Platon sözleri
Tuğbam » Güzel Sözler » Platon Sözleri

Platon Sözleri


Bu yazı

tarihinde

tarafından yazılmıştır.

Son güncelleme tarihi:

Platon sözleri sayfasında, Eflatun’un çeşitli konularla ilgili en güzel alıntılarını ve kısa sözlerini okuyacaksınız. İşte Platon’un ünlü sözleri.

Doğru düşünce bilgidir.

Bilginin elde edilmesi, bizi iyiye ulaştıracaktır.

Mutluluk bilgi ile kazanılır.

Boş bir kafa, şeytanın çalışma odasıdır.

Herhangi bir varlığa yokluk yükletilemez.

Demokrasi despotluğa dönüşür.

Aşkın dokunuşu ile herkes şaire dönüşür.

Bilge insanlar konuşurlar çünkü söyleyecek bir şeyleri vardır. Aptal insanlar konuşurlar çünkü bir şey söylemek zorundadırlar.

İyi bir karar bilgiye dayanır, rakamlara değil.

Dost hem iyi görünen hem de iyi olan insandır.

Sorgulanmayan bir hayat, yaşanmaya değmez.

Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekanın kullanılmasıdır.

Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır.

Bütün sanatlar, kazanma ve meydana getirmeden başka bir şey değildir.

Akılsız ruh, çirkin ve ölçüsüzdür.

Bir insan tanrıların varlığına hiç inanmasa da, eğer aynı zamanda dürüst bir mizacı varsa, böyle kişiler insanlardaki kötülükten nefret eder; yanlışlıklara karşı olan nefretleri, onları yanlış işler yapmaktan uzaklaştırır; haksızlıktan kaçınırlar ve namuslu yaşarlar.

Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar kötüdür.

Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla affedebiliriz. Hayattaki gerçek trajedi yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır.

İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür.

Her zaman düşünceli olun. Çünkü karşılaştığınız herkes, inanın, en az sizin kadar zorlu bir mücadele veriyor. Her insan kendi içinde savaş veriyor ve bir çözüm bekliyor.

Kendini bilmek ruhunu bilmektir.

Kendini idare etmesini bilmeyenler, kendi yurttaşlarını yönetmek iddiasında bulunamazlar.

Gözlemle, dinle, sus, az yargıla, çok sor!

İktidar, iktidara düşkün olmayan ve iktidardan gelecek yararlara ihtiyacı bulunmayanlara verilmelidir.

Kendini yönetirsen dünyayı yönetecek gücü bulabilirsin.

Bir zorba, ne zaman düşman ülkeyi işgalle veya anlaşmayla sustursa ve artık düşmandan korkacak bir şey kalmasa, tekrar bir başka savaşı başlatmalıdır ki insanlar bir lidere ihtiyaç duysun.

Devlet işleri, devlet içinde idare edenlerle idare edilenlerin yönetime katılmasıyla gerçekleşir.

Şehir halkı huy ve tabiat itibariyle iyi olmadıkları zamanlarda istibdat idaresine ihtiyaç duyabilir. İdareci karakter itibariyle müstebitse istibdat o zaman kötülenebilir. Köleler ve kötüler için istibdat en üstün iyiliktir.

Hak ve doğrulukla galip olan şahıs faziletli şahıs, hak ve doğrulukla galip olan şehir de faziletli şehirdir.

İnsanoğlu, bilgeliği sevenler siyasi gücü ellerine alana kadar veya siyasi gücü ellerinde tutanlar bilgeliği sevene kadar problemlerin bittiğini görmeyecek.

Kötülüğün yolu yakındır kolay ulaşılır ona. İyiliğin önüne ise alın teri ve vicdanı koymuştur Tanrı.

Sokrates haksız yere öldürüldükten sonra sarf ettiği söz: Kötülüklerin ilki ve en büyüğü, haksızlıkların cezasız kalmasıdır.

