Bu yazımızda laf sokucu sözler kısa ve uzun, en güzel laf sokucu sözler 2020, yeni laf sokucu sözler olanlarını yayınladık.
Bir kadının gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir ‘hıyar’ da neden olabilir.
Yemin ederim senden başkasını sevmem demişti. Sıradaki yemin tükürüp de yalayanlara gelsin.
Ne yarım kaldım senden sonra, ne de yaralı, beni ne sen yıkabilirsin, ne de en kralı.
Sen hayata at gözlükleriyle bakmaya devam edersen, birilerinin çüşşş demesi zoruna gitmesin.
Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin; şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.
Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzumu yok.
İsteyen istediği yere gitsin, zincirini kırıp giden iti ben bir daha kapıma bağlamam.
Gitmeyi tercih edenlerin ardından, el sallayın ki; artık sadece bir EL olduklarını daha iyi görsünler.
Parçaları kaybolmuş puzzle gibisiniz. Kiminizin aklı kiminizin ruhu kiminizin kalbi yok.
Boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım. Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.
Sevgimi anlayamadın mı gözlerimdeki yaştan, atalarımız doğru demiş eşek ne anlar hoş laftan.
Sen bu kalp yükünü kaldıramadıysan ben el atarım. Senin çivin çıkmış ama bilirsin ben çok iyi çakarım.
Senin açtığın yarayı bir başkasıyla kapatmasına kapatırım da, yüreğime adilik yapmamın alemi yok.
Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana dokunuyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir boşa uğraşma. Bakmam sana.
Ben güçsüzüm düşerim ağlarım canım acır yaralarım ve kusurlarım var, sırf bu yüzden insanım. Sıradanım.
Hayatı boyunca oyuncak ayıya sarılıp uyumuş bir kızı, büyüdüğünde sevgili seçimi yüzünden eleştiremezsin.
Demiş ki: ”kaybettiklerini görsün de ağlasın”. Dedim ki: ”kazandıklarımı görsen, değerinin olmadığını anlarsın.
Seni hiç unutmadım inanır mısın? Yediğim salatada bile arar oldum. Bir hıyarın eksikliği bu kadar mı belli olur.
Ezan sesini seviyorum. Çalan müzik susuyor, küfür edilmiyor, içki içen bırakıyor. Yani 3 dakika herkes insan oluyor.
Benden sana ne beddua gelir ne de dua bundan sonra, tek bir dileğim var sadece ne yaşattıysan bana, sende aynısını yaşa.
Kendime yakışanı severim. Herkese yapışanı değil.
Seni adam ederdim ama çoktan köpeğim olmuşsun, ne luzmu var.
Şimdi söyle; hayatını düzene mi sokayım, seni üzene mi?
Varlığım parmağına ‘yüzük’ olmadı ya. Yokluğum kulağına ‘küpe’ olsun.
İki dakika insan ol desem zaman tutacak insanlar tanıyorum.
Biraz insan ol diyeceğim ama seni de zor durumda bırakmak istemiyorum.
Bir zam” da şu insanlara gelse kendilerini bu kadar ucuza” satmasalar.
Yanımda olması gerekenler zaten yanımda def olup gidenler kimin umurunda.
Ey sevgili nedir yüzündeki acı yoksa kırılan hayallerim mi battı eline?
Çok fazla konuşmaya gerek yok aslında. Sen, benden daha kötülerine layıksın.
Bana kalbimdesin deme sevgili, kalabalık yerlerde sıkıntı basıyor beni.
Akıllı telefonmuş. Karşı taraf aptal olunca, telefon akıllı olsa bile işe yaramıyor.
Erkek arkadaşının parası yok diye tokum” diyen de vardır, yokum” diyen de.
Benim bütünlemem yok sevgilim. Bir kere kaldın mı benden bir daha geçemezsin.
Sana değer verip aşkı bulacağıma x’e değer veririm y’yi bulurum daha iyi.
Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın. Buralarda senden çok var görsen şaşarsın.
Moralim çok bozuk; şu seni seviyorumlu fıkranı anlat da gülelim birazcık.
Kara kalem resim yapmayı seviyorum. Çünkü kimin ne renk olduğunu hala çözemedim.
Sokak lambası gibi olma ey yar kime yandığın belli olsun. Necip Fazıl Kısakürek
Aldırma gidenlere, sevip terk edenlere. Hayat dediğin iki kelime; hoş geldin, güle güle.
Her şeyi bilmene gerek yok haddini bil yeter.
Bir zamanlar toz konduramadıklarım, şimdi kirden görünmez olmuş.
Gidişine illa bir isim konulacaksa MAL KAYBI diyelim.
50 kuruşluk çikolatanın verdiği mutluluğu veremeyen insanlar var.
Bilirsin ben belâ okuyamam, Allah salânı versin.
Kime kıymet versem hayatımı ‘kıyamete’ çevirmesini iyi biliyor.
Bazı insanları hayata baktığı pencereden, atmalı.
Bazı insanlar ayakkabı mağazası gibi, her numara var Allah için.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp, ben artık kimseyi sevemem deme. Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.
Senin gibi bozukları kumbarada biriktirir, geleceğe yatırım yaparım. Ha çok mu sıkıştım; hiç düşünmem hemen harcarım.
Seni gözümde bu kadar büyütmeme aptallık diyorsan, bu senin karakterinin küçüklüğü, benim hayal dünyamın büyüklüğüdür.
Demişsin ya onun gibilerini cebimden çıkarırım diye. Dinle. Ben senin gibilerini tespihime dizerim tövbe tövbe diye çekerim.
Attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun. https://www.tugbam.com/guzel-sozler/laf-sokucu-sozler.html
Bu dünya senden önce de dönüyor, senden sonrada dönecek. Yani seninle bir şey değişmediği gibi, sensiz de bir şey değişmeyecek.
Einstein amca bak öyle atomu parçalamakla filan olmaz bu işler, sen gel de o’nun gidişinden sonra beni topla, toplayabilirsen.
Bazı insanlar söze gelince edebiyatın turşusunu bile kuruyorlar da icraata gelince turşunun içindeki hıyar kadar olamıyorlar.
Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
Her haltı yiyip, evleneceği kızın el değmemiş gonca gül olmasını isteyen erkekler, siz hiç boka kelebek, çiçeğe sinek konduğunu gördünüz mü?
Bazı insanların resimlerine bakıyorum, o kadar güzeller ki; hep resimlerde kalsınlar istiyorum. Çünkü karakterler objektife girmiyor.
Kimseye değil bu nefretim sadece kendime sevmeseydim olmazdı içimde koca bir dünya şimdi cehennem oldu girme yanarsın rezil olursun karşımda.
Hani sen bana mecbursun havasında olanlar var ya. Onlar o havada takılsınlar; ben bana yeter de artarım, artanımla da onlara hava katarım.
Kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır, kimi de çıktığında. Umutlara kanma umutlar bir gün imkânsızlaşır, hayatı tozpembe yaşıyorum sanma, her renk bir gün siyahlaşır.
Adam sorar: kaçınız çıplaklığınıza güvenmek yerine karakterinize güvenecek kadar kadınsınız? Kadın cevap verir: kaçınız çıplak bedene sahiplenmek yerine, üstünü örtecek kadar adamsınız?
Anladım ki; insanlar; susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysaki ben istediğim kadar hayatlımdalar. Göz yumduğum kadar dürüstler ve sustuğum kadar insanlar.
Kusura bakmayın, kusurlarınıza bakın.
Bana söz verme, güven ver! Ki söz vermene gerek kalmasın.
Gidişine illa bir isim konulacaksa, mal kaybı diyelim.
Ne kralına giderim ne alayına! Bir durum varsa kralı da gelir ayağıma alayıda!
Bize yeni düşmanlar lazım. Eskileri hayranımız oldular.
Tüm düşmanlarıma sesleniyorum: Alkol gibisiniz, sizinle kafa buluyorum.
Sen lafı ortaya atarsın, yarası olanlardan ses çıkar.
Allah düşmanın bile karakterlisini nasip etsin. Kahpesi hiç çekilmiyor.
Adam olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir.
Seni adam edersim ama çoktan köpeğim olmuşsun, ne lüzumu var.
Gözümde küçülmüş insanlarla, büyük hesaplarım olmaz.
Bazı insanlar ayakkabı mağazası gibi, her numara var Allah için.
Bilirsin ben belâ okuyamam, Allah salânı versin.
Kime kıymet versem hayatımı ‘kıyamete’ çevirmesini iyi biliyor.
Bazı insanları hayata baktığı pencereden, atmalı.
Bir kadının gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir ‘hıyar’ da neden olabilir.
İki dakika insan ol desem zaman tutacak insanlar tanıyorum.
Yanımda olması gerekenler zaten yanımda def olup gidenler kimin umrunda.
Ben senin ‘mutluluğunu istiyorum’ dedi ve dediğini yaptı, aldı gitti.
Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin; şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.
Ey sevgili nedir yüzündeki acı yoksa kırılan hayallerim mi battı eline?
Akıllı telefonmuş. Karşı taraf aptal olunca, telefon akıllı olsa bile işe yaramıyor.
Bana kalbimdesin deme sevgili, kalabalık yerlerde sıkıntı basıyor beni.
Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzumu yok.
Sana değer verip aşkı bulacağıma x’e değer veririm y’yi bulurum daha iyi.
Sevgimi anlayamadın mı gözlerimdeki yaştan, atalarımız doğru demiş eşek ne anlar hoş laftan.
Moralim çok bozuk; şu seni seviyorumlu fıkranı anlat da gülelim birazcık.
Laf sokma kapak olursun yalvarma köpek olursun delikanlı ol belki yanımda yer bulursun.
Varlığım parmağına ‘yüzük’ olmadı ya. Yokluğum kulağına ‘küpe’ olsun.
Gitmeyi tercih edenlerin ardından, el sallayın ki; artık sadece bir ‘el’ olduklarını daha iyi görsünler.
Bir “zam” da şu insanlara gelse kendilerini bu kadar “ucuza” satmasalar.
Sen hayata at gözlükleriyle bakmaya devam edersen, birilerinin çüşşş demesi zoruna gitmesin.
Aldırma gidenlere, sevip terk edenlere. Hayat dediğin iki kelime; hoş geldin, güle güle.
Ben güçsüzüm düşerim ağlarım canım acır yaralarım ve kusurlarım var, sırf bu yüzden insanım. Sıradanım.
Parçaları kaybolmuş puzzle gibisiniz. Kiminizin aklı kiminizin ruhu kiminizin kalbi yok.
Bazı insanların resimlerine bakıyorum, o kadar güzeller ki; hep resimlerde kalsınlar istiyorum. Çünkü karakterler objektife girmiyor.
“Yemin ederim” senden başkasını sevmem demişti. Neyse arkadaşlar. Sıradaki “yemin” tükürüp de yalayanlara gelsin.
Bazı insanlar söze gelince edebiyatın turşusunu bile kuruyorlar da icraata gelince turşunun içindeki hıyar kadar olamıyorlar.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp, ben artık kimseyi sevemem deme. Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.
Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz. Herkes bir şekilde yaşıyor işte. Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz.
Hayatı boyunca oyuncak ayıya sarılıp uyumuş bir kızı, büyüdüğünde sevgili seçimi yüzünden eleştiremezsin.
Bu dünya senden önce de dönüyordu, senden sonrada dönecek. Yani seninle bir şey değişmediği gibi, sensiz de bir şey değişmeyecek.
Boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım. Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.
Demişsin ya onun gibilerini cebimden çıkarırım diye. Dinle. Ben senin gibilerini tespihime dizerim tövbe tövbe diye çekerim.
Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın. Buralarda senden çok var görsen şaşarsın.
Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
Ezan sesini seviyorum. Çalan müzik susuyor, küfür edilmiyor, içki içen bırakıyor. Yani 3 dakika herkes insan oluyor.
Heidelberg Ruprecht Karls üniversitesinden 2008 yılında mezun oldum. İngilizce, Almanca ve Türkçe bilmekteyim. Almanya’da ikamet ediyorum. Çeşitli sitelerde yazılar yazarak başladığım gazetecilik serüvenini serbest gazeteci olarak devam ettirmekteyim. Güzel sözler, şiirler ve çeşitli konularda 2008 yılından beri Tugbam.com sitesinde yazmaktayım.
Bir yanıt yazın