Atasözleri
Tuğbam » Güzel Sözler » Atasözleri

Atasözleri


Bu yazı

tarihinde

tarafından yazılmıştır.

Son güncelleme tarihi:

Bu yazımızda atasözleri ve anlamları kısa, atasözleri ve deyimler sözlüğü, en çok kullanılan atasözleri ve anlamları, en güzel atasözleri olanlarını yayınladık.

Güzel sözler kategorimizde atasözlerini yayınladığımız bu sayfa sizlerin kullanımına sunulmuştur. Sizlerde yaratıcı atasözlerinin burada olmayanlarını yazarak sayfamızın gelişmesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca siz kaçıncı sınıf öğrencisiyseniz belirterek anlamını öğrenmek istediklerinizi buradan yazabilirsiniz. Türkçe içerisinde en fazla kullanılanlarda yine burada eklenmiştir.

Atasözleri ve Anlamları

1. Aba vakti aba, yaba vakti yaba anlamı: Her şey zamanında yapılırsa kişi kazançlı olur.

2. Abanın kadri yağmurda bilinir anlamı: Daha önce kıymetsiz gibi görünen bir çok şeyin, kullanım zamanı geldiğinde değeri artar. Sosyal seviyesi eşit insanlar birbirlerini çekemezler.

3. Acemi katır kapı önünde yük indirir anlamı: Elinden yeterince iş gelmeyen kimseler, kendilerine verilen görevi istenildiği biçimde yapamazlar. Veya yarım bırakıp kaçarlar.

4. Acemi nalbant gibi kah nalına vurur, kah mıhına anlamı: Söylediği sözlerle yaptığı işler arasında tutarlılık yoktur. Bunu da genellikle bilmeyerek yapar.

5. Acı patlıcanı kırağı çalmaz anlamı: Hayatta birçok problemlerle karşılaşıp bunlardan başarı ile çıkmış olanlar, bundan sonra karşılaşacakları zorlukları da atlatıp başarı ile çıkarlar.

6. Akıl kişiye sermayedir anlamı: Kişinin yaptığı işte başarı sağlaması, aklını kullanması ile orantılıdır.

7. At yedi günde, it yediği günde anlamı: Toplumlar arası ilişkilerde olgun ve asil kişiler, kişiliklerini hemen ortaya koymazlar

8. Ayranım ekşidir diyen olmaz anlamı: Her kişi neyi ele almışsa onun iyi olduğunu savunur.

9. Baba ekmeği zindan ekmeği, koca ekmeği meydan ekmeği anlamı: Kadınlar için baba evinde kalmak, belli bir zamana kadar normaldir. Evlendiği zaman ise kendi kurallarına göre yaşayacağından dolayı daha rahat olacaktır.

10. Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır anlamı: Aile reisi olan babanın önceleri yaptığı kötü bir işin sıkıntısını çocuğu çeker.

11. Babadan mal kalır, kemal kalmaz anlamı: Babası ölen kişiye maddi varlıklar kalabilir ama olgunluk ve fazileti miras olarak kalmaz

12. Babaya dayanma, karıya güvenme anlamı: Kişi, maddi konularda babasına değil kendine güvenmelidir. Kadın ise kolay etkilenen bir varlık olduğu için verilen sırları bir başkasına aktarabilir.

13. Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar anlamı: Yaradılışı itibariyle iyi olan kişi en kötü durumda bile olsa bu niteliğini kaybetmez.

14. Bal demekle ağız tatlanmaz anlamı: Güzel sözler söylemekle güzel şeyler her zaman gerçekleşmez.

15. Besle kargayı oysun gözünü anlamı: Kıymet bilmez kişiler kendilerine yapılan iyiliğe, kötülükle karşılık verebilirler.

16. Boşboğazı ateşe atmışlar, odun yaş diye bağırmış anlamı: Aklına her geleni söyleyen kişiler, toplum içinde sevilmezler

17. Büyük lokma ye büyük söz söyleme anlamı: Hayatta hiçbir zaman başkalarının durumu küçümsenmemelidir.

18. Cahil adam meyve vermeyen ağaca benzer anlamı: Bilgisiz kişiler etraflarına faydalı olamadıklarından ve davranışlarında olumlu sonuçlar beklenmediğinden dolayı faydalı kişiler değildirler.

19. Cahilin dostluğundan alimin düşmanlığı yeğdir anlamı: Alim her şeyi bilen kimsedir. Yaptığının sonuçlarını bilir ve katlanır. Kendisi ile dost olmak mümkün olduğu gibi düşman olunduğu zaman da bir noktada anlaşmak mümkündür. Cahil kişiler iyi niyetli görünseler de onlarla anlaşmak güçtür, hatta mümkün değildir.

20. Cami ne kadar büyük olsa imam bildiğini okur anlamı: Bir toplulukta çok kişi ve fikir olsa da karar verme yetkisine sahip kimseler, kendi bildiklerini uygularlar.

21. Can boğazdan gelir anlamı: İnsanın hareketli ve üretken bir yaşam sürdürebilmesi için beslenme biçimine dikkat etmesi gerekir.

22. Can cümleden azizdir anlamı: İnsanlar kendi çıkarlarını her zaman başkalarının çıkarlarından üstün görürler. Aksi şekilde davrandıklarında bile kendi çıkarları söz konusu olduğu zaman fedakarlık yapmaktan vazgeçerler.

23. Can çıkmayınca huy çıkmaz anlamı: Hayat boyu kazanılan alışkanlıklar da gelişir. Ama değiştirmek çok zordur. Kişi ölünceye kadar devam eder.

24. Canı acıyan eşek, atı geçer anlamı: Karşılaştığı bir konuda ziyan gören, canı yanan kimse aynı zarara uğramamak için var gücüyle çalışır.

25. Canı kaymak isteyen, mandayı yanında taşır anlamı: Güzel ve varlıklı bir yaşam sürmek isteyen kişi kendisine bu yaşamı sağlayacak olan varlıkları çok yakınında bulundurmalıdır.

26. Cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilemez anlamı: Hayatında dert ve sıkıntı çekmemiş olan kişiler, mutluluğun kıymetini anlayamazlar.

27. Cins kedi ölüsünü göstermez anlamı: Soylu kimseler çok zor durumda da olsalar, durumlarını belli etmezler.

28. Çabuk parlayan çabuk söner anlamı: Layık olmadıkları makamlara getirilen kişilerin, bir süre sonra yetersizlikleri ortaya çıkar.

29. Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme anlamı: İnsanlar davet edildikleri yerlere mutlaka gitmelidirler. Çünkü davet eden kişi tarafından istenmektedirler. Çağrılmayan yere gitmek ise yüzsüzlük ve arsızlık olur.

30. Çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez anlamı: Güzelliklerin simgesi olan gülün çalıda yaşaması düşünülemez. Aynı şekilde, cahil kişiye de sözün doğrusunu anlatmak mümkün değildir. Cahil olduğu için kendi bildiklerinin dışında da doğruların bulunduğunu kabul etmesi mümkün değildir.

31. Çalışmak ibadetin yarısıdır anlamı: İbadet kişiyi kötülüklerden sıyırır, iyilik yolunda ilerletir. Tanrı yolunda çalışmak ta kişiyi kötü duygulardan arındırır. Bunun içindir ki çalışmak, ibadet kadar büyük değer taşır.

32. Çalma elin kapısını, çalarlar kapını anlamı: Kişi hayatında bilerek ve isteyerek kimseye kötülük yapmamalıdır. Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde, günün birinde benzer olumsuzlukları yaşaması muhtemeldir.

33. Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak, cümlenin muradını verecek hak anlamı: Her kul Tanrı’sından kendi çıkarları doğrultusunda istekte bulunur. Bu istekler birbirine zıt da olabilir. Ama Tanrı bu dilekleri şaşmaz bir düzen ,uygun gördüğü biçimde yerine getirir.

34. Çirkefe taş atma, üzerine sıçrar anlamı: Çevrelerinde kötü, edepsiz tanınan kişilerle ilişkiye girmek doğru değildir.

35. Çocuktan al haberi anlamı: Art niyet taşımayan çocuklar, başkalarının yanında her şeyi çekinmeden konuşurlar.

36. Çürük tahta çivi tutmaz anlamı: Esas niteliği bozulmuş bir şeyi eski haline getirmek mümkün değildir.

37. Dağ başından duman eksik olmaz anlamı: Toplumda yüksek ekonomik ve sosyal seviyeye sahip insanların, bu konumlarından kaynaklanan bir takım üzüntü ve sıkıntıları vardır. Bu durum, zenginlik ve yüksek makam devam ettiği sürece hiç eksilmez.

38. Dağ dağ üstünde olur, ev ev üstünde olmaz anlamı: En olmayacak şeyler bile bir gün gerçekleşebilir. Ama iki ailenin aynı ev ortamında yaşaması düşünülemez.

39. Damlaya damlaya göl olur anlamı: Küçük çabalar, büyük problemlerin çözümüne yardımcı olabilirler.

40. Danışan dağı aşmış, danışmayan yolu şaşmış anlamı: Bilmediğini başkalarına soran kimse, işi iyi ve çabuk bitirir. Fikir alışverişinde bulunmayanlar ise başarı elde edemezler.

41. Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz anlamı: Kötü malzeme ile güzel bir iş meydana getirilemez. Yeteneksiz kişiler, büyük sorumlulukların gerektirdiği çabayı gösteremezler.

42. Davul dengi dengine diye çalar anlamı: Birlikte yaşayacak veya arkadaş olacak insanların eşitiyle beraber olması lazımdır. Yoksa yapılacak her işte başarısızlık kaçınılmaz olur.

43. Devir tavında, dilber çağında anlamı: Bir işin başarılması için, o an değerlendirilmesi gereken zaman dilimleri vardır.

44. Dikensiz gül olmaz anlamı: Yaşanan her başarı ve mutluluğun yanında, bu sürecin parçası olan küçük olumsuzluklar da mevcuttur.

45. Düt demeye dudak ister anlamı: Niteliği ne olursa olsun, bir işi başarabilmek için yetenek ve imkanlar gereklidir.

46. Ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane anlamı: Kişinin çok önceden belirlenmiş bir alın yazısı vardır. Bu kurala göre zamanı gelince ölecektir. Bu ölüme bir neden bulunur. Esas sebep o kişinin tanrı katına çağrılmasıdır.

47. Ecele çare olmaz anlamı: Hayatta her durumun çaresi bulunabilir. Ama ölümü engellemek imkansızdır.

48. Eceli gelen köpek cami duvarına işer anlamı: Bir toplulukta bütün insanların kutsal saydığı şeyleri kötüleyenler, hiçbir zaman sevilip istenmezler.

49. Edebi, edepsizden öğren anlamı: Edepsiz kişinin hareketlerini gören, sonuçlarını izleyen kişi, bunların kötülüklerini görür ve yapmamaya çalışır

50. Eden bulur, inleyen ölür anlamı: Başkasına kötülük eden kimse en sonunda yaptıklarının cezasını çeker.

51. Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur anlamı: Verimin yüksekliği, çalışmanın etkili bir şekilde gerçekleşmesine bağlıdır.

52. Esirgenen göze çöp batar anlamı: Bir konu üzerine gereğinden fazla yoğunlaşmak, aksilikleri de beraberinde getirebilir.

53. Evdeki hesap çarşıya uymaz anlamı: Planlanan durumlar ile ulaşılan sonuç, her zaman aynı olmayabilir.

54. Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp anlamı: Toplum yaşamında herkes aynı gelir düzeyine sahip olmayabilir. Fakir de olsa zengin de olsa çalışmamak, başkalarının sırtından geçinmeye uğraşmak tembelliktir.

55. Fala inanma, falsız da kalma anlamı: Fala inanmak doğru değildir, aslı yoktur. Yine de insan güzel sözler duymaktan hoşlanır.

56. Fare, çıktığı deliği bilir anlamı: Toplumun onaylamadığı işleri yapanlar, sıkıştıkları zaman nasıl hareket edeceklerini önceden hesaplarlar.

57. Faydasız baş, mezara yaraşır anlamı: Hiçbir iş yapmadan başkalarının sırtından geçinen kimseler ölmüş sayılırlar. Çünkü ölülerin de faydası yoktur.

58. Fazla aş, ya karın ağrıtır ya baş anlamı: Çok yemek kişinin sağlığını olumsuz yönde etkiler. Bu yüzden kararında yemek gerekir.

59. Fazla naz aşık usandırır anlamı: Kişinin kaprislerine yakınları bir süre katlanabilirler. Ama bu naz devam edecek olursa etrafındakilere de sıkıntı verir.

60. Felek kimine kavun yedirir, kimine kelek anlamı: Aynı toplumda şanslı ve şanssız kişilerin bir arada bulunmaları doğaldır.

61. Fukaranın düşkünü, beyaz giyer kış günü anlamı: Toplumda saygın bir yeri olan kişiler, mevki kaybına uğradıklarında aykırı davranmaktan çekinmezler.

62. Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlar anlamı: Kişinin içinde bulunduğu çevrenin ekonomik ve sosyal yapısı, ulaşılan sonuçların niteliğini etkiler.

63. Gafile kelam, nafile kelam anlamı: Etrafında olan biteni umursamayan kimseleri doğru yola getirmek için yapılan uyarılar boşunadır.

64. Garibin yardımcısı Allah’tır (c.c) anlamı: Garip kişilerin yardımına gönlündeki inancın büyüklüğü oranında ancak Allah (c.c) yardım eder.

65. Garip kuşun yuvasını Allah (c.c) yapar anlamı: Tanrı’ya inanmış kişileri, tanrı sıkıntı içinde bırakmaz. Onlar bir süre sıkılsalar da Tanrı bir yerden bir şey bağışlayarak sıkıntılarını ya kaldırır ya da hafifletir.

66. Gavurun tembeli keşiş, Müslüman’ın tembeli derviş anlamı: Bütün dinler çalışmayı emreder. Bazı kimseler ise dini çıkarları doğrultusunda kullanıp, çalışmadan yaşamanın yollarını bulurlar ki kendileri için çok kötü bir davranışı gerçekleştirmiş olurlar.

67. Geç olsun, güç olmasın(Başarılması çok zor işler için söylenir) anlamı: Yapılan işlerin başarıya ulaşması ve birtakım engellerin ortadan kaldırılması için fazla zaman harcanmasının ziyanı yoktur.

68. Gel demek kolay, git demek güçtür anlamı: Bir konuğu davet etmek, bir insanı iş bulup yerleştirmek kolay ve zevk verici uğraşlardır. Ama sıkıntı veren konuğa artık git demek, işini hafife alan kimseye işe gelme demek çok zordur. Bunun için insanlara bir iyilikte bulunulacağı zaman iyi düşünülmeli, layık olana bu hizmet verilmelidir.

69. Gelen gideni aratır anlamı: Tanışılan kişiler, unutulanlardan daha büyük hatalar yapabilir anlamında kullanılır.

70. Gezen ayağa taş değer anlamı: Gereksiz davranışlarda bulunan kişiler, kendilerine zararlı durumların ortaya çıkmasına sebep olabilirler.

71. Göz görür, gönül çeker anlamı: Kişi ancak ilgi duyduğu konulara karşı gözlemde bulunur.

72. Hacı hacıyı Mekke’de bulur anlamı: Aynı düşüncede olan insanlar, ayrı ayrı davransalar bile bir gün aynı yolda buluşurlar. Kendilerine ait yolda veya yerde buluşurlar, birbirlerini bulurlar.

73. Hacı Mekke’de, derviş tekkede anlamı: İnsanlar yetişme şekillerine göre kendilerine uygun bir ortamda yaşarlarsa mutlu olabilirler. Yoksa ömürleri sıkıntı içinde geçer. Bulundukları yerde sevilmez ve istenmezler.

74. Haddini bilmeyene bildirirler anlamı: Yetkili olmadığı konularda ahkam kesenler, hak ettikleri durumlarla mutlaka karşılaşırlar.

75. Hak deyince akan sular durur anlamı: Anlaşmazlıklarda doğruluk, dürüstlük, tarafsızlık, hakkaniyet yolundan hareket edilirse kimsenin söyleyecek bir sözü, eleştirisi kalmaz.

76. Hak doğrunun yardımcısıdır anlamı: Tanrı, doğru olana yaptıklarının mükafatını mutlaka verir. Doğru kimseler ilk planda başarısız gibi görünseler de tutumlarını devam ettirdikleri sürece başarıya ulaşacaklardır.

77. Helal kazanç ile pilav yenmez anlamı: Doğrulukla ve ahlakla elde edilen kazanç, insanı kısa yoldan zengin etmeye yetmez.

78. Horoz ölür, gözü çöplükte kalır anlamı: Uzun süre yaşanan mekanların unutulması kolay olmaz.

79. Huylu huyundan vazgeçmez anlamı: Kişilik, uzun bir zaman diliminde oluştuğu için ani değişikliklere müsait değildir.

80. Ihlamurdan odun olmaz, beslemeden kadın olmaz anlamı: Yaşam içinde her konu birbirine uygun olursa başarı olur ve devam eder.

81. Irmak kenarına çeşme yapılmaz anlamı: Birbirine zıt verimlilikteki iki kurum veya sosyal müessesenin, aynı ortamda varlıklarını sürdürmeleri zordur.

82. Irmaktan geçerken at değiştirilmez anlamı: Yapılmaya başlanan bir işte, ilk zamanlar başarı elde edilmeyebilir. İşin daha başarılı yapılması için uygulanan yöntemler de değiştirilebilir. Olumsuz bir ortamda yöntem değiştirmek doğru değildir. İyi sonuçlar vermez.

83. Isıramadığın eli öp de başına koy anlamı: Yaşam içinde bir takım mücadeleler yapılacaktır. Bu kavgada düşman bizden çok güçlü ise onunla kavga etmemek gerekir. Kavga edilirse yenilmek muhakkaktır.

84. Isırgan ile taharet olmaz anlamı: Başarılı bir iş oluşturmak için işe yarar, faydalı araç kullanmak gerekir. Kötü malzeme ile iyi ve başarılı sonuçlar elde edilemez.

85. Isıran it, dişini göstermez anlamı: Kötülük yapmayı düşünen kişi, bunu zamanı gelince ve aniden gerçekleştirir.

86. Islanmışın yağmurdan pervası yoktur anlamı: Bir konuda büyük zarar görmüş kişi, benzer zararlardan korku duymaz.

87. Ismarlama hac, hac olmaz anlamı: İnsan kendi işini kendi yapmalıdır. Başkasına yaptırılan işten başarı elde edilemez.

88. Işığını akşamdan önce yakan, sabah çırasına yağ bulamaz anlamı: İnsanlar savurganlık yapmamalıdırlar. Parasını gereksiz yere harcayan, gerektiğinde para ve mal bulamaz. Zorluk içinde kalır.

89. İbadet de (mahfi) gizli, kabahat da anlamı: İbadet Tanrı ile kul arasındadır. İbadeti başkalarına gösteriş için yapanlar Tanrı’nın emirlerini, kulluk görevini yerine getirmemiş olurlar. İnsan bazı kusurları yaparak olgunlaşır, tecrübe kazanır. Bunun için olgunlaşmamıza yarayan kusurların da gizlenmesinde yarar vardır.

