Twitter sözleri
Tuğbam » Güzel Sözler » Twitter Sözleri

Twitter Sözleri


Bu yazı

tarihinde

tarafından yazılmıştır.

Son güncelleme tarihi:

Bu sayfada Twitter sözleri, tweet atılacak sözler, tweetlik sözler ve bu konularla ilgili alıntılar yazılmıştır.

Bilmezdim bu derdin seni yolundan, beni solumdan edeceğini.

Belki de ayakları yere basan ama bizim ayaklarımızı da yerden kesecek olan insanı aradığımız için bulamıyoruz.

Doğada hiçbir canlı başka bir canlıyı bir kadının başka bir kadını süzdüğü gibi süzemez.

Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi yapmam dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır.

Belki de aşk sevgiliyi kazanmayı değil de, onda kendini kaybetmeyi gerektirir.

Her münakaşanın temelinde birisinin cahilliği yatar.

İnandığı şeye inancını yitirenler arasında en çok aldanmış olanın nefreti en büyüktür.

Aslında her şey, tükenen bir kaleme tükenmez dedikleri kadar yalan.

Akıl yasama organı olabilir. Ama yürütmeyi mutlaka yüreğe bırakmalısınız.

Öyle eski sevgililer vardır ki, eskiciye versen karşılığında mandal bile alamazsın.

Öğüt, zamanında taze yenmemiş bir ekmeği başkasına bayat yedirme denemesidir.

İyidir güzleri ağlamak, yağmurlara takviye olur. Dönersen tüm eylüller terfi eder güzden, hepsi seninle ilkbahar olur.

Kabul edelim birçoğumuz etkisiz elemanlarıydık aşk matematiğinin. Hiçbir gönül işlemimizin sağlaması tutmuyordu.

Sen bu şehrin demir yollarısın. İçine milyonlar biner de, ben gelince raydan çıkarsın.

İkimizin toplamı bir aşk edemiyorsa, aşkın matematiği bölme işleminden ibaret demektir.

Neden diyorum, nasıl diyorlar. Gönül diyorum, akıl diyorlar. Bir meyhanedeyim körkütük sarhoş; şarap diyorum, ayıl diyorlar.

Sen bir şey söylemeden gidersin değil mi? Hem de öyle bir gidersin ki; bırak yaşamayı insanın nefes alması bile yarım kalır.

Sevdim be! Hiç sevmediğim kadar sevdim ve hiç pişman olmadığım kadar pişman oldum.

Kimse seni benim kadar sevemez çünkü kimsenin kalbi benimki gibi açık değildir.

Yaprak döken gençliğimin satır aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun baş harflerisin.

BUNLARI DA OKUMALISINIZ

Kadın ilk öpücükte neler kazanacağını bilemez, ama son öpücükte neler kaybettiğini bilir.

İdam sehpasında ki mahkûm ne kadar yaşamayı seviyorsa, ben de seni o kadar çok seviyorum.

Yanaklarım dururken canımı sıkman çok saçma.

Güller hep ellerinde açsın, ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun, ama seni yaralamasın. Mutluluk hep yüreğine dolsun, ama beni unutturmasın.

Bir gün bir rüzgâr eserse oralara. Benim sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına unutma sende bana bir tutam sevgi yolla.

Bize Adıyamanlı derler biz kırmızı pabuçlu kızlarla dans etmeyi bilmeyebiliriz ama şahinin yuva yapamadığı yerlerde ölümle dans edebiliriz.

Mantığa her ne kadar uymasa da, insanın elindekilere razı olması demek özgürlüğün kapısını ardına kadar açması demektir.

Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, Gözlerinin daldığı yerdeyim.

Sarı giyer güneş olursun, mavi giyer deniz olursun, siyah giyer matem olursun, kim bilir belki bir gün, beyaz giyer benim olursun.

Güller hep ellerinde açsın, ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun, ama seni yaralamasın. Mutluluk hep yüreğine dolsun ama beni unutturmasın.

Al ömrümü koy ömrünün üstüne, senden gelsin ölüm başım üstüne.

Rüyalarını gül yapraklarıyla yatağını papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kâbusları aldım ki en güzel rüyaları sen göresin.

Kimse seni sevmiyor diye üzülme çünkü kimse sevmeyi bilmiyor!

Bir kuş olduğunu hayal et ama uçma uçarsan senin kanadın benim kalbim kırılır.

Sevmek ölmektir bence, ben de sevmiştim ölmeden önce.

Sevmek ‘seviyorum’ demek değil, yüreğinde hissetmektir ve aşk yanında olanı sevmek değil, bazen gelmeyecek birini beklemektir.

Şeytan bile beklememiştir bir günahı, benim seni beklediğim kadar!

Mazi kalbimde bir yaradır. Bahtım saçlarımdan karadır. Beni zaman zaman ağlatan, işte bu hazin hatıradır.

Utanırım, söyleyemem yasadığım yalnızlığı, kelimeler yetmiyor ki, bu mu sevda dedikleri.

Kendini nokta kadar önemsiz hissettiğinde, dönüp arkana bak; belki çok önemli bir cümlenin sonundasındır.

Herkes herkesi aynı sevemez dostlarım. Kimileri gururunun yettiği kadar sever, kimileri de ömrünün yettiği kadar.

Başkalarının yaptığı hatalardan dolayı öfkelenirsek, onları değil kendinizi cezalandırmış oluruz.

Vazgeçmek de mümkündü ama vazgeçmek ne mümkündü.

Arkadaş el uzatıp seni yerden kaldırandır. Dost ise onu da aşağı çekeceğini bildiği halde sen daha düşerken el uzatandır.

Kaderini değiştiremiyorsan tutumunu değiştir.