Terbiyenin gayesi, insanlarda bulunan kabiliyetleri geliştirmektir.

Oğullarım büyüdüğünde, dostlarım onları cezalandırmanızı istiyorum sizden; eğer servetini veya herhangi bir şeyi erdemden daha çok önemserlerse veya aslında hiçbir şey değilken bir şeymiş gibi davranırlarsa, hayatta göreceğiniz iş ne olursa olsun, erdem olmayınca elde edeceğiniz her şeyin, yapacağınız her işin sonunda utanç ve kötülük vardır.

Beden terbiyesi ruhu eğitmek içindir. Bedenlerin doğrulup düzelmesi ruhun doğrulup düzelmesini sağlar.

Güzel adetler kullanıldığı ölçüde pekişir, sağlamlaşır. Şayet ihmal edilirse silinip gider. Gençler ve çocuklar bunu bilemez. Öyleyse bu onlara kabul ettirilip yaptırılır.

İyi görüp beğenen yani düzgün insan kanuna sarılır.

Kabilecilik ailecilik kanunsuzdur, fayda sağlamaz.

Bir hüküm, bütün insanların aynı şekilde sarılması gereken şey değildir. Mesela ihtiyarın raksı gibi.

Adet ve kanunlar iyilik ile kabul edilmelidir. İyilik ve fayda bundadır. Baskı ve kölelik yolu ile kabul ettirilmesi ile doğacak zarar sayılamaz.

Edebini kaybeden kimse kötülükten zevk alır.

Her şey de iyi kötü olabilir. Musikide iyi olan; karakteri sağlamlaştıran, insanı cömertliğe ve cesarete, iyi ve faydalı ahlaka sevk eden musiki iyidir.

İnsana aklı kazandıracak olan şey yalnız ve yalnız edeptir.

Edep, devlet başkanları ve benzeri kişilerin tabiatına yerleşince bunu neticesi olarak iyilikler çoğalır, bunlar iyi olarak görülüp beğenilir. Böylece halk da bunların gerçek olduğuna inanır ve iyiliklerin kabulünde birleşir. İşte istenen istikamet budur.

Edep sahibi yalnızca iyiliklerden zevk alır.

Kanun sahibinin en önemli vazifesi; gayret gösterip edebi gerçekleştirmek ve yerleştirmektir.

Nefsin hastalığı kendisinde ilahi siyaset adabının bulunmamasıdır.

İdareciler edepli olmadıkları zaman hem kendi işleri hem de idareleri altında bulunanların işleri bozulur.

İşlerin doğru düzgün yürümesi için şehrin halkına edepli bir başkan lazımdır.

Devlet işleri içten gelen bir sevgi, edep ve kamil akıl ile yürütülmezse onun sonu çöküş ve yok oluştur.

Şehir halkı ne kadar iyi olursa, idarecileri de o kadar çok ilahi vasıfta olur.

Ağlatırsam, alacağım para yüzümü güldürür; güldürürsem, para alacak zaman geldi mi ben ağlarım.

Bilirken susmak bilmezken söylemek kadar çirkindir.

Görünen değişiyor, görünmeyen değişmiyor.

Her şeyin en mühim noktası, başlangıçtır.

Bir karenin kenarlarıyla köşegenlerinin rasyonel orantılı olmadığı gerçeğinden habersiz olan, insan sıfatına layık değildir.

Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir.

Aynı sanat bize aynı şeylerin bilgisini vermeli, başka bir sanat, ayrı bir sanat olduğuna göre aynı şeylerin değil, başka şeylerin bilgisini vermelidir.

Felsefe, doğruyu bulma yolunda, düşünsel bir çalışmadır.

Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın, yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır.

Beden ruhun mezarıdır.

Bilinen bir şey hakkında araştırma yapmak gereksiz, bilinmeyen bir şey hakkında araştırma yapmak imkansızdır.