90. İçi beni yakar, dışı eli anlamı: Her şey dıştan göründüğü kadar güzel olmayabilir. Dış görünüşe aldanmak doğru değildir.

91. İğreti ata binen tez iner anlamı: Kendi malımız olmayan malzemeye güvenip bir işe başlamak doğru değildir. Malzemenin sahibi, malını geri istediği zaman zor durumda kalır.

92. İğneyi evvela kendine sok, çuvaldızı başkasına anlamı: Kendisi en küçük bir sıkıntıya katlanamayan kimse, başkalarına çok büyük sıkıntı vermemelidir. Kendisi küçük kötülüğe katlanamayan, başkalarına kötülükler yapmaktan kaçınmalıdır.

93. İki deliye bir akıllı anlamı: Birbirine zıt iki kişinin arasını bulacak, mantıklı bir kimsenin bulunması mutlak gereklidir.

94. İnsan insanın şeytanıdır anlamı: Arkadaş seçiminde dikkatli ve özenli olmak gereklidir. Kötü arkadaş kişiyi yoldan çıkarır, saptırır.

95. İti, öldürene sürütürler anlamı: Bir kişinin sorumluluğundaki görev kötü şekilde sonuçlanırsa, bu sonucun düzeltilmesi için bizzat o kişi çaba göstermelidir. İşin sorumluluğu onu yapana ait olacaktır.

96. İyilik eden iyilik bulur anlamı: Etrafına iyilik eden kimse gün gelir zor durumda kalırsa ona da iyilik yapılır. Her şeyin karşılığı muhakkak vardır.

97. Kabahat da gizli olmalı, ibadet de anlamı: Yapılan bütün işlerde işin özüne inmeye gayret edilmelidir. Başkalarına gösteriş için yapılan hiçbir işten, davranıştan iyilik ve hayır beklemek mümkün değildir.

98. Kabahat ölende değil, öldürendedir anlamı: Yapılan her işte karşımızdakini sinirlendirmekten kaçınmalıyız. Karşısındakini söz ve hareketleri ile aşırı tahrik eden kimse, onun hücumlarına karşı çaresiz kalabilir. Hatta ölebilir de. Bunun nedeni kendini kaybedip bu cinayeti işleyende değil, onu da o derecede tahrik edip cinayeti işletendedir.

99. Kaçan balık büyük olur anlamı: Kişi elindeki imkanları iyi ve zamanında kullanmasını bilmelidir. Zamanında kullanamaz ve fırsatı kaçırırsa küçük bir fırsatı büyükmüş gibi gösterir ve boyuna aynı şeyleri söyler. Çünkü fırsatı değerlendirememenin ezikliğini hisseder durur.

100. Kadı anlatana göre fetva verir anlamı: Herkes bildiğini ve gördüğünü eksiksiz olarak söylemelidir. Çünkü dinleyen, olayı görmeyen kimseler anlatılana göre karar verirler.

101. Kadı ekmeğini karınca yemez anlamı: Kadı, kanunların uygulayıcısı olduğu için kimse onun malına dokunamaz. Sonucunun kötü olacağını bilir. Kadılar hakkın, kanunun ve düzenin temsilcisi oldukları için kimse onların mallarına kötü gözle bakmaz, bakamaz.

102. Kanaat gibi devlet olmaz anlamı: Elindekiler ile yetinmesini bilen kimse sıkıntı çekmez.

103. Kişi refikinden azar anlamı: İnsanı iyi ve kötü yola sürükleyen arkadaşıdır.

104. Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman çelebi derler anlamı: Bir şeyin çok kıymetlisi bulunmazsa daha aşağı değerde olan kıymet ve itibar kazanır.

105. Kuru laf karın doyurmaz anlamı: Bir gayret göstermeden, bir yatırım yapmadan yalnızca boş sözlerle başarı elde etmek mümkün değildir.

106. Laf ile peynir gemisi yürümez anlamı: Bir kimsenin kendini övmesi ile gereken işte gereken sonuçlar alınmaz.

107. Laf lafı açar anlamı: Karşılıklı konuşmalarda konuşma bir süre uzadığı zaman, sözden başka söze geçilmeye başlanır. Başlangıçta hiç düşünülmeyen konulara kadar söz uzar gider .

108. Laf torbaya girmez anlamı: Bir konu hakkında sarf edilen sözler üzerinde iyice düşünülmelidir.

109. Latife latif gerek anlamı: Şakalar karşısındakini kırmayacak biçimde olmalıdır. Şaka yapan, karşısındakini çok iyi anlamalı, kırmadan, incitmeden şaka yapabilmelidir.

110. Leyleğin ömrü laklak ile geçer anlamı: Aylak kişiler bütün günlerini orada burada boş laflar söyleyerek boşa geçirmiş olurlar.

111. Lodosun gözü yaşlı olur anlamı: Lodosun sonunda yağmur yağar.

112. Lokma çiğnemeden yutulmaz anlamı: Bir işin iyi sonuçlanması için gereken önem ve çalışma gösterilmelidir.

113. Lokma karın doyurmaz, şefkat artırır anlamı: Bir kişiye armağanlar vermek, o kişinin ihtiyaçlarını karşıladığı için değil aradaki sevgiyi çoğalttığı için çok değerlidir.

114. Mahkeme kadıya mülk değil anlamı: İnsan, yaşamı süresince güçlü makamlara gelebilir. Böyle makamlara gelince etrafındakilere böbürlenmemelidir. Çünkü gün gelecek, bu makamı bırakmak zorunda kalacaktır.

115. Mal adama hem dost, hem düşmandır anlamı: Mal insanı rahat ve huzurlu yaşattığı için dosttur. Aynı zamanda, zengin olmanın getirdiği tehditlerden dolayı düşmanıdır.

116. Mal canı kazanmaz, can malı kazanır anlamı: İnsanlar fazla kazanacağım diyerek sağlıklarını tehlikeye atmamalıdırlar. Kişi sağlıklı olursa mal kazanması, pek çok kazanması mümkündür. Ama sağlığını kaybederse mal da kazanamaz olur.

117. Mal canın yongasıdır anlamı: Can her şeyden kıymetlidir. Zorluklarla elde edilen mal da cana yakın değer taşır.

118. Mal melameti örter anlamı: Zengin olmak, insanların kusurlarını görmezden gelmelerine yardımcı olur.

119. Malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür anlamı: Züğürt kimse parası olmadığı için zorluk içindedir. Parasını yiyemeyen kimseler ise paraları olduğu halde bu yokluğu çekenlerdir.