Öyle bir çık ki karşıma her baktığımda ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi hissedeyim seni.

İstediğin kadar şehirli ol, bütün bağlarını kopar, geçmişe sünger çek. Köyden o peynir gelecek.

Cep telefonuma sinirlendim sevgilimi duvara fırlattım.

Sabah uykumu alamayınca, yatağımın başında tarlası yanmış köylü gibi oturuyorum.

Tuvalette örümcek görmek sorun değil de, asıl sorun aynı yerde göremeyince başlıyor.

Küçük mutlu çalılıkların arasına Suavi’yi gizlesem hiçbiriniz fark etmezsiniz bence.

Tüp bitince sallarız, pil bitince ısırırız, şampuan bitince su döküp çalkalarız. Bittiğinde vazgeçmemek bizim genimizde var.

Gidenin kolundan sıkı sıkı tutup, birden bırakacaksın; öyle daha hızlı gider.

Güneşli yerlerden yürüyeyim üşümeyeyim derken oyun karakterine döndüm yahu. Sağa zıpla sola zıpla karşıya geç. Altın maltın yok tabi…

Ben de dedem gibi çok zengin olmak istiyorum, dedem de çok zengin olmak isterdi.

Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa o kadın değildir. Travesti filandır. Kadının sustuğu nerde görülmüş.

Bekâr kadınlar daha zengin oluyorlarmış.

Kanadı var uçamaz peteği var bal yapamaz nedir bu? (özürlü arı)

Araba yarışı oynarken tuşlara daha kuvvetli bastığında arabanın daha hızlı gideceğine inanan insandan ne zarar gelebilir ki, kırmayın onu.

Bu Google kesin kadın. Hem lafını bitirmeden araya giriyor, hem de her şey hakkında fikri var, ayrıca özel günlerde de süsleniyor.

Erkeklerin kalbine giden yol midesinden geçseydi, odalarında Adriana Lima yerine Emine Beder’in posterleri asılı olurdu.

Biz de yıllar sonra birilerinin atası olacağız. Kıvırcık saçlı kızlar candır diye atasözü mü olur yapmayın etmeyin.

Fabrika satış mağazası buldum, uygun fiyata çok güzel fabrikalar satıyorlar.

Üşengeçlik tarikatı kuracağım ama şimdi değil.

Arkadaşlarım için çok değerli bir insanım, hep satmaya çalışıyorlar.

Kızlar şu sigarayı içiyorsunuz tamam anladık ama kaldırıma oturup, sanki gurbet ele inşaat işçisi olarak gelmiş gibi içmeyin bari lan.

Aşk acısıymış. Seni hiç kola içerken güldürdüler de, burnundan asit geldi mi?

Fırıncı bak sana sıcacık ekmek veriyorum dedi. Abi nasılsa eve gidince annem bayatları yedirecek dedim. Sarıldık ağlaştık.

Hansel’le Gretel de ekmeklerinin peşinde iki kardeş sonuçta.

Dün yırtık pantolon aldım çok hoş bir şeydi dışarı çıktım iki saat sonra eve geldim babaannem pantolonu dikmiş.

Kim o diye sorduğumda “ben” diyen herkese kapıyı açarım, net.

Selam ben konuşma sırasında ağızdan fırlayan tükürük parçası. Masaya düştüm, görmedim numarası yapıyorlar ama herkesin aklı şu an bende.

Aşk döngüsü: Saygı duruşu, cicim ayı, mucuk ayı, trip ayı, boynuz ayı, alkol ayı, ayı oğlu ayı, İstiklal Marşı ve kapanış.

Kendi mezar taşını yazan bir yerkürede, terbiyeli cesetler gibi davranacak kadar ağırbaşlı olalım.

Salaklığın en büyük belirtisi; herkesi salak bir tek kendini akıllı sanmaktır.

İstediğin kadar bağır, çağır. Susan birini yenemezsin.

Seni de her akşam aklıma kadar yoruyorum, kusura bakma.

Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğiniz anda, ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz…

Bizi biz yapan sahip olamayıp da hayal ettiklerimizdir…

İstediğin zaman lambayı söndür. Senin karanlığını da tanır ve severim.

Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın, her baş ağrılı bir kadının arkasında kesinlikle bir erkek vardır…

İnsanları aldatmak, güldürmekten çok daha kolaydır.

Nefes almak, ölmemek içindir. Yaşamak için başka şeyler yapmak gerekir.

Hayatta unutamayacağın en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarındır.

Güvendiğiniz dağlara karlar yağdığında en güzel çare, dağ ile karı baş başa bırakmak…

Yaşamaktan değil katlanmaktan yorulmuşken bunca yıl, dönüp yeniden, yeniden katlanmak! Hiçliğe inanmak istiyorum, hiçliğin varlığına.

Aşk; herkesi o’na benzetip, kimseyi o’nun yerine koyamamaktır.

Yanına kadar koştuktan sonra, bir adım daha atamayacaksan eğer; oraya kadar sakın koşma. Sana değil, bekleyene yazık olur.

Zaman geçer, anılar silinir, duygular değişir, insanlar ayrılır ama kalpler asla unutmaz.

Günümüzde en büyük sorun; aptalların kendilerinden son derece emin, zekilerin ise sürekli şüphe içinde olmalarıdır.

Kıp giden balonlara el sallayın, nasıl olsa havaları sönünce yere inecekler.

Her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden; Her şafak bir hırsız gibidir Elinde bir fenerle gelen.

İnsan seviyorsa karşılık görmese bile her şeyden vazgeçip onunla uğraşır, uğraşmıyorsa sevmekten vazgeçmiş demektir!

Reklamlar

Bu Yazıyı Facebook Twitter Sayfanda Paylaş

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir