütün bunların geçici olduğunu söylesin istiyordu.
Sevilmemekten eskimiş kalbi bir yalanla tadilata girsin istiyordu. Razıydı, yeter ki biri kandırsaydı onu. İyi bir şey söylesin birileri, desin ki mesela “Aslında seviyor seni. Ama gösteremiyor sevgisini. Belli edemiyor işte. Öğrenmemiş nasıl sevilir bir insan? Hepsi böyle biliyorsun. Ama ben anladım, çok seviyor seni. Sen görmedin dün, arkan dönüktü ama öyle güzel baktı ki sana… Suskunluğu içine kapanıklığından, sevgisizliğinden değil inan bana.”
Böyle desin istiyor birileri.
Kandırıyorum onu.
Duymak istediklerini söylüyorum.
Bir parça teselli bulsa da, o aslında sevdiğinin yalanlarını istiyor…
•Abartma, dürüst insanların yalanıdır. Maistre
•Az yalan söylenemez, yalan söyleyen her yalanı söyler.VICTOR HUGO
•Doğru söylediğin zaman kimse inanmayacak. İşte, yalan söylemenin cezası budur. Talmud
•Gerçek, çizmelerini giyerken, yalan bütün dünyayı dolaşır. Spurgeon
•Günah işlemenin birçok araçları vardır, fakat yalan bunların hepsine uyan bir saptır. Oliver Wendell Holmes
•Hayır için söylenen yalan, fitne çıkaran doğrudan iyidir. Hadis-i Şerif
•Hoşumuza giden yalanları avuç dolusu yutarız da, acı gerçekleri yudum yudum içeriz. DIDEROT
•İnanılmayacak şeylere inanıyorum demek yalan söylemektir. VOLTAIRE
•İnsanlar, yalan söylemek zorunda kaldıkları kimselerden nefret ederler. Victor Hugo
•Suçların en büyüğü yalan söylemektir. Hadis-i Şerif
•Üç türlü yalan vardır: Basit yalan, kuyruklu yalan ve istatistik. BENJAMIN DISRAELI
•Yalanın dostu, gerçeğin de düşmanı çoktur. De Girardin
•Yalan, güven ve emniyeti, huzur ve itimadı yok eder. ŞAFİİ
•Yalan söylemeye kalkanın önce kendini inandırması gerekir. GOETHE
•Yalan söyleyen herkes mutlaka nefsinin alçaklığını ortaya atmıştır.CAHIZ
•Yalan söyleyen, unutkan olmamalı. Atasözü
•Yalancı, Allah’a karşı kafa tutan, fakat insanlardan korkan bir serseridir. FRANCIS BACON
•Yalana borçlu olduğumuz saadet, gerçek saadet gibidir. HENRICH HEINE
•Yalancının cezası, kendisine inanılmaması değil, onun kimseye inanmamasıdır. BERNARD SHAW
Bir yanıt yazın