120. Mart ayı, dert ayı anlamı: Kış ile ilkbahar arasındaki geçiş dönemi olduğu için insanlar hastalıklara daha kolay yakalanırlar.

121. Meyhaneciden kefil istemişler, bozacıyı göstermiş anlamı: Toplumda uygunsuz işleri yapanlar kendi haklılıklarını, benzer kişileri göstererek savunmaya çalışırlar.

122. Mühür kimde ise Süleyman odur anlamı: Bir konuda yetkili kim ise onun sözü geçer.

123. Mürüvvete endaze olmaz anlamı: Yardımseverliğin ölçüsü olmaz.

124. Namaza meyli olmayanın ezanda kulağı olmaz anlamı: Bir işin bütününü istemeyen kimseler, o işin ayrıntıları ile hiç ilgilenmezler.

125. Nasihat isteyen tembele iş bulursun anlamı: Tembel kimseler kendisine söylenen işi başka türlü yorumlayıp, bu yorum üstüne fikirler ileri sürerek o görevi yapmak istemezler. Veya kendisine önerilen işi başka bir biçimde yapmayı öğrenirler.

126. Ne doğrarsan aşına, o çıkar kaşığına anlamı: Kişi çok çalışırsa gelecek günleri de başarılı olur. Kazancı bol olur. Az çalışırsa kazancı, başarısı da az olur.

127. Ne ekersen onu biçersin anlamı: Kişiler çevrelerine nasıl davranırlarsa öyle cevap alırlar.

128. Ne idik, ne olduk anlamı: İçinde yaşadığımız toplum çok hızlı değişiyor. Biz bu toplumda bulunduğumuz ortamdan çok değişik ortamlara geldik. Bundan sonra da nerelere geleceğimiz, neler olacağı belli değil.

129. Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli anlamı: Esas olan başarının niteliğinden çok devamlılığıdır.

130. Ne verirsen elinle, o gelir seninle anlamı: İnsanlar yaşamları boyunca daima iyilik yapmalıdır. Bu iyiliklerin karşılığı, bir gün mutlaka sahibini bulacaktır.

131. Nerede birlik, orada dirlik anlamı: Kişiler arasında anlaşma, duygu ve düşünce birliği olursa orada huzur, güven ve düzen olur.

132. Nerede hareket, orada bereket anlamı: Çalışmanın çok olduğu yerde, bu çalışmaların sonucu olan ürünler de çok olur.

133. Niyet hayır, akıbet hayır anlamı: Bir işe başlarken iyi niyetle hareket edilirse sonuç ta iyi olur.

134. Oduncunun gözü ormanda anlamı: Bütün insanlar kendi işlerine yarayan şeylerle çok yakından ilgilenirler.

135. Oğlan dayıya, kız halaya çeker anlamı: Oğlan çocuğu genlerin tesiri ile dayıya, kız ise halaya çeker, onun hareket ve tavırlarını alır. (Halk arasında yapılan bir yorumdur)

136. Oğlanınki oğul bağı, kızınki bahçe gülü anlamı: Kişinin torunu oğlundan olursa oğul balı diyerek, kız evlattan olursa bahçe gülü diyerek sevinir.

137. Olacakla öleceğe çare yoktur anlamı: İnsanların yaşam boyu karşılaşacakları ne varsa doğarken belli olur ama kişi bunu bilmez. Başımıza gelen ve elimizde olmayan sebeplerle oluşan olaylara çok üzülmemek gerekir.

138. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz anlamı: Hayatta hiç ummadığımız olaylar, en şaşırtıcı biçimde karşımıza çıkabilir.

139. Orman olur da domuz olmaz mı? anlamı: İyi bir ortamda çıkarcılar bulunabilir. Bulunması doğaldır.

140. Osmanlı’nın ekmeği dizindedir anlamı: İşlerimizin başarılı olması için kendimiz ayırdığımız zaman çok olmamalıdır. İşlerimize ne kadar ağırlık verirsek o kadar başarılı oluruz.

141. Osurukla boya boyanmaz anlamı: Gerekli bilgi ve görgü olmadan bir işi tam olarak görüp bitirmek imkansızdır.

142. Otu çek köküne bak anlamı: Bir kimsenin hakkında tam olarak bilgi sahibi olmak istenirse o kimsenin soyunu sopunu çok iyi incelemek gerekir.

143. Ödünç; güle güle gelir, ağlaya ağlaya gider anlamı: Ödünç verilirken veren de alan da güler yüzlüdür. Mutludur. Ödünç alınan geri verilirken ise durum değişiktir. Para veren kimse de parasını zamanında alamazsa tarafların arası çok çabuk bozulur.

144. Öfke baldan tatlıdır anlamı: İnsan sinirlendiği zaman bağırır çağırır, rahatlar.

145. Öfkeyle kalkan zararla oturur anlamı: Aniden öfkelenerek sergilenen davranışlar kırıcı olur. Sonuçları önceden tasarlanamaz.

146. Öküze boynuzu yük değil anlamı: Meşgul olduğu iş, kişiye yük olmaz. Onları yaşamının bir parçası olarak kabul eder.

147. Öksüz çocuk göbeğini kendisi keser anlamı: Bir koruyanı, kollayanı olmayan kimseler her işlerini kendileri yapmak zorundadır.

148. Ölenle birlikte ölünmez anlamı: Ölüm kaçınılmazdır. Ölen bir kimsenin ardından yas tutmak ta onu geri getirmeyecektir. Bu durumu bilerek ona göre davranmak gereklidir.

149. Ölüm var, dirim var anlamı: İnsanlar malını ve zamanını, varlığını düşünerek kullanmalıdır. Geleceğini düşünmelidir.

150. Ön tekerlek nereye giderse arka tekerlek de oraya gider anlamı: Bir ailede büyükler nasıl bir yaşam içindelerse çocuklar da benzer bir hayat sürdürürler

151. Öpülecek el ısırılmaz anlamı: Hürmet gösterilmesi gereken kişilere saygısızlık etmek hatadır.

152. Padişah yasağı üç gün sürer anlamı: Padişahlık idaresi, bir kişinin sözünün geçtiği bir yöntemdir. Keyfidir. Bugün çıkarılan yasaklar, yarın bir neden ile ortadan kaldırılırlar. Bunun içindir ki emirlerinin devamlı olacağını düşünmemek lazımdır.

153. Palamut çok biterse kış erken olur anlamı: Uzun yılların tecrübesine dayanılarak elde edilen sonuçlara göre meşe ağaçlarında palamudun çok olması kışın erken geleceğini gösterir.

154. Papaz her gün pilav yemez anlamı: Her işi daima bir kişiye yaptırmak doğru değildir. O kişi çok defalar ses çıkarmadan bu sıkıntıya katlandıysa da günün birinde yapamayacak duruma gelir ve yapmaz. Bunun için insanları usandırmayacak bir yöntem izlemekte yarar vardır.

155. Para dediğin el kiri anlamı: İnsanlar bütün ömürlerini paraya bağlamamalıdırlar.

156. Para ile imanın kimde olduğu bilinmez anlamı: Para bütün toplumlarda dikkati çeken bir araçtır. İman ise tanrı ile kul arasında olduğu için başkalarının bilmesine gerek yoktur. Söylenilmesi de acayiplik yaratır.

157. Pazar ilk pazardır anlamı: Azara götürüp satmak istediğimiz mala verilen ilk fiyat en iyi fiyattır.

158. Perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir anlamı: Bir işin nasıl sonuçlanacağı, işin bugünkü durumundan belli olur.

159. Pilav yiyen, kaşığı belinde gerek anlamı: Bir işe girişmek isteyen kimseler o iş için gerekenleri yanlarında bulundurmak zorundadırlar.

160. Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın anlamı: Kişi, bir olayın sonuçlanması için elinden gelen gayreti göstermelidir.

161. Rağbet güzel ile zenginedir anlamı: Güzel ve zengin olan kimseler her zaman ilgi görürler. El üstünde tutulurlar.

162. Rahat ararsan mezarda anlamı: Yaşayan her kişinin az veya çok kendine göre bir derdi, sıkıntısı mutlak bulunur.

163. Ramazanda yalan söyleyenin yüzü, bayramda kara olur anlamı: Hayatta her zaman doğru olmalı, doğru davranılmalıdır. Yalan söylemek, belki bir zaman için etrafımızdaki kandırmamıza neden olur. Ama gelişen olaylar, söylenen yalanı bir gün mutlak surette açığa çıkartır.

164. Rençber kırk yılda, tüccar kırk günde anlamı: Rençber’in büyük emek harcayarak kazandığını, tüccar küçük bir ticaret oyunu ile kazanır.

165. Rüşvet kapıdan girince insaf bacadan çıkar anlamı: Doğru yoldan ayrılan ve şerefini rüşvet için feda eden kişiden her kötülüğü beklemek gerekmektedir.

166. Rüzgar eken fırtına biçer anlamı: Etrafında bulunanlara her zaman kötülük yapan kimseler sonunda mutlaka büyük kötülüklerle karşılaşırlar.

167. Rüzgar esmeyince yaprak oynamaz anlamı: Meydana gelmiş hiçbir olay sebepsiz değildir.

168. Rüzgara karşı tüküren, kendi yüzüne tükürür anlamı: Kendi gücünün üstünde bir güç ile uğraşmak isteyen kimseler sonunda kendileri ziyanla çıkarlar.

169. Rüzgarlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu anlamı: Rüzgarda kuytu bir yer bulmak rahatlıktır.

170. Sabah ola, hayır ola anlamı: Sabahlar güçlü başlangıçlardır. Verimlilik için günün bu saatlerini değerlendirmek gereklidir.

171. Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır anlamı: Bir konuda sıkıntılı günlere katlanmak zordur. Ama dayanıldığı takdirde sonuçları güzeldir.

172. Sabreden derviş, muradına ermiş anlamı: Sabırlı olan kişiler, isteklerine kavuşurlar. Sabır ile mücadele edildiğinde başarı mutlaka bizim olacaktır.

173. Sabrın sonu selamettir anlamı: Karşılaştığı bütün zorluklardan hemen yılıp kaçmayan, sabretmesini bilen kimselerin işleri sonunda başarıya ulaşırlar.

174. Saç sefadan tırnak cefadan uzar anlamı: keyifli insanların saçları, sıkıntıda olanların tırnakları uzar.(yaygın bir halk görüşü)

175. Saçım ak mı kara mı? Önüne düşünce görürsün anlamı: Konunun nasıl olduğunu sormaya gerek yoktur. Çok geçmeden bitecektir anlamında kullanılır.

176. Sade pirinç zerde olmaz, bal da gerek kazana; ata malı tez tükenir, evlat gerek kazana anlamı: İnsanlara babasından mal kalır. Ama bu, kişinin o malı iyi kullanacağını göstermez. Hazır yemeye başlanırsa tez zamanda tükenir, biter. Kişi kendine, kendi emeğine güvenmelidir.

177. Sana taşla vurana sen aşla vur anlamı: Kötülük yapan kimselere iyilik yapmak insanlık kuralıdır.

178. Sanat altın bileziktir anlamı: Sanat bir kimsenin bir işi en iyi bir biçimde her yerde ve şartta yapmasıdır.

179. Şahin ile deve avlanmaz anlamı: Her işi yapmanın bir yöntemi vardır.

180. Şahin küçük et yer, deve büyük ot yer anlamı: İnsanlar fiziki görünüşlerine göre değil, yaradılış özelliklerine göre davranırlar. Görünüşü küçük olan kişi, her zaman güçsüz olarak görülmemelidir.

181. Şakanın sonu kakadır anlamı: Devamlı şaka yapmak hatalıdır. Önce güzel ve eğlenceli gelirse de bir zaman sonra dayanma gücü azalır ve küçük kırgınlıklar ortaya çıkar.

182. Şaşkın ördek başını bırakır, kıçından dalar anlamı: Her iş, bir düşünce ile, bir plan ile yapılmalıdır. Ne yaptığını iyi bilmeyen kimseler, giriştikleri işlerde akılcı yollardan ayrılırlar.

183. Şer işi uzat hayra dönsün, hayır işi uzatma şerre dönmesin anlamı: Kötü olan işlerin üzerinde çalışmalı, o işi iyiye çevirmelidir. İyi olan işleri hemen sonuçlandırmak gereklidir.

184. Şeriatın kestiği parmak acımaz anlamı: Kanunlar herkese eşit olarak uygulanmalıdır. Böyle olursa, kanunda yazılan cezaya kimse itiraz edemez, boyun eğer.

185. Şeytanla ortak buğday eken samanını alır anlamı: Hilekar, sorumsuz kimselerle ortak olanlar, yapılan işin zararını yüklenirler.

186. Şimşek çakmadan gök gürlemez anlamı: Söylenen, konuşulan her olay daha önceki başka bir olaydan kaynaklıdır.

187. Şöhret felakettir anlamı: Ünlü olmak birçok sıkıntıyı da beraberinde getirir.