Nefsinin öğretmeni, vicdanının öğrencisi ol.

Nerede eşcinsel ilişkiye girmenin ayıp olduğu kanaati varsa, bunun suçlusu kısmen yasaların kötülüğü, kısmen yöneticilerin despotluğu ve kısmen yönetilenlerin korkaklığıdır.

Öğretmenlik her şeyden evvel bir Tanrı sanatıdır.

Cumhuriyet yalnızca filozof bir kralla ve çoğunluğun ihtiyaçlarını karşılayacak bilgelikle yönetilebilir.

Sadece ölüler savaşların sonunu görmüştür.

Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar.

Dülgerin sanatıyla bildiğimizi, hekimin sanatıyla bilemeyiz.

Başarılması gereken iş ne kadar büyük olursa olsun, bu durumda her zaman ve herkesçe kabul olunan kural şudur: Pek büyük konulara geçmeden önce, ilkin küçük ve daha kolay örnekler üzerinde denemelerde bulunmalı.

Başlamak işin en önemli kısmıdır.

Eşcinsellik, barbarlar tarafından ve aynen büyük fikirleri kölelerinin öğrenmesi açıkça liderin işine gelmediği için felsefeyi sevmedikleri gibi, eşcinselliğin yaratma eğiliminde olduğu güçlü dostlukların ve ateşli aşkların da liderin işine gelmediği despot hükümetlerin yönetimi altında yaşayan insanlar tarafından ayıp karşılanır.

Ben bilginim diyen kimse, elimden gelir dediği şeyde artık bilgi edinmek istemeyecektir.

Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır. Bir insan tanrıların varlığına hiç inanmasa da, eğer aynı zamanda dürüst bir mizacı varsa, böyle kişiler insanlardaki kötülükten nefret eder; yanlışlıklara karşı olan nefretleri, onları yanlış işler yapmaktan uzaklaştırır; haksızlıktan kaçınırlar ve namuslu yaşarlar.

Bilmediği halde bilirim sanmak, düşüncelerimizin bütün yanılmalarının ardında yatan sebep budur.

Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. Ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu sağlanamazsa demokrasi, otokrasiye geçebilir. Halk övülmeyi sever. Onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. Oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir.

Bir insanın akıllı olmasına bir şey dediğimiz yok. Yeter ki aklını başkalarına kabul ettirmeye çalışmasın.

Hakikatte şehir bir yer veya insanlar topluluğundan ibaret değildir. Şehir olmanın gerekleri vardır. Bunlar halkının kanun kabul eder olması gerekir. İlahi bir idarecisinin bulunması, halkının da övülüp beğenilecek bir takım huyları ve adetlerini görülmesi, coğrafyasının halkın ihtiyaçlarını sağlayacağı zaruri şeylerin temininine imkan verecek elverişli tabiatı olmalıdır.

Bütün bazen birdir bazen çoktur. Anlaşmazlık altında da kendi kendinin düşmanıdır.

Çekip giderken kendi kendime şunu söylüyordum: Ben bu adamdan daha bilgeyim. İkimiz de güzel ya da iyi bir şey bilmiyor olabiliriz; ama o bir şeyler bildiğini sanıyor, oysa hiçbir şey bilmiyor, bense, biliyorsam, bildiğimi de sanmıyorum. Bana öyle geliyor ki, bilmediklerimden ve bildiğimi de düşünmediğim şeylerden dolayı ondan biraz daha bilgeyim.

Adet ve kanunlar iyilik ile kabul edilmelidir. İyilik ve fayda bundadır. Baskı ve kölelik yolu ile kabul ettirilmesi ile doğacak zarar sayılamaz.

Reklamlar

Bu Yazıyı Facebook Twitter Sayfanda Paylaş

Yorumlar

“Platon Sözleri” için bir yanıt

  1. fatma

    allhu teala(cc)her insanı özenerek yaratmıştır kıymetini ve değerini bilirsen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir