Dünyanın 7 harikasından biriside Zeus Heykelidir.. Açıklamalarımız iki başlık altında olacaktır o yüzden sayfayı tamamen okuyunuz.
Zeus Heykeli, yani ondan kalanlar, Atina’nın 150 km kadar batısındaki antik Olympia kentinde, ilk olimpiyatların yapıldığı yerde bulunuyor. Olimpiyatlar sırasında savaşlar durur, dünyanın dört bir yanından gelen atletler için bu heykelin önünde törenler yapılırmış. Zeus Heykeli milattan önce 450’de yapılmış, tapınak ise çok daha önce. Milattan önce 770’lerde olimpiyatlar başladıktan sonra tapınak çok sade bulunmuş ve 13 metrelik devasa bir heykel eklenmiş. Yıllar geçtikçe insanlar sadece tapınmak için değil, heykeli görmek için de burayı ziyaret eder olmuş.
Milattan önce 200’de heykel restore edilmiş. Bundan sonra Roma’ya taşınırken yaralanıp berelenmekten, 391’de olimpiyatların yasaklanması ile gösterilen ilginin kaybedilmesinden, depremlerden, sellerden epey yıpranmış. Zengin bir Yunanlı tarafından İstanbul’a getirilen heykel, 462’de çıkan büyük bir yangında tamamen yok olmuş. Daha sonra 1829’da Olimpos’ta heykele ait bazı parçalar bulunmuş ve Fransa’ya götürülmüş.
Zeus Heykeli M.Ö. 450 yılında Yunanistan’daki Olimpos’ta (Olympia) yapıldı. Heykel, Yunanlıların baş tanrısı Zeus için yapılmıştır.
Zeus Heykeli, Atina’daki Parthenon Tapınağı için Athena heykelini yapan Phidias adlı ünlü heykeltraş yapmıştır. Tahta iskelet üzerine altın ve fildişi metal parçaların yerleştirilmesiyle yapılmıştır.
Zeus Tapınağının içinde bulunan heykel, tapınağa ancak sığabiliyordu, hatta oturur vaziyette tasvir edilen Zeus, ayağa kalksa tapınağın tavanı yıkılacakmış gibi duruyordu. Heykelin oturtulduğu taban 6.5m. genişliğinde ve 1m. yüksekliğinde, heykelin kendisi ise 13m yüksekliğindeydi. Sağ elinde zafer tanrıçası Nike’ı tutuyordu. Sol elindeyse üzerinde çeşitli metallerden kakmalar olan ve üzerinde kartal olan bir hükümdar asası vardı. Altın, abanoz, fildişinden yapılmış olan ve değerli taşlardan kakmaların bulunduğu Zeus’un oturduğu taht, heykelin kendisinden daha etkileyiciydi. Üzerinde, Yunan tanrılarının ve sfenks gibi mistik hayvanlar figürleri yer alıyordu. Heykelin derisi fildişinden, sakalı, saçları ve elbisesi altındandı. Karanlık bir koridordan geçilerek görülebildiği için, parlak fildişi, insanların gözünü alıyor ve derinden etkiliyordu.
Olimpiyat oyunları 391 yılında Theodosius I tarafından putperestlik olarak suçlanıp sona erdirilince, Zeus Tapınağı da kapatıldı. Dünyanın yedi harikası arasında saylan heykel, zengin Yunanlılar tarafından, yeni kurulan ve o zamanki adıyla Constantinople denen İstanbul’a taşınmıştır ve orada 462 yılındaki büyük yangında yok olmuştur.
Olimpos’ta 1829′da Fransızlar tarafından burada bulunan heykele ait bazı parçalar Paris’te Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir.
İkinci kaynaktan yapılan açıklama aynen aktarıyoruz:
Büyük Yunan heykelcisi Phidias’ın Yunanistan’da, Olympia’daki Zeus Tapınağı için yaptığı 12 mt.yüksekliğinde, görkemli bir heykeldi. Dev bir sandalyeye oturmuş olan Zeus’ un başı tapınağın tavanına erişiyordu. Giysileri altın, bedeni fildişi ve gözleri değerli taşlardandı. Söylenceye göre Zeus bu yapıtı beğendiğini göstermek için gökten yıldırımlar yağdırmıştı. Döneminin ünlü heykeltıraşı Phidias tarafından 453 yılında yapımı bitirilen heykel 12 metre yüksekliğindeydi. Tahtadan yapılan heykelin her tarafı değerli taşlarla süslüydü. Üzerine örtülen örtüsü sadece törenler sırasında açılıyordu.
Eski zamanlarda Yunanlılar’ın en büyük festivali, “Tanrıların Kralı Zeus” onuruna düzenlenen Olimpiyat Oyunlarıydı. Bugünkü Olimpiyat oyunlarına benzeyen bu müsabakalarda Anadolu, Suriye, Mısır, Yunanistan ve Sicilya’dan atletler yarışırlardı. Olimpiyatlar ilk kez M.Ö. 776′da başladı. Oyunlar 4 yılda bir düzenleniyordu ve Yunan şehir devletlerinin bütünlüğünü sağlamaya yardımcı oluyordu. Yunanlılar, Yunanistan’ın batı kıyısında Peloponnesus denen bölgedeki Olimpos’ta Zeus adına bir tapınak yaptırmışlardı. Kutsal oyunlar süresince, şehir devletleri arasındaki savaşlar kesiliyor ve oyunlar için Olimpos’a (Olympia) gidecekler için güvenli bir geçiş imkanı sağlanıyordu.
Oyunların yapıldığı yerde bir stadyum ve kutsal bir koruluk vardı. Yunanlılar ilk zamanlarda basit bir yapısı olan tapınağın yerine, zaman içinde oyunların öneminin artmasıyla, yeni ve tanrıların kralının adına yaraşır bir tapınak yapmak istediler. Bunun için Elis’li Libon yeni bir tapınak yapmaya başladı ve M.Ö. 456′da Zeus tapınağı bitirildi. Tapınak dikdörtgen bir platform üzerine inşaa edilmişti. Binanın yanlarında yeralan 13 adet büyük sütun, tavanı destekliyordu. Her köşede 6 adet sütun vardı. Üçgen şeklindeki tavan heykellerle doldurulmuştu. Kolonların üzerindeki pedimentler, Heracles’in heykelleriyle süslüydü. Tapınağın içerisinde tanrıların kralı Zeus’un görkemli bir heykeli yeralıyordu.
Heykeli, Atina’daki Parthenon tapınağı için Athena heykelini yapan Phidias yapmıştır. Heykel tapınağın batı ucuna yerleştirilmişti. 7 metre genişlikte ve yaklaşık 12 metre yüksekliğindeydi. Zeus, özenle hazırlanmış tahtında oturur şekildeydi. Başı neredeyse tavana değiyordu. Sağ elinde zafer tanrıçası Nike’ı tutuyordu. Sol elindeyse üzerinde çeşitli metallerden kakmalar olan ve üzerinde kartal olan bir hükümdar asası vardı. Altın, abanoz, fildişinden yapılmış olan ve değerli taşlardan kakmaların bulunduğu Zeus’un oturduğu taht, heykelin kendisinden daha etkileyiciydi. Üzerinde, Yunan tanrılarının ve sfenks gibi mistik hayvanların oyma figürleri yeralıyordu.
Heykelin derisi fildişinden, sakalı, saçları ve elbisesi altındandı. Tasarım, bir ahşap çerçeveye altın ve fildişi levhaların tutturulmasıyla yapılmıştı. Olimpos’un havası çok fazla nemliydi. Bu yüzden fildişi levhaların çatlamaması için tapınağın altındaki özel bir havuzda bulundurulan bir yağ ile sürekli yağlanıyordu. Roma imparatoru Theodosius I, M.S.255 yılında, bir dinsiz adeti olduğu gerekçesiyle olimpiyatları durdurdu. Daha sonra zengin Yunanlılar, heykeli Bizans’a taşıdılar. Heykel, M.S.462 yılında çıkan bir yangında yokoldu.
Olimpos’ta 1829′da Fransızlar tarafından burada bulunan bazı heykel parçaları Paris’te Louvre müzesinde sergilenmektedir. Bugün, bölgedeki stadyum restore edilmiştir. Zeus tapınağıyla ilgili birkaç sütun haricinde hiçbir şey kalmamıştır. Heykel ise tamamen yokolmuştur. Ancak, o döneme ait bulunan paralar üzerindeki resimlerden, mabedin şekli hakkında ipuçları elde edilebilmiştir.
Bir yanıt yazın