Mustafa Kemal Atatürkün doğa sevgisi oldukça fazla bir insandı ve bunda da kendi çocukluğunda yaşadığı anıları izlerini göstermiştir. Bunlardan başka doğaya ve çevreye olan sevgisini anlatan bir çok anısı da bizlere ondaki doğa sevgisini anlamamıza yardımcı olacaktır. Mesela yürüyen köşk ve Atatürk orman çiftliği hikayeleri onun doğaya çevreye ve yeşile olan sevgisi için yeterde artar bile arkadaşlar.
Bu sayfamızda Mustafa Kemal Atatürkün doğa sevgisi ile ilgili yazı yazalım istedik ve Atatürkün doğa sevgisi hakkında bilgi arayanlara kısa açıklamalar yapalım dedik arkadaşlar.
Atatürkün Doğa Sevgisi
”Ağaçsız orman ve ağaçsız toprak vatan değildir” ve ”Eğer vatan denen şey kupkuru dallardan, taşlardan, ekilmemiş alanlardan, çıplak ovalardan, kentlerden, köylerden oluşmuş olsaydı onun zindandan hiçbir farkı olmazdı” sözleri ile bizlere doğanın ne kadar önemli olduğunu anlatmıştır.
Atatürk, Yalova’da 1930 yılında istirahat ederken bahçıvanın bir ağacın dalını kesmeye çalıştığını görür. Hemen kesimi durdurarak niçin kesildiğini sorar. Bahçıvan bu ağacın gelişerek köşke bağlı binalardan birinin duvarına uzanmasını sebep gösterir. Bunun üzerine o, böyle bir ulu ağacın kesilmesine razı olmayarak binanın birkaç metre uzağa alınması talimatını verir. Bu şekilde ağaca dokunulmayacak ve kesilmesi önlenecektir. Talimat üzerine konuya İstanbul Belediyesi el atar. Başmühedis Ali Nuri Anlar yanına aldığı elemanları ile gelerek planlar hazırlar ve gerekli çalışmayı yapar. Önce bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. İstanbul’dan getirilen tramvay rayları döşenerek, bina altına sokulan raylara oturtulur. Atatürk, yanında kız kardeşi Makbule olduğu halde son çalışmaları izler. Yapılan çalışmalarla bina dört metre civarında kaydırılır. Yıllara meydan okuyarak büyümüş olan ağaç kesilmekten kurtarılır.
Bir başka doğa sevgini anlatan olay ise şöyle gerçekleşmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk 1925 yılında kendi aylığından ödeyerek Atatürk orman çiftliğinin bugünkü yerini satın almıştır. O yıllarda bu topraklar ortasından demiryolu geçen bataklık ve boş bir araziydi. O toprağa karşı zafer kazanabileceğini de kanıtlayarak çiftliği burada kurdu.
Bugün Ankaralılar için çiftlik bir dinlenme yeri haline gelmiş Atatürk’ün önderliğinde dikilen ağaçlar büyümüş gölgesinde insanlar dinlenir olmuştur.
Bir yanıt yazın