188. Tabak sevdiği deriyi yerden yere çalar anlamı: İnsanlar, ileride başarılı olmasını istedikleri kişileri kıyasıya çalıştırırlar.

189. Tabancanın dolusu bir kişiyi, boşu kırk kişiyi korkutur anlamı: Tabancayı, sinirli olunan durumlarda lüzumsuz yere kullanmak sahibinin başına dert açar. Ama tabanca; taşıyan kişinin belinde iken çok kimse bu durumdan ürker.

190. Talihsiz hacıyı deve üstünde yılan sokar anlamı: Düşündüğünü uygulaması nasip olmayacak kişinin karşısına, hatıra hayale gelmeyen engeller çıkar.

191. Tandır başında bağ dikmek kolaydır anlamı: Hayal kurmakla sorunlar çözümlenemez. Esas problem, düşleri uygulama alanına sokmaktır.

192. Tarla çayırda, bağ bayırda anlamı: Tarla ve bağ alırken yerlerine dikkat edilmelidir.

193. Taş düştüğü yerde ağırdır anlamı: İnsanın değeri bulunduğu çevrede iyi bilinir.

194. Tatarın kılavuza ihtiyacı yok anlamı: Yapacağı işi çok iyi bilen kimselere başkalarının yardım etmesi gerekmez.

195. Tebdil-i mekanda ferahlık vardır anlamı: Kişi bulunduğu yerde yeni kimselerle tanışırsa rahatlar.

196. Ucuzdur vardır bir illeti, pahalıdır vardır bir hikmeti anlamı: Ucuz mallar genellikle kalitesizdirler. Kısa bir zaman sonra kullanılamaz hale gelirler. Bunun için o mal bize daha da pahalıya gelmiş olur.

197. Ulu sözü dinlemeyen uluyakalır anlamı: Tecrübeli kimselerin sözlerini dinlemeyip kendi kafası doğrultusunda giden kimseler sonunda büyük zararlara uğrarlar. Sıkıntı ve dertten kurtulamazlar.

198. Ulular köprü olsa basıp geçme anlamı: İnsan kendinden büyüklere her zaman hürmet etmelidir.

199. Ummadığın taş baş yarar anlamı: Dış görünüşe bakılıp verilen kararlar, bazen büyük hatalara yol açabilirler.

200. Umut fakirin ekmeğidir anlamı: Fakir olan kimseler, kısa süre sonra durumlarının değişeceğini düşünerek avunurlar.

201. Ustanın çekici bin altın anlamı: Sanatkar kimseler bir çok kişinin yapamadığı bir işi çok kısa bir sürede küçük bir hareketle yapıverirler.

202. Uyku ölümün kardeşidir anlamı: Uyuyan kimsenin dünya ile ilgisi kesilir. Olup bitenden haberi olmaz.

203. Uyuyan yılanın kuyruğuna basma anlamı: Kimseye zararı dokunmayan kimseleri kızdırmak, başkalarının zarar görmesine yol açabilir.

204. Uzaktan davulun sesi hoş gelir anlamı: Özelliğini iyi bilmediğimiz iş ve konuların sıkıntılarını da bilmemize imkan yoktur. Bazen çok zor bir konuyu çok kolaymış gibi kabul ettiğimiz de olur.

205. Üç elli, yaz belli anlamı: kasım ayının sekizinden sonra üç defa elli gün sayılırsa nisan ayına, yani havaların ısındığı aya girilmiş olunur. Soğuklar biter.

206. Üç göç, bir yangının yerini tutar anlamı: Bir yerden bir yere taşınma zahmetli ve ziyanlı bir iştir.

207. Üremesini bilmeyen it, sürüye kurt gelir anlamı: Bir toplulukta nasıl davranılması gerektiğini bilmeyen kimseler, kendileriyle birlikte başkalarının da başına dert açarlar.

208. Üşenenin oğlu, kızı olmamış anlamı: İnsan bir varlık elde etmek istiyorsa tembel tembel oturmamalıdır.

209. Üzüm üzüme baka baka kararır anlamı: Çok samimi olan kimseler, birbirlerinin huylarını benimserler.

210. Üzümün çöpü var, armudun sapı anlamı: Her konunun kendine göre ufak olumsuzlukları bulunabilir. Bir işin olumlu yönleri dururken, olumsuz olanları üzerinde yoğunlaşmak doğru değildir.

211. Üzümün ye de bağını sorma anlamı: Sunulan imkanların kaynağını sorgulamak her zaman doğru olmayabilir.

212. Vücut kocar, gönül kocamaz anlamı: Hangi yaşta olursa olsun kişi gönlü sayesinde hep genç kalmayı başarabilir.

213. Verirsen doyur, vurursan duyur anlamı: Yardım yapılacaksa gereken ölçüde yapılmalıdır.

214. Veren el, alandan üstündür anlamı: Yardım ve iyiliksever kimseleri herkes sever, sayar.

215. Varsa pulun, herkes kulun; yoksa pulun dardır yolun anlamı: Parası çok olan kimseye herkes iltifat eder, yakınında bulunmak ister. Yoksullara kimse yüz vermez. Adını deliye de çıkarabilirler.

216. Varsa hünerin, her yerde vardır yerin anlamı: Hüner, kişinin her şartta en iyi yaptığı, başarılı sonuç aldığı yeteneğidir. Bunun içindir ki her kişi mutlak bir hüner sahibi olup, hayata öyle atılmalıdır.

217. Vakit nakittir anlamı: Zaman en değerli varlığımızdır. Hayatımızdaki en küçük bir anı bile boşa geçirmemek lazımdır.

218. Yabancı koyun kenarda yatar anlamı: Toplumdaki kişiler kısa zamanda büyük yakınlık göstermedikleri için yeni gelenler yabancılık çekerler.

219. Yağ yiyen köpek tüyünden belli olur anlamı: Hiçbir sebep yokken yaşama düzeyi birden değişen, yükselen kişinin çaldığı ve rüşvet aldığı bellidir.

220. Yağmur yağsa kış olur anlamı: Kişi halin bilse hoş olur anlamı: İnsanların etraflarına karşı davranışları, kendi sosyal durumları ile orantılı olmalıdır.

221. Yakasından atmak anlamı: Zorlu bir işi başkasına yüklemeye çalışmak.

222. Yalancı kim? İşittiğini söyleyen anlamı: İnsanlar her duyduklarını, doğrulamadan başkalarına söylememelidirler.

223. Yalnızlık Hakk’a mahsustur anlamı: Tek başına olmak, Tanrı’ya ait bir durumdur.

224. Yanık yerin otu tez biter anlamı: İnsanlara büyük ıstırap veren olaylar, bir zaman sonra unutulur.

225. Yol sormakla bulunur anlamı: Bir işe doğru başlamak için bilmediklerimizi sormak, öğrenmek lazımdır.

226. Yolundan giden yorulmaz anlamı: Yapacağı işin tekniğini iyi bilen, uygulamasında deneyim sahibi olan kimse yapacağını önceden tespit eder, sonra uygular. Sonuca sıkıntısız ulaşır. Bunları bilmeyenler ve uygulamayanlar deneme yanılma yöntemi ile hem çok para, hem çok zaman kaybederler. Hem de meydana çıkan iş arzu edilen düzeye erişmez.

227. Yük altında ancak eşek kalır anlamı: İnsanlık sıfatı olan kimse kendisine yapılan iyiliğin altında kalmaz. Bir zaman bulur, karşılığını verir.

228. Zahmetsiz rahmet olmaz anlamı: Çaba göstermeden, sıkıntı çekmeden arzu edilen güzel ve iyi sonuçlara ulaşılmaz.

229. Zaman sana uymazsa sen zamana uy anlamı: İçinde yaşanılan zamanın şartları, bizim düşünce ve davranışlarımıza uymayabilir. Kendi düşüncelerimizi kabul ettirmek için etrafımızdakiler ile sürtüşmek doğru değildir. Zamanın gidişine uymak, ona göre davranmak en çıkar yoldur.

230. Ziyan olan koyunun kuyruğu yağlı olur anlamı: Elden kaçırılan fırsatlar küçük olsa da çok büyük görünür. Kişinin dilinden hiç düşmez. Hep büyüterek ondan bahseder.

231. Zemheride sür de çalı ile sür anlamı: Tarlanın zemheride sürülmesi ekinin iyi olması için çok önemlidir. Tarlayı dikkatli ve derin sürmek gerekir.

232. Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır anlamı: Varlıklı kişi, parasının ve itibarının çokluğu ile olmayacak işlerini bile kolaylıkla görür. Fakir ise parası olmadığı için en olacak işini bile bitiremez.

233. Zenginin basması ipekli görünür anlamı: Zengin kişilerin giydikleri, yedikleri en pahalısından seçilmiş zannedilir.

234. Zengin kesesini, züğürt dizini döver anlamı: Maddi durumu çok iyi kişiler her zaman parası ile övünür. Züğürt ise arzuladığı iş parası olmadığından yapamayacağı için üzülür. Istırap ve sıkıntı çeker.

Çeşitli Dillerde Söylenmiş Atasözleri:

Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

1. Acı acıyı bastırır, su sancıyı.

2. Acıkan doymam, susayan kanmam sanır.

3. Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.

4. Aç ayı oynamaz.

5. Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin.

6. Aç koynunda azık durmaz.

7. Aç köpek fırın yıkar.

8. Aç kurt insana saldırır.

9. Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görür.

10. Aç tokun halinden anlamaz.

11. Açık yaraya kurt düşmez.

12. Açın imanı olmaz.

13. Açın karnı doyar gözü doymaz.

14. Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek.

15. Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur.

16. Akılı olmayana neylesin sakal, kayışı tarladan götürür çakal.

17. Akıllı düşünene kadar, deli oğlunu evermiş, torunu olmuş.

18. Akıllı evladın var, neylersin mali, akılsız evladın var neylersin mali?

19. Akılsız basın cezasını ayaklar çeker.

20. Akılsız baştan sefil taban ne çeker.

21. Akılsız köpeği yol kocatır.

22. Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü.

23. Akrabanın akrabaya ettiğini akrep etmez.

24. Akranıyla konuşmayanın sesi, semadan gelir.

25. Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi.

26. Akşamın hayırından sabahın şeri iyidir.

27. Al elmaya taş atan çok olur.

28. Al yakışırken, el bakışırken.

29. Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun.

30. Alışmış kudurmuştan beterdir.

31. Alim unutmuş, kalem unutmamış.

32. Allah (c.c) aptala eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirir.

33. Anasına bak kızını al, astarına bak bezini al.

34. Anlayana Sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.

35. Aptal düğünden çocuk oyundan usanmaz.

36. Aptalın karnı doyunca gözü yolda olur.

37. Ar gözden, kar yüzden anlaşılır.

38. Ar namus tertemiz.

39. Arap eli öpmek, dudak karartmaz.

40. Arayan belasını da devasını da bulur.

41. Arayan bulur, iniliyen ölür.

42. Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar.

43. Arı bal yapacak çiçeği bilir.

44. Arı satmış namusu tellala vermiş.

45. Çürük iple kuyuya inilmez.

46. Çürük tahtaya çivi çakılmaz.

47. Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.

48. Damlaya damlaya göl olur.

49. Danışan dağlar aşar, danışmayan yolda şaşar.

50. Davetsiz gelen döşeksiz oturur.

51. Davulun sesi uzaktan güzel gelir.

52. Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna.

53. Demir nemden insan gamdan çürür.

54. Demir tavında dövülür.

55. Deniz sevilir de, densiz sevilmez.

56. Denize düşen yılana sarılır.

57. Derdini söylemeyen derman bulamaz.

58. Dereyi görmeden paçayı sıvama.

59. Deveyi yardan atlatan, bir tutam ottur.

60. Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme.

61. Okumayı sevmeyene dokuz hoca az.

62. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.

63. Öfke gelir gider, kelle gider gelmez.

64. Öfke ile kalkan zarar ile oturur.

65. Öksüz kuzu, toklu olmaz.

66. Para insana dil, elbise insana yol öğretir.

67. Parasız pazara, kefensiz mezara gidilmez.

68. Paraya nereye gidiyorsun demişler, çoğun olduğu yere demiş.

69. Pire itte (köpek de), bit yiğitte bulunur.

70. Pis boğaz ile boş boğaz, beladan kurtulmaz.

71. Rüzgar eken Fırtına biçer.

72. Sabır eden derviş muradına ermiş.

73. Sakalda keramet olsa, keçi şehlik ederdi.

74. Sakla samanı gelir zamanı.

75. Saman elin se samanlık senin

76. Sayılı koyunu kurt kapmaz.

77. Sen kendini övme el seni övsün.

78. Sinek küçük ama, mide bulandırır.

Tugbam.com / Atasözleri

Reklamlar

Bu Yazıyı Facebook Twitter Sayfanda Paylaş


Bu yazı

tarihinde

tarafından yazılmıştır.

Son güncelleme tarihi:